Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2610 E. 2023/859 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2610 E.  ,  2023/859 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2610
Karar No : 2023/859

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Mühendislik İnşaat E.M.İ.İ.İ. Tic. Ltd. Şti.’ nin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle, vergi tekniği raporuna dayalı olarak mükellef adına … ila … ila …ile … dönemleri üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında ön muhasebe işlemlerini yürüttüğü mükellefin sahte belge düzenleme fiilinden dolayısıyla iştirak cezası kesilebilmesi için; mükellefçe davacıya verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kurallarına aykırı bir biçimde kanuni defterlere kayıt yaptığı veya kendisine verilen bilgi ve belgeleri kaydetmediği, mali tablolara yansıtmadığı, tuttuğu kayıtların davacıya verilen bilgi ve belgelerden farklılık arzettiği gibi somut tespitlerin yapılması gerekmesine rağmen ceza kesilmesine dayanak vergi tekniği raporunda bu tarz tespitlerin yapılmaması, ayrıca tanzim edilen raporda davacının anılan maddede yazılı fiillere iştirak ettiği, doğrudan doğruya beraber işlemiş olduğu veya bu fiilleri işlemeye azmettirdiği yolunda somut ve hukuken geçerli bir tespitin bulunmaması, ilgili şahıslardan alınan ifadelerde davacının suça iştirak ettiğini ortaya koyacak nitelikte somut bir beyan veya bilginin bulunmaması, hangi fatura ya da faturaların sahte belge olarak düzenlenmesi fiiline iştirak ettiğine dair somut bir tespitin yapılmaması nedeniyle davacı adına iştirakten ceza kesilebilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından dava konusu vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacının muhasebe işlemlerini yürüttüğü … Mühendislik İnşaat E.M.İ.İ.İ. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda, anılan mükellefin ihtilaflı yıllarda gerçek hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığı, faturaların tamamının davacının da iştiraki ile birlikte, organizasyon biçiminde tasarlanmış ve komisyon karşılığında düzenlenmiş sahte faturalar olduğu tespitine yer verildiği, aynı şirket için hazırlanan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda tespit edildiğinin belirtildiği, anılan şirketin kira ödemesini yapan davacının alınan ifadesinde, ödemeyi şirketin finansman müdürü …’nın ısrarı üzerine şahsi hesabından yaptığını, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, sözkonusu şirketin kanuni temsilcisi …’in alınan ifadesinde, şirketle bir alakasının olmadığını, işe girmek için imza verdiğini, suç duyurusunda bulunduğunu, elinde defter ve belge bulunmadığını beyan ettiği, kira sözleşmesinde imzası bulunan …’nun verdiği ifadede, kiranın davacı tarafından yatırıldığını beyan ettiği, şirketin kanuni temsilcisinin vekaletname verdiği şahıslardan; … ile …’un ifadelerinde davacının ön muhasebeye baktığını, …’ın ise, sahte fatura düzenlendiğini, organizasyonun başının … olduğunu, davacının sahte faturaları düzenlediğini beyan ettikleri tespitlerine yer verilerek … Mühendislik İnşaat E.M.İ.İ.İ. Tic. Ltd. Şti. adına takdir komisyonu kararı doğrultusunda tarh edilecek vergiler üzerinden, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak etmekten dolayı davacı adına, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344/2. maddesi uyarınca bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesinin önerilmesi üzerine dava konusu vergi ziyaı cezalarının kesildiği, uyuşmazlıkta, davacının ön muhasebecilik hizmetini verdiği ileri sürülen … Mühendislik İnşaat E.M.İ.İ.İ. Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen … tarih ve …. sayılı, … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporları veya varsa bu raporlara bağlı olarak düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden, katma değer vergisi tarhiyatı ile komisyon geliri elde etmekten dolayı kurumlar vergisi tarhiyatı yapılıp yapılmadığı hususu Mahkemelerince verilen 24/01/2018 tarihli ara karar ile davalı idareden sorulduğu, ara karar gereği sunulan bilgi ve belgelerden, adı geçen şirket hakkında yapılan tarhiyatların 22/05/2017 tarihinde şirket yetkilisine tebliğ edilerek ihtilafsız kesinleştiği, mükellefiyetin 08/04/2014 tarihinde terkin edildiği, dava konusu edilmediği görülmüş olup, bu durumda, davacının sahte faturaların mali tabloya alınmasında harici araştırmayı gerektirmeden sahte olduğunu anlayabileceği belgeler olduğu, işletmenin faaliyet konusu ve iş hacmine uygun olmayan belgeleri kullandığı açık olup sorumlu tutulması gerekmekte olduğundan, dava konusu vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin söz konusu fiil bakımından Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, müvekkilinin … İnş. Ltd. Şti.’nde çalıştığı, … Mühendislik İnşaat E.M.İ.İ.İ. Tic. Ltd. Şti. ile bir alakasının olmadığı, söz konusu şirketin kira ödemelerini işvereninin talimatıyla mecburen yerine getirdiğini, yapılan ödemelerin söz konusu şirkette çalışan olduğuna ilişkin bir delil olamayacağını, nitekim raporda bulunan …’un ifadesiyle de müvekkilinin …İnş. Ltd. Şti.’nde çalıştığının beyan edildiği belirtilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve …TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davanın reddine karar veren Vergi Dava Dairesi kararı temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlıkta konusu olayda davacı tarafından … Mühendislik İnşaat E.M.İ.İ.İ. Tic. Ltd. Şti.’nin kira ödemelerinin yapıldığından bahsedilse de, davacının söz konusu belgelerin sahte olarak düzenlenmesine ne suretle iştirak ettiği, hangi belgelerin düzenlenmesinde iştirak söz konusu olduğu, ceza ihbarnamelerinde belirtilen ceza tutarlarının belirlenmesinde hangi belgelerin dikkate alındığı, ziyaa uğratılan vergi miktarının ve hükmedilen ceza tutarının takdirinde hangi matrah tutarlarına göre nasıl bir hesaplama yapıldığının açıklanamadığı, diğer bir deyişle vergi ziyaı cezasının dayanaklarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyulamadığı anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.