Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1879 E. 2023/1609 K. 22.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1879 E.  ,  2023/1609 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1879
Karar No : 2023/1609

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlediğinden bahisle vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararlarına istinaden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2017/1 ila 12 dönemi katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı adına tanzim edilen vergi tekniği raporu incelendiğinde, davacı tarafından düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte yeterli tespit bulunmadığı anlaşıldığından resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı Vekili tarafından, müvekkili hakkında davalı idarece sahte fatura düzenleyerek bu işin ticareti suretiyle komisyon geliri elde ettiğini kanıtlayan hiç bir belge sunulamadığı, sahte fatura düzenleme varsayımının sadece kanaate dayalı olduğu somut ve bağlayıcı nitelikte bir tespit olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Davacı hakkındaki … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun incelenmesinden; mükellefin, 20/01/2013-22/04/2013 tarihleri arasında çay ocakları, kıraathaneler, kahvehaneler, kafeler, ve çay bahçelerinde içecek sunum faaliyetinde bulunduğu, 24/01/2014-30/12/2017 tarihleri arasında demir dökümü, küresel grafit dökümü, dövülebilir dökme demir ürünleri dökümü, dökme demirden profil borular ve bunların bağlantı parçalarının imalatı faaliyetinde bulunduğu, 19/01/2018 tarihinde vergi dairesine verdiği işi bırakma bildirimiyle faaliyetinin 30/12/2017 tarihi itibariyle sonlandırıldığı, mükellefin defter ve belgelerini incelemeye ibraz ettiği, mükellefin adresinde 03/02/2014 tarihinde yapılan yoklamada, faaliyet konusunun binaların dış cephesine çelik ve profil alım satımı olduğu, iş yerinde satışa hazır 40.000,00 TL civarı mal ve ofis mobilyası bulunduğu, 29/9/2015 tarihinde sigortalı nezdinde yapılan yoklamada, faaliyet konusunun demir, çelik toptan satışı olduğu, şube ve deposunun bulunmadığı, 1 çalışanı olduğu, ofis mobilyası bulunduğu, iş yerini tanıtıcı tabela bulunmadığı, 31/07/2017 tarihinde yapılan yoklamada işyerinin kapalı olduğu ve ulaşılamadığı, 25/10/2017 tarihinde yapılan yoklamada adresin açık olduğu ve ofis olarak kullanıldığı, faaliyetinin saç profil, çelik ürünleri, toptan satışı olduğunun beyan edildiği, stoğunda satışa hazır mal bulunmadığının beyan edildiği, 11/01/2018 tairhinde yapılan yoklamada mükellefe adreste ulaşılamadığının tespit edildiği, vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken 42.211,00 TL vergi borcu bulunduğu, 18.545,91 TL ödenen vergi aslının bulunduğu, 2016 ve 2017 takvim yılında mal alışında bulunduğu firmaların %99’u hakkında sahte belge düzenlemekten vergi tekniği raporu yada adreste bulunmama, sahte belge düzenleme tespitleri nedeniyle özel esaslara tabii olduğu ve haklarında vergi incelemelerinin devam ettiği, mükellef tarafından verilen muhtasar beyannamelerde 2016 yılında 5, 2017 yılında 1 işçi çalıştırıldığının beyan edildiği, 2016 yılı katma değer vergisi matrahının 11.386.881,66TL, 2017 yılı katma değer vergisi matrahının 13.127.286,54 TL beyan edildiği, gelir vergisi beyannameleri bilanço eklerinde 2016 ve 2017 yılı ödenmiş sermayesinin 71.684,36 TL olduğu, 2016 takvim yılı kasa hesabının 1.124.003,59 TL, alıcılar hesabının 16.100.702,71 TL, satıcılar hesabının 19.699.836,18 TL olduğu; 2017 takvim yılı kasa hesabının 4.120.753,73 TL, alıcılar hesabının 13.142.893,55 TL, satıcılar hesabının 21.103.463,67 TL olduğu, 1 adet … plakalı azami toplam ağırlığı 2540 kg kapasiteli pick-up aracanını bulunduğu ve 2015 yılında perte ayrıldığı, mükellefe mal ve hizmet alımında bulunduğu, haklarında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporu bulunan firmalardan alıp kullandığı faturalara ilişkin olarak mal ve hizmetleri alıp almadığı, alınan ürünlerin nelerden oluştuğu ve hangi amaçla kullanıldığı sorulduğunda mükellef cevaben “profil ve çelik malzemeden oluşan söz konusu malları gerçekten aldığını, anlaşmalı nakliye firması tarafından taşındığını, üretim sürecinde kulllanmadan sattığını beyan ettiği, iş hacmine ve faaliyet konusuna ilişkin sorulan sorulara faaliyet konusunun profil ve çelik malzeme alım satımı olduğunu, işyerinin kapasitesinin yeterli olduğundan deposunun bulunmadığını, zaman zaman araç kiralayarak şirket işlerinde kullandığını, sigortalı olarak 1 çalışanının bulunduğunu” beyan ettiği, anılan tespitlerinden hareketle mükellef tarafından 01/01/2016 tarihinden itibaren düzenlenen faturaların sahte belge olarak dikkate alınması gerektiği, mükellefin gerçek anlamda bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, sahte fatura düzenlediği sonucuna varıldığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden; anılan işletmenin mal alımında bulunduğu firmaların tamamına yakını hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu yada vergi incelemelerinin devam ettiği, faaliyet konusu ile ilgili araç, makine ve teçhizatının bulunmadığı, işletme nezdinde yapılan 03/02/2014 tarihli yoklama hariç ticari emtiaya rastlanılmadığı, bir işçisi, aracı, sermayesi ve iş hacmi nazara alındığında işletmenin belirtilen cirolara ulaşacak ticari kapasitesinin olmadığından davacı işletme tarafından düzenlenen faturaların komisyon karşılığında düzenlenen belgeler olduğu sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Vergi Dava Dairesince, vergi tekniği raporunun sonuç bölümünde, 2017 yılında elde edilen komisyon gelirinin, mükellefin KDV beyanları ile Ba Bs formları esas alınarak belirlenmesi ve komisyon gelirinin oluşturduğu matrahların takdir komisyonunca takdir edilmesi gerektiği hususunun belirtildiği, takdir komisyonunca da söz konusu vergi tekniği raporuna dayanılarak matrah takdir edildiği anlaşıldığından, matrahın bulunuş biçimi bakımından bir değerlendirme yapılarak hangi tutarların ve oranların esas alındığının araştırılması suretiyle yeniden karar verilmesi ve vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümlerinin uygulanması hususunda da bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.