Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2366 E. 2022/8946 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2366 E.  ,  2022/8946 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2366
Karar No : 2022/8946

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Şirketi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket adına, 2014 yılı için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 2014/1-12 dönemine ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 ve 353/6 maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu cezalı tarhiyata ilişkin vergi inceleme raporunun incelenmesinden, davacı şirketin ilişkili kişiye emsallere uygunluk ilkesine aykırı hareket ederek düşük bedel üzerinden mal satışı gerçekleştirmek suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğu hususu ayrıntılı olarak ortaya konulduğu, söz konusu rapordaki tespitler davacı şirket ile ilişkili kişi arasında gerçekleştirilen alım-satım işlemlerinde emsallerine kıyasla düşük fiyat/bedel tespit edildiğini ispatlamaya yeterli olduğundan, davacı şirketin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak kazanç dağıtımında bulunduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca davacı adına tarh edilen cezalı kurumlar vergisi ile 233 Bağlı Ortaklardan Alacak Hesabı üzerinden hesaplanan faiz geliri kısmı bakımından davacının bağlı ortaklardan alacak hesabının ortalama 500.000,00 TL civarında sürekli bakiye verdiği, bu tutarların davacı şirketin bağlı ortağı olan … Madencilik A.Ş.’den alacağı olduğu, ilgili hesabın kullanış şeklinin borç para alma-verme şeklinde kullanılan bir hesap olduğu dikkate alındığında, davacının bağlı ortağı olan … Madencilik A.Ş.’den alacaklı olduğu bu tutarların borç para alma-verme işleminden kaynaklandığı, davacının bu tutarlar üzerinden faiz geliri hesaplaması gerekeceğinden, inceleme raporunda bu tutarlar üzerinden hesaplanan faiz gelirleri üzerinden yapılan tarhiyatı ile davacıya yersiz iade edilen vergiye ilişkin olarak yapılan cezalı tarhiyat bakımından, Mahkemece her ne kadar 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde hazine paylarının KKEG olarak kurumlar vergisi beyannamesine eklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış ise de, davacı adına transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak kazanç dağıtımında bulunulduğu ve bağlı ortağa faizsiz para verildiği gerekçesiyle bulunan matrahların hukuka aykırı olmadığı sonucuna varıldığından, davacı şirketin yeniden düzenlenen kurumlar vergisi beyannamesine göre davacı tarafa iade edilecek vergi bulunmadığı anlaşıldığından, yersiz iade edilen vergi tutarları ile ilgili olarak yapılan cezalı tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının 2014 hesap döneminde gider yazdığı hazine paylarının kanunen kabul edilmeyen gider olarak ilgili beyannameye eklenmesinden kaynaklanan kısmı bakımından, davacının 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca ödediği hazine paylarını 2014 yılı içerisinde giderleştirmesini dönemsellik ilkesine aykırı bulunduğu, idarece verilmiş bir takım özelgelerden hareketle söz konusu hazine paylarının tahakkuk ettiği dönemde değil ödendiği dönemde gider olarak yazılması gerektiğinin bildirildiği, ancak mevzuatta hazine paylarının ödendiği dönemde gider olarak yazılmasını zorunlu kılan bir ifade yer almadığı gibi Kanun’da öngörülmeyen bir zorunluluğun özelgeler ile getirilerek davacının Kanun gereği sahip olduğu giderleştirme hakkını kullanmasının engellenmesi verginin yasallığı ilkesine aykırı olduğu, 2014 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gider olarak yazdığı hazine paylarının davalı idarece KKEG olarak ilgili beyannameye eklenmesi sonucu yeniden düzenlenen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yapılan dava konusu cezalı tahiyat ile tekerrür uygulamasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Vergi inceleme elemanı tarafından eksik inceleme yapıldığı, bu eksik inceleme sonucu mevzuata aykırı şekilde oluşturduğu emsal fiyata dayanarak kendilerinin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıttığına ilişkin tespitte bulunulduğu, dış emsal için kendileri ile aynı şekilde üretim, ihracat ve maliyet yapısına sahip olan başka şirket aranmadığı, Eti Maden İşletmeleri’nin krom ihracatı yapmadığından dolayı yanlış kurumdan bilgi alındığı, karşılaştırılabilir fiyat yöntemi ile birlikte iç emsal kullanılması gerektiği, dış emsale başvurulmaması gerektiği, buna dayanarak eksik incelemeye dayanarak hakkında rapor düzenlendiği, vergi inceleme raporundaki değerlendirmelerin iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymadığı, vergi tekniği esaslarına aykırılık teşkil ettiği, vergi inceleme raporunda maddi hatalarında yapılmış olduğu, faiz hesabının da hatalı şekilde yapılmış olduğu, dosyaya sunulan uzman görüşünde de ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere haklarında mevzuata aykırı yapılan işlemlerin usulsüz olmasından dolayı kararın aleyhe hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuna istinaden usule uygun şekilde tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın aleyhe hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.