Danıştay Kararı 4. Daire 2020/2005 E. 2023/1863 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2005 E.  ,  2023/1863 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2005
Karar No : 2023/1863

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu Tasfiye Halinde … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle vergi tekniği raporuna istinaden takdir komisyonu kararları uyarınca, 2014/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Beyoğlu Vergi Dairesi mükellefi Tasfiye Halinde … İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu incelendiğinde, davacının kanuni temsilcisi olduğu tasfiye sonucu kapatılan şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğu anlaşıldığından, bu faturalar üzerinden %2 oranında komisyon geliri hesaplanmak suretiyle takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrahlar üzerinden mahsup dönemi geçtiğinden aslı aranmayan geçici vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Vergi Mahkemesi kararının dava konusu cezalı tarhiyatın, geçici vergi asıllarının tek katına isabet eden vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmı hukuka uygun görüldüğünden, davacı iddialarının, Mahkeme kararının bu kısmı itibarıyla kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı; geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması ve mahsup döneminin geçmiş bulunması nedeniyle, dava konusu dönemlere ilişkin olarak neden olunan geçici vergi kaybından dolayı, vergi asıllarının aranmaması gerektiğinden, dava konusu ihbarnamelerde tarh edilecek vergi olarak yer verilen vergi asılları ile peşin alınan vergi asılları nedeniyle bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması hukuka uygun olacağından, dava konusu dönemlere ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalarının, vergi asıllarının bir katını aşan kısımlarında ve geçici vergi asıllarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, Vergi Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, geçici vergi asılları ile geçici vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısmı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, şirketin tasfiyesinin tamamlanarak sona erdiği, bu nedenle şirket adına hiçbir işlem yapılamayacağı, ihbarname veya ödeme emri düzenlenemeyeceği belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamede geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamede geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi aslına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerekirken, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararının geçici vergi aslının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyoruz.