Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2044 E. 2020/6251 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2044 E.  ,  2020/6251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2044
Karar No : 2020/6251

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Cam Sistemleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2016/7-9, 10-12 dönemleri için tarh edilen tekerrür uygulamalı dört buçuk kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davada; mahsup dönemi geçen geçici vergi aslının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesi hükmü uyarınca aranmaması gerektiğinden geçici vergi aslı tarhiyatlarında hukuka uyarlık görülmediği, davanın 3 kat vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmına gelince, davacı şirket adına dava konusu yapılan geçici verginin hesaplanmasına matrah teşkil eden, … tarihli … sayılı Vergi İnceleme Raporu’na istinaden, 2016 yılına ilişkin olarak re’sen yapılan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına karşı Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, … tarih ve … sayılı karar ile üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı yönünden davanın reddine karar verilmesi nedeniyle, aynı gerekçeyle hesaplanan geçici vergiye bağlı olarak kesilen 3 kat vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı, vergi ziyaı cezasının tekerrür sebebiyle artırılan kısmına gelince, kanun maddesine göre vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının ise yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağının hüküm altına alındığı, tekerrüre dayanak cezanın kesinleştiği 2016 yılını izleyen 2017 yılından itibaren beş yıl içerisinde işlenen vergi ziyaı suçu sebebiyle tekerrür uygulanması mümkün iken 2016 yılında işlenen vergi ziyaı suçunun 2016 yılı için tekerrüre esas alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından ileri sürülen iddiaların ve davacının geçici vergi üzerinden kesilen tek kat vergi ziyaı cezasına ilişkin iddialarının, söz konusu kararın ilgili kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, davacının geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısmına ilişkin istinaf istemi yönünden ise geçici verginin peşin alınan bir vergi olması nedeniyle, tek kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği dikkate alındığında, vergi ziyaı cezasının tek katı aşan kısmında hukuka uyarlık, bu kısım yönünden davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle idare istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvrusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, kararın kısmen kaldırılmasına, davacı adına 2016/7-9 ve 10-12 dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen geçici vergi asılları üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının tek katı aşan kısımları bakımından karara yapılan davacı istinaf başvurusunun kabulüne, kararın bu kısımlarının kaldırılmasına ve anılan kısımlar yönünden davanın kabulüne, tek kat olarak kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısımlar bakımından verilen davanın reddine dair karar kısmına yapılan davacı istinaf başvurusunun ise reddine, sonuç itibarıyla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının geçici vergi aslına ilişkin kısmının … ve …’in karşı oyları ile oyçokluğuyla, geri kalan kısımlarının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120/4. maddesinde; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş döneme ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh edileceği, ancak gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilerek vergi ziyaı cezasının tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkca belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici verginin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının da hukuki sonuç doğarmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına kısmen katılmıyoruz.