Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2048 E. 2023/816 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2048 E.  ,  2023/816 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2048
Karar No : 2023/816

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Temizlik Gıda İnşaat Taşımacılık Hayvancılık Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, banka hesaplarına uygulanan ihtiyati hacizlerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; olayda, 6183 sayılı Kanunun 9. maddesine uygun şekilde davacıdan teminat istendiği ve inceleme elemanınca yapılan ilk hesaplara göre salınması gereken yüksek tutarlı vergi alacağının güvence altına alınması amacıyla usulüne uygun olarak ihtiyati haciz işleminin tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Dairelerinin 17/12/2019 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevap dilekçesinde, dava konusu ihtiyati haciz işlemi öncesinde davacı şirketten teminat istenmediğinin belirtildiği; teminat istenmesine mucip hallerin varlığı halinde ihtiyati haciz kararı alınması için öncelikle şirketten teminat istenmesi, verilen süre içerisinde teminatın yatırılmaması durumunda ihtiyati hacze başvurulması gerektiğinden, bu koşullara uyulmaksızın tesis edilen haciz işlemlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirket adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 9. maddesinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca vergi zıyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde, vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirlenen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği; 13. maddesinin 1. fıkrasında, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olması durumunda hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın, alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal ihtiyati haciz tatbik edileceği; 17. maddesinde de; 13. maddenin 1. fıkrasında yazılı ihtiyati haciz sebebinin mevcut olması halinde, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden, Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla, bunların zam ve cezalarının derhal (ihtiyaten) tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verilebileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, ihtiyati haczin uygulanabilmesi için, teminat istenmesini gerektiren hallerin mevcut olması; teminat istenebilmesi için de, 213 sayılı Kanunun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller veya 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir kamu alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanılmış olması yeterli görülmüş olup, ihtiyati haczin uygulanabilmesi, teminat istenmiş olması şartına bağlanmamıştır. Başka bir anlatımla; kamu alacağının korunması amacıyla getirilen bir önlem niteliğinde olan ihtiyati haciz müessesesinin işletilebilmesi için, kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasına ve öncelikle teminat istenmesine gerek bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Ankara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısında, davacı şirket hakkında yürütülen ve devam eden vergi incelemeleri esnasında, mükellefin 01/01/2016 – 30/06/2017 tarihleri arasında sahte fatura ticareti ile iştigal eden paravan bir firma olduğunun, 01/07/2017 tarihinden sonra ise yaptığı ticari faaliyeti gerçek olmakla birlikte oldukça yüksek tutarlarda sahte fatura kullandığının ve bunun sonucunda da 213 sayılı Kanunun 344 ve 359. maddelerinde yazılı fiilleri işlendiğinin belirtildiği, söz konusu yazıya istinaden Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Tahsilat Grup Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı “OLUR” yazısı ile, ilk hesaplamalara göre tespit edilen 6.039.104,00 TL tutarındaki vergi ve cezaların takip ve tahsiline yönelik olarak 6183 sayılı Kanunun 17/1 maddesine göre ihtiyati tahakkuk kararı verilmesinin uygun görüldüğü, bunun üzerine ihtiyati tahakkukların yapıldığı ve şirketin banka hesaplarına ihtiyati haciz uygulandığı, Vergi Dava Dairesince de, teminat istenmeden ihtiyati haciz uygulanmasında isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ilgili mevzuat hükümlerinde, ihtiyati haczin uygulanabilmesi için teminat istenmesini gerektiren hallerin mevcut olması yeterli görülmüş, diğer bir deyişle teminat istenmiş olması şartı aranmamış olup, davacı hakkında yürütülen ve devam eden vergi incelemeleri sırasında, davacının sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suretiyle 213 sayılı Kanunun 344 ve 359. maddelerinde yazılı fiilleri işlediğinin anlaşılması karşısında, somut olayda, 6183 sayılı Kanunun 9. maddesince teminat istenilmesini gerektiren halin ve dolayısıyla ihtiyati haciz sebebinin bulunduğu sonucuna varıldığından, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.