Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2705 E. 2023/2422 K. 02.05.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2705 E.  ,  2023/2422 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2705
Karar No : 2023/2422

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bazı serbest meslek makbuzlarında yer alan brüt tutarların Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanması gereken maktu tutarlara uygun olmadığından bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2012/1 ila 12 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmişir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda davacı ile ilgili kurumlar arasında Avukatlık hizmet ücret sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından sunulan sözleşmeler uyarınca tahsil edilen ücretler üzerinden belli oranlar belirlenmek suretiyle vekalet ücreti tahsil edileceğinin karar altına alındığı, davacının tahsilatlar üzerinden bu oranı dikkate alarak kesintisini yaptığı ve beyan ettiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın olmadığı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 27/5. fıkrasında düzenlenen “mesleki teşekküllerce belirlenen asgari haddin altında ücret alınamayacağına” ilişkin hükmün amacının tahsil edilen ücretlerin gerçek miktarının tespitinin mümkün olmadığı durumlarda uygulanabilecek bir durumu ifade ettiği, vergilendirmede temel prensibin gerçek durumun esas alınması olduğu, davacının sözleşmeye uygun olarak gerçekten tahsil ettiği bedelleri davalı idareye usule uygun bildirdiği, bu haliyle gerçek durumu ihtiva eden bir ücret ödemesinden kaynaklı olarak vergi tarh edilemeyeceği görüldüğünden, dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş aynı kanunun 30. maddesinde, Re’sen Vergi Tarhı, “Vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması” şeklinde tanımlanmış, 4. bendinde de, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmamasının re’sen takdir sebebi sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 134. maddesinde ise vergi incelemelerinin amacının, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlanması olduğu hüküm
altına alınmıştır. Bu amaç vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve olayla ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetlerinin ortaya çıkarılmasıyla sağlanır. Kanun’un üçüncü maddesine göre vergiyi doğuran olay ve olaya ilişkin işlemlerin mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Ancak ispat külfeti, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal olmayan bir durumun iddia olunması halinde bunu iddia eden tarafa aittir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, ticari, sinai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu düzenlemesine yer verilmiş, aynı Kanun’un 20. maddesinin (4) numaralı fıkrasında, belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedelinin katma değer vergisi dahil edilerek tespit olunacağı ve verginin müşteriye ayrıca intikal ettirilmeyeceği, 27. maddesinin 5. fıkrasında ise, Serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı hükme bağlanmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamayacağı, dava konusu dönemde yürürlükte bulunan ve 21/12/2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 1. maddesinde, bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda. Avukatlık Kanunu ve Tarife hükümlerinin uygulanacağı, tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamayacağı, aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümlerinin geçersiz olacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda, davacı ile ilgili kurumlar arasında yapılan sözleşmelere göre, avukata tahsil edilen meblağın dosyanın tahsil edilme süresine göre değişik oranlar(%3,6,8 gibi) üzerinde vekalet ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen tutar üzerinden değil, sözleşmede belirlenen oran üzerinden vekalet ücreti tahsil ettiği, davacının tahsil ettiği vekalet ücreti ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile belirlenen tutar arasındaki fark üzerinden katma değer vergisi hesaplandığı, 21/12/2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nin 11. maddesi göz önünde bulundurularak, kurum adına yapılan tahsilat tutarlarının 1.666,66 TL’nin altında olduğu takip tutarlarında, asgari ücret tarifesine göre hesaplanması gereken brüt tutarın 200,00TL olarak dikkate alındığı, 200,00 TL’nin de altında olan tahsilat tutarlarında asıl alacak aşılmaması gerektiğinden, mükellefin bu tutarların altındaki tahsilatlara ilişkin almış olduğu brüt tutarların kabul edildiği belirtilmektedir.
Yukarıda hükmüne yer verilen 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 27. maddesinin 5. fıkrası, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, serbest meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarifenin olması ve hizmet bedelinin de tarifedeki bedelden düşük olması halinde katma değer vergisinin tarifedeki bedel üzerinden, hizmet bedelinin tarifedeki bedelden fazla olması halinde ise hizmet bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği açık olup, bu durumda, davacının, anılan şirket ile aralarındaki avukatlık sözleşmesine istinaden tahsil ettiği tutarların avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen hadlerden düşük olduğu tespiti üzerine yapılan dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi gerekçeyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 02/05/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.