Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1881 E. 2023/1527 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1881 E.  ,  2023/1527 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1881
Karar No : 2023/1527

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ticaret Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarenin yazısı üzerine, 2016/6 ve 8 dönemlerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, damga vergisi, hesaplanan gecikme faizi ve kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından beyanname verildikten sonra ikinci bir beyanname vermeye zorlanması, dava konusu tahakkukların ve kesilen cezaların bu zorlama sonucu verilen beyana dayanması, idarenin mükellefleri ikinci bir beyanda bulunmaya zorlama hak ve yetkisinin bulunmaması, idarece faturanın sahte olduğu iddia ediliyor ise bu durumda yapılması gerekenin idarece vergi incelemesi suretiyle her türlü araştırma ve inceleme yapılarak somut verilerle belgenin sahteliğinin ortaya konulmasının gerekmesi, olayda ise idarece mükellef tarafından indirim konusu yapılan vergilerin doğruluğunun mükellef nezdinde yapılmış bir vergi incelemesi ile somut verilerle ortaya konulmamış olması karşısında yapılan dava konusu tahakkuk fişleri içeriği tahakkuklar, faiz ve ihbarname ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; ihtilaflı dönemde davacının fatura aldığı Hocapaşa Vergi Dairesi mükellefi … ve Bayrampaşa Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığından bahsi geçen firmalardan alınan faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı mükellefin sahte faturaları temin ettiği alt mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında faturaların sahte olduğu hususu yeterli ve hukuken geçerli tespitlerle ortaya konulduğundan bahisle dava konusu tarhiyatların hukuka uygun olduğu belirtilerek söz konusu Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin dış giyim eşyası imalatı, dokuma, örme (trikotaj) ve tığ işi (kroşe) vb. kumaştan olanlar (kaban, palto,ceket,pantolon, takım elbise, döpiyes, anorak, yağmurluk, gece kıyafetleri vb.), (iş giysileri ve terzilerin faaliyetleri hariç) üzerine faaliyette bulunmak üzere 01/05/2015 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, faaliyetine 31/05/2016 tarihinde son verdiği, 13/07/2016 tarihinden itibaren ise reklam ajanslarının faaliyetleri (kullanılacak medya seçimi, reklamın tasarımı, sözlerin yazılması, reklam filmleri için senaryonun yazımı, satış noktalarında reklam ürünlerinin gösterimi ve sunumu vb.) faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, bu faaliyetine 31/12/2017 tarihinde son verdiği, faaliyetine son verdiği için defter ve belge isteme yazısının gönderilemediği, 21/07/2016 tarihli yoklamada 40 m2 olan iş yerinin iki bölümden oluştuğu, giriş bölümünde bir masa, koltuk, iki sandalyeden oluşan ofis takımı bulunduğu, işyerinde beş sigortalı çalışanı olduğu, adreste olmayan çalışanların kimlik bilgilerinin ve isimlerinin ibraz edilemediği, işyerinin fiili durumuyla mükellefin meşgul olacağını beyan ettiği faaliyet ile uyumlu olmadığı, 13/02/2017 tarihli aynı adreste yapılan yoklamada iş yerinde iki masa ve bilgisayarın olduğunun tespit edildiği, 10/07/2017 tarihinde … Mah. … Sok. No:.. İç Kapı No:… …/… adresinde yapılan yoklamada kapalı olan adreste çevre esnafı tarafından tanınmadığı beyanında bulunulduğu, 14/07/2017 tarihinde … Mah. … No:… …/… adresinde yapılan yoklamada mükellefin faaliyetine son verdiğinin çevre esnafı ve han sorumlusu tarafından beyan edildiği, belirtilen adresin boş olduğunun beyan edildiği, 26/07/2017 tarihinde … Mah. … Bulvarı …Blok No:… İç Kapı No:… …/… adresinde yapılan yoklamada iş yerinin kapalı olduğunun, mükellefin yaklaşık bir yıldır uğramadığının çevre araştırması sonucu beyan ile tespit edildiği, iş yerinin boş olduğu, ilgili mükellefe ulaşılamadığı, 03/11/2017 tarihinde aynı adreste yapılan yoklamada kapalı olan iş yeri için mükellefin adresteki faaliyete son verdiğinin çevre esnafça beyan edildiği, 23/02/2018 tarihinde yine aynı adreste yapılan yoklamada başka mükellefin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, 2016 yılı yasal defterlerinin tasdik ettirildiği, 2016/7-12 dönemi katma değer vergisi beyannamelerini, 2016/7-9, 10-12 dönemleri muhtasar beyannamelerini verdiği, 2016/8 döneminde üç, 2016/9,10,11,12 dönemlerinde dört işçi çalıştırdığını bildirdiği, mükellefin işletme esasına tabi mükelleflerden olması dolayısıyla Ba-Bs formu vermediği, yalnızca mükelleften mal aldığını Ba formu ile bildiren mükelleflerin beyanları ile mükellefe mal sattığını Bs formu ile bildiren mükelleflerin beyanları üzerinden tespitte bulunulduğu, 2016 yılı içinde yapmış olduğu satışlara ilişkin satış yapmış olduğu mükelleflerin hemen hemen hepsinin hakkında sahte belge düzenleyicisi olduklarına dair tespitler bulunan ve ilgili vergi dairelerince özel esaslara alınan, faaliyetlerine resen son verilmiş olan mükelleflerden oldukları, 2016/10 döneminde 2,470.420,51 TL katma değer vergisi matrahı beyan eden mükellefin mükelleften mal/hizmet alımında bulunan karşı mükelleflerin aynı dönemde vermiş oldukları Form Ba beyanları toplamının 3.182.302,00 TL olduğu, mükellefin 2016/12 döneminde 13.878.194,69 TL katma değer vergisi matrahı beyan etmesine karşılık mükelleften mal/hizmet alımında bulunan karşı mükelleflerin aynı dönemde vermiş oldukları Form Ba beyanları toplamının 13.889.116,00 TL olduğu, dolayısıyla mükellefin kendi adına düzenlediği ve piyasaya sunduğu bir takım satış faturalarını katma değer vergisi matrahlarına dahil etmediği sonucuna varıldığı, mükellefin SGK bildiriminde çalışanı görünen şahısların ifadelerine başvurulduğu, adı geçen şahıslar tarafından verilen ifadelerde “…’ın iş yerinde ilgili dönemde çalıştıklarını, faaliyet alanı tekstil olan şahsın ödemeleri elden yaptığını, kiminin makinacı, kiminin şoför olarak, kiminin atölyede yaka yaptığını” beyan ettikleri, mükellefin beş farklı vergi dairesine toplam 342.665,34 TL vergi borcu bulunmasına karşın 112,80 TL ödeme yaptığı, ortak ve yöneticiliğini yaptığı iki şirket hakkında sahte belge düzenleme tespiti ve incelemesinin bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin belirtilen hasılatı gerçekleştirebilecek, emtia, şube, deposu ve araç gereçinin yani ticari kapasitesinin bulunmadığı, nitekim bu hususun da 21/07/2016 tarihli yoklama ile tespit edildiği, tahakkuk eden vergi borçları için cüz’i miktarda ödeme yapıldığı, mükellefin yöneticisi ve ortağı olduğu her iki şirket hakkında sahte fatura düzenleme tespitinin bulunduğu, beyannamede belirtilen katma değer vergisi matrahları ile karşı mükelleflerin Ba-Bs formlarının uyumsuz olduğu, mal alımında bulunduğu mükelleflerin büyük bir kısmı hakkında sahte fatura düzenleme tespiti bulunduğu, işçilerin verdikleri ifadelerin mükellefin kumaş toptan ticareti yaptığı döneme ilişkin olduğu, yapılan karşıt incelemelerde mükellefin tanınmadığının beyan edilmesi hususları dikkate alındığında mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimine dayanmadığı sonucuna varılmış olup aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; ansiklopedi, sözlük, kitap, kitapçık, müzik eserleri ve müzik el yazmaları, atlas, harita vb. basım hizmetleri ticareti faaliyeti ile iştigal etmekte iken 31/12/2016 tarihi itibariyle diğer terk işlemine tabi tutulduğu, defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 10/11/2015 tarihli yoklamada ofis olarak kullanılacağı belirtilen adreste matbaa faaliyetinin dışarıdan fason olarak yapılacağının beyan edildiği, ofis mobilyaları bulunduğu, 13/07/2016 tarihli yoklamada iş yerinde faal olmadığı, kapalı ve kilitli olduğu, çevrede tanınmadığı, 27/12/2016 tarihinde yapılan yoklamada üç adet masa, dört sandalye, iki adet koltuk, dört adet dolap bulunduğu, 08/06/2017 tarihinde yapılan yoklamada kapalı olan iş yerini terk ettiğinin imzadan imtina eden komşusunca beyan edildiği, 18/11/2015 tarihli yoklamada, ofis mobilyalarının bulunduğu, 08/03/2016 tarihli yoklamada adreste olmadığı, 23/02/2016 tarihli yoklamada gidilen adresin ikametgah adresi olduğu, adı geçen şahsın mükellefi tanımadığını beyan ettiği, 2016/4-6, 7/9 dönemleri muhtasar beyannamelerini, 2014//4-6,7-9, 2015/10-12, 2016/1-3 dönemleri geçici vergi beyannamelerini, 2016 yılı gelir vergisi beyannamelerini, 2016/1-12 dönemleri katma değer vergisi beyannamelerini verdiği, 2016 yılında mükellefin katma değer vergisi matrahları toplamının 76.15,704,97 TL olduğu, Ba-Bs bildiriminde bulunmadığı, ancak mükelleften 2016 yılında 27 mükellefin toplam 813 adet belge karşılığında 71.938,000,00 TL tutarında mal hizmet alımında bulunduğunun tespit edildiği, mükellefe mal ve hizmet satışı yaptığını bildiren mükellefin olmadığı, mükellefin satış yaptığı mükellefler hakkında sahte belge düzenleme yönünden devam eden ve havuzda bekleyen incelemeler ile sahte belge kullanma yönünden devam eden incelemeler bulunduğu, 83.159,88 TL vergi borcu bulunmasına rağmen hiç ödeme yapılmadığı, üzerine kayıtlı aracın bulunmadığı, hususlarına yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin belirtilen hasılatı gerçekleştirebilecek, emtia, şube, deposu ve araç gereçinin yani ticari kapasitesinin bulunmadığı, defter ve belgelerin ibraz edilmediği, tahakkuk eden vergi borçları için hiç ödeme yapılmadığı, beyannamede belirtilen katma değer vergisi matrahları ile karşı mükelleflerin Ba-Bs formlarının uyumsuz olduğu, vergileme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmediği, mal ve hizmet satışında bulunduğu mükelleflerin büyük bir kısmı hakkında sahte fatura düzenleme tespiti bulunduğu hususları dikkate alındığında mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimine dayanmadığı sonucuna varılmış olup aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.