Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1835 E. 2023/1266 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1835 E.  ,  2023/1266 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1835
Karar No : 2023/1266

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1) … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2) … Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenleyerek elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığının tespit edildiğinden bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2016/1-12 dönemleri için re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitler, davacının komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediğini ortaya koyacak nitelik ve yeterlilikte olduğundan, sahte fatura karşılığında komisyon geliri elde ettiğinden hareketle re’sen tarh edilen katma değer vergisinde ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi uyarınca vergi üzerinden üç kat kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı adına cezalı vergilendirmeye gidilmesinde yasal isabetsizlik bulunmadığından hareketle hükme varılmasında usul ve hukuka aykırılık görülmeyerek ve davacının istinaf başvurusunda ileri sürdüğü sebepler ile dosyada mevcut bilgi-belgeler kapsamında, ortada, kararın, bu sebeple, kaldırılmasını gerektiren nitelikte bir neden bulunmadığı sonucuna varılmakla birlikte, dava dosyasının incelenmesinden dava konusu cezalı tarhiyatlara dayanak … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ile davacı mükellefin 2016 yılı içerisinde düzenlediği sahte fatura tutarlarının belirlendiği ve buna istinaden hazırlanan vergi inceleme raporuna göre komisyon geliri nedeniyle dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tarh edildiği, ancak, davacı tarafından 2016 yılında verilen katma değer vergisi beyanname bilgileri tetkik edildiğinde, 2016/1,4,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi tahakkuku yapıldığı, davacı tarafından beyan ve tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin terkin edildiği yönünde herhangi bir iddia ve dosyada bilgi-belge bulunmadığı da dikkate alındığında, davacı adına komisyon geliri nedeniyle yapılan katma değer vergisi tarhiyatından, davacı tarafından beyan edilen katma değer vergisi düşülerek cezalı vergilendirmeye gidilmesi gerekirken, davalı idarece, bu husus göz ardı edilerek gerçekleştirilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının, beyan ve tahakkuk ettirilen vergiye ilişkin kısmının mükerrer olduğu, dava konusu cezalı tarhiyatın, davacı tarafından beyan edilen katma değer vergisine isabet eden kısmında yasal isabet görülmeyerek, istinaf isteminin, bu kısım yönünden kabulüyle, dava konusu cezalı tarhiyatın, 2016/1,4,5,6,7,8,9,10,11,12 dönemleri için davacı tarafından beyan edilen katma değer vergisinin mahsubu suretiyle hesaplanacak kısmının iptaline, bu tutarı aşan kısma yönelik davacı istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, yapılan işlemin varsayıma dayalı ve hukuka aykırı olduğu, bu nedenle kararın aleyhe olan hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından davacının gerçek bir faaliyetinin bulunmayıp düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından matrah ve vergi olarak beyan ettiği tutarların kurmaca bir değer olduğu ve bu değerin gerçek bir faaliyetten kaynaklanmayıp vergiyi doğuran olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğmadığından dolayısıyla mahsubu gibi bir zorunlulukta bulunmadığı, bu nedenle kararın aleyhe olan hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde, kararın redde ilişkin kısmı hakkında yer verilen hüküm fıkraları yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
Bilindiği üzere, bir işletmenin, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdiği mal teslimi ve hizmet ifası bedelleri üzerinden hesaplanan tutardan, aynı işletme tarafından alınan emtia veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarı indirilerek, o işletmenin devreden veya ödemesi gereken KDV’si hesaplanmaktadır.
Olayda, davacı şirket hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlerden; davacı şirketin gerçek bir mal teslimine dayalı ticari bir faaliyetinin bulunmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığının Bölge İdare Mahkemesince de kabul edildiği, bu durumda bu faaliyeti gizlemek için düzenlenen faturaların ve beyanların gerçeği yansıtmadığı, sadece bu beyanlar üzerine ödenen bir tutarın bulunması halinde tarh edilen vergi ve cezalardan mahsubunun söz konusu olabileceği, bu hususa uyulmamasının bu davada irdelenemeyeceği ancak ayrı bir dava açılması durumunda değerlendirilebileceği göz önüne alındığında; KDV beyannameleri ile beyan edilen sahte faturalar üzerinden %2 nispetinde hesaplanan komisyon gelirinin, beyan edilen matrahtan mahsup edilmemesinde hukuka aykırı bir durumun olmadığı sonucuna varıldığından, Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin (kısmen) reddine, (kısmen) kabulüne, davalı idarenin temyiz isteminin (kısmen) reddine, (kısmen) kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının 2016/1-12 dönemine ilişkin beyan ve tahakkuk ettirilen katma değer vergisine isabet eden kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.