Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1641 E. 2023/659 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1641 E.  ,  2023/659 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1641
Karar No : 2023/659

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tasarım İnşaat Turizm Medikal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle hakkında düzenlenen inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2013/6,7,8,9,12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının fatura aldığı Güngören Vergi Dairesi mükellefi … Yapı İnşaat Metal Elektrik ve Yapı Kimyasalları San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin ticari faaliyetinin bulunmadığının somut olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla bu mükelleften alınan faturaların sahte olduğundan bahisle yapılan cezalı tarhiyatlar ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu kararın esasına ilişkin kısmında kaldırma nedenlerinin bulunmadığı ve davalı idarenin iddialarının kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, davacı istinaf başvurusu bakımından ise; Vergi Mahkemesince kabul kararı verildiği, davacı tarafın kendisini vekille temsil etmesine karşılık kararda davacı vekili için vekalet ücretine hükmedilmediği, davacı vekili için kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idare istinaf başvurusunun reddine, davacının vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacının fatura aldığı Güngören Vergi Dairesi mükellefi … Yapı İnşaat Metal Elektrik ve Yapı Kimyasalları Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda yer alan tespitlere göre, yapılan yoklamalarda işyerinin yaklaşık 50 m² olduğu, 1 çalışanın bulunduğu, şube ve deponun bulunmadığı, demirbaş olarak ofis takımı bulunduğu, yüksek tutarlı KDV matrahlarına rağmen ödenmesi gereken KDV’nin cüzi miktarda olduğu, Ba-Bs formlarında birtakım uyumsuzlukların bulunduğu, alım yapılan firmalar hakkında olumsuz tespitlerin olduğu, bu firmalardan biri hariç diğerlerinin mükellefiyet kaydının terkin edildiği, kurulmasından kısa süre sonra yüksek cirolara ulaştığı, belirtilen tutarlar kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, bu şirket tarafından davacı adına düzenlenen faturaların, gerçek bir mal veya hizmet teslimi karşılığında düzenlenmediği kanaatine ulaşıldığı ve davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından kararın buna ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.