Danıştay Kararı 4. Daire 2020/162 E. 2023/1512 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/162 E.  ,  2023/1512 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/162
Karar No : 2023/1512

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Akaryakıt Nakliyat İnşaat Hafriyat Elektrik Peyzaj Orman Ürünleri Turizm ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak verilen takdir komisyonu kararlarına istinaden resen tarh edilen 2016 ve 2017 yılları tekerrür artırımlı üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; idarece gerçekleştirilen yoklamaların büyük bir kısmının dava konusu dönemlerden önceki tarihlerde yapılmış olması, bu yoklamalarda şirketin faal olduğunun ve iş yerinde/deposunda faaliyeti ile alakalı muhtelif emtianın bulunduğunun tespit edilmesi, 2016 ve 2017 yıllarında davacının ticari ilişkide bulunduğu belirli şirketler nezdinde yapılan karşıt tespitler incelendiğinde, öncelikle davacının bu dönemlerde gerçekleştirdiği tüm satışların yekûnu içerisinde söz konusu şirketlere yapılan mal satışları tutarının cüzi bir kısma tekabül ettiği görülmekle birlikte, belirtilen tespitlerde anılan firmalarca verilen beyanların şirketçe ifade edilen, kayıt ve beyanlara yansıtılan hususlar ile örtüşmesi, söz konusu ifadelerde davacı şirkete dair olumsuz bir beyanın bulunmaması, öte yandan, faaliyetinin icrası kapsamında iki adet nakliye aracının bulunması, ilgili vergilendirme dönemlerine ait tüm beyannamelerinin verilmiş olması, defter ve belgelerinin tasdikli olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her ne kadar 2017 yılı Ekim ayında yapıldığı görülen iki adet yoklamada şirketin Ankara ilinde kâin iş yerinin ve deposunun kapalı olduğu ve faaliyetinin bulunmadığı tutanak altına alınmış ise de, söz konusu yoklamaların yapıldığı tarihler dikkate alındığında sadece bu yoklamalar ile yapılan tespitler neticesi uyuşmazlık konusu dönemlerin tamamında şirketin gayrifaal olduğu kabul edilemeyeceğinden ve ilgili dönemlere yönelik başkaca bir yoklama da bulunmadığından, davacı şirketin gerçek bir faaliyetinin bulunmadığına dair ileri sürülen hususun bilgi ve belgeye dayalı olarak açık ve net bir biçimde ortaya konulamadığı, dolayısıyla davacının faturaları düzenlendiği dönemler itibariyle salt sahte fatura ticareti yaptığı yönünde somut bir tespitin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, yalnızca Ba-Bs formlarından hareketle davacının 2016 ve 2017 yıllarında düzenlediği tüm faturaların sahte olarak değerlendirilmesinin mevcut tespitler çerçevesinde mümkün bulunmadığı anlaşılmış olup, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu kuralı gereği, davacının sahte fatura ticareti ile uğraştığı hususunun somut tespitlere dayalı olarak açık bir şekilde ortaya konulamadığı görüldüğünden, eksik incelemeye dayalı vergi tekniği raporuna istinaden takdir komisyonunca %2 komisyon geliri elde ettiğinin kabulü suretiyle belirlenen dönem matrahları üzerinden davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına sahte fatura düzenlediğinden bahisle tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararlarına istinaden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle resen tarh edilen 2016/1 ila 12. ve 2017/1 ila 11 dönemleri tekerrür artırımlı üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararını hukuka uygun bulan Vergi Dava Dairesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı hakkında düzenlenen … tarih … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda evlerde kullanılan fuel oil perakende ticareti (Dökme olanlar ile müşterinin istediği yere ulaştırılarak yapılan doğrudan fuel oil satışı hariç) ve karayolu ile şehirlerarası yük taşımacılığı (gaz ve petrol ürünleri, kimyasal ürünler vb.)” faaliyetlerinde bulunmak üzere 01/01/1981 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, Vergi Denetim Kurulu Kocatepe Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın muhtelif tarih ve sayılı yazılarına istinaden mükellefin 2015, 2016 ve 2017 yıllarının incelemeye alındığı, ancak mükellef kurumun 6736 sayılı Yasa kapsamında 2015 vergilendirme dönemi için Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi yönünden matrah artırımında bulunması nedeniyle ilgili yıl hesap ve işlemleri bakımından herhangi bir işlemin yapılmadığı, 2016-2017 yıllarına ilişkin defter belge basım bilgilerine ulaşıldığı, 2015-2016 hesap dönemleri yasal defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, GİB İntranet Sistemi üzerinden şirketin yönetici ve ortaklık bilgilerine ilişkin yapılan sorgulamada, 04/03/2008-21/07/2015 tarihleri arasında …’in şirketin tüm hisselerine sahip kanuni temsilcisi olduğu, müteakiben gerçekleştirilen hisse ve temsil yetkisinin devri ile 21/07/2015 tarihinden itibaren …’in şirketin tek ortağı ve kanuni temsilcisi konumuna geldiği, şirket hakkında daha önce 2010-2013 yıllarına ilişkin olarak vergi tekniği raporunun düzenlendiği, bu kapsamda yapılan inceleme sonucu önceki kanuni temsilci olan … hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 359. maddesinde belirtilen vergi suçunu işlediğinden bahisle … gün ve … sayılı vergi suçu raporunun düzenlendiği, kurumun mevcut temsilcisi olan …’in başkaca bir şirketin yöneticisi veya ortağı olmadığı ve şahsın genel esaslara tabi olduğu, tarh dosyası ve yoklamalar ile yapılan tespitlere göre; mükellef kurumca, 16/05/2014 tarihinde “… Mah. … Cad. No:… Keçiören/Ankara” adresinde bulunan meskenin aylığı 75,00 TL olmak üzere yıllık 900,00 TL karşılığında home-ofis olarak kiralandığı, Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce anılan adreste yapılan 21/05/2014 tarihli yoklamada, belirtilen adresin 200 m2 büyüklüğünde bir mesken olduğu, bir bölümünün (25 m2’sinin) ofis olarak kullanıldığı, aylık kirasının 75,00 TL olduğu, ilgili adreste 22/05/2014 tarihi itibariyle nakil olarak işe başlandığı, faaliyetinin fuel oil perakende satışı ve nakliye işi olduğu, şirketin sahibi ve kanuni temsilcisinin ise … olduğu, şirketin muhasebesini tutan SMMM … tarafından vergi dairesine verilen 29/09/2015 tarihli dilekçe ile muhasebe ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle kuruma ait beyannamelerin tarafınca verilmeyeceğinin bildirildiği, şirket temsilcisi olan … tarafından 18/07/2015 tarihinde imzalanan kira kontratosu ile “… Mah. … Cad. No:… Gölbaşı/ANKARA” adresinde yer alan işyerinin (depo) kiralandığı, Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce bu adreste yapılan 22/07/2015 tarihli yoklamada, şirketin belirtilen adreste faaliyette bulunduğu, iş yerinin 100 m2 büyüklüğünde ve aylık kirasının 500,00 TL olduğu, söz konusu iş yerinin inşaat malzemelerinin konulmasını teminen depo olarak açıldığı, içeride çimento, alçı, fayans, pvc boru su tesisatı ile elektrik tesisat malzemelerinin bulunduğu, söz konusu adreste yapılan 12/10/2015 tarihli yoklamada da, mükellefin anılan iş yeri adresinde inşaat malzemeleri toptan satışı faaliyetine devam ettiği, bu amaçla tutulan deponun 150 m2 büyüklüğünde olduğu, çalışanın bulunmadığı, ödeme kaydedici cihazının bulunmadığı, bir adet masa, koltuk, laptop ve bağlı yazıcısının bulunduğu, Gölbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce anılan adreste yapılan 24/11/2015 tarihli yoklamada ise, mükellefin gayri faal olduğu, tadilatta olan iş yerinin bu nedenle kapalı olduğu, Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce tanzim olunan … gün ve … sayılı form ile 2015 ve 2016 hesap dönemleri için sahte belge düzenleme tespitlerine istinaden özel esaslara alındığı, şirkete ait bilinen adreslerde yoklama yapılması talebi iletilen Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce “… Mah. … Cad. No:… Gölbaşı/ANKARA” adresinde yapılan 26/10/2017 tarihli yoklamada, şube/depo adresine gidildiği, adreste ödevlinin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, iş yerinin terk/kapalı vaziyette tamamen boşaltılmış olduğu, “… Mah. … Cad. No:… Keçiören/Ankara” adresinde yapılan 27/10/2017 tarihli yoklamada da adresin kapalı olduğu ve komşularca şirketin tanınmadığı hususlarının tespit edildiği, şirketin vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam vergi borcunun 1.109.586,45 TL olduğu, bunun yalnızca 539,39 TL’lik kısmının ödendiği, çalışan işçi bildiriminin bulunmadığı, 2016 yılı kurumlar vergisi beyannamesine göre brüt satış tutarının 9.820.356,34 TL olduğu, 2016 hesap dönemi katma değer vergisi beyannamelerine göre toplam matrahın 9.820.356,34 TL olduğu 2017 hesap döneminde ise toplam matrahın 9.154.481,21 TL olduğu, yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahlarına rağmen ödenecek verginin çıkmadığı, şirket adına kayıtlı iki adet nakil vasıtası bilgisine ulaşıldığı, Ba-Bs analizlerine göre; mükellefçe 2016 hesap döneminde Form Ba ile bildirimi yapılan toplam 9.216.243,00 TL tutarında emtia/hizmet alışlarının tamamının hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleflerden yapıldığı, 2016 hesap döneminde satış beyanında bulunulan şirketler hakkında da sahte belge düzenleme kullanma yönünden olumsuz tespitlerin olduğu, 2017 hesap döneminde alış bildiriminde bulunduğu toplam 9.295.942,00 TL tutarında emtia/hizmet alışının %91’inin hakkında olumsuz tespit bulunan mükelleflerden yapıldığı, karşıt Ba-Bs bildirimlerinin uyumsuz olduğu, 2016 hesap dönemine ilişkin yapılan karşıt tespitlerde; mükellefin ilgili yılda emtia satışında bulunduğu tespit edilen Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün mükellefi … Petrol ve Kimya Ürünleri Ltd. Şti. nezdinde yapılan karşıt tespit incelemesinde, anılan kurumun temsilcisi tarafından “mükellef kurumdan 2016/03. ve 05. dönemlerinde tanzim edilen 6 adet fatura ile faaliyet konusu kapsamında mal alımının gerçekleştirildiği, ticari ilişkide şirketin önceki temsilcisi olan … ile muhatap olunduğu, mevcut temsilcinin tanınmadığı, mükellefin öteden beri alış yapılan bir firma olduğu, ödemelerin çek ve banka havalesi ile sağlandığı, malların nakliyesinin mükellefçe yapıldığı, en son alışı yapılan malların kalitesinin kötü olması nedeniyle yaşanan uyuşmazlık üzerine ticari ilişkilerinin son bulduğu, uyuşmazlığa dair hukuki sürecin devam ettiği” hususlarının ifade edildiği, mükellefin 2016/06 döneminde emtia/hizmet satışında bulunduğu tespit edilen Etimesgut Vergi Dairesi mükellefi … Nakliyat Otomotiv Tic. Ltd. Şti. nezdinde yapılan karşıt tespit incelemesinde de, kurum temsilcisi tarafından “faaliyetlerinin Tüpraş rafinerisinden sıcak asfalt nakliyesi işi olduğu, mükellefin de aynı işi yaptığı, aralarında gerçekleştirilen ticari ilişkiye binaen faturaların … tarafından adlarına tanzim edildiği, ödemelerin bazen banka aracılığı ile bazen de elden yapıldığı, ödeme yapılan hesabın şirkete ait değil …’in şahsi banka hesabı olduğu, mevcut temsilcinin tanınmadığı, işlemlerin her zaman … ile yapıldığı, işyeri adreslerinin bilinmediği, telefonla iletişim kurulduğu” şeklinde beyanda bulunulduğu, 2017 hesap dönemine ilişkin yapılan karşıt tespitlerde; mükellefin 2017 hesap döneminde Ankara ilinde emtia/hizmet satışında bulunduğunu beyan ettiği herhangi bir mükellefin tespit edilemediği, farklı illerde bulunan mükellefler nezdinde karşıt tespit yapılması istemiyle düzenlenen yazılara istinaden alınan ifadelere göre, Ziyapaşa Vergi Dairesi mükellefi …İnşaat Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde yapılan karşıt tespit incelemesinde, anılan kurum temsilcisi tarafından “2017/08. döneminde adına düzenlenen çimento, demir, dış cephe boyası içerikli fatura ile mükellef kurumdan mal alımı yapıldığı, malların nakliyesinin Adana’ya kadar mükellefçe yapıldığı, ödemelerin PTT aracılığı ile sağlandığı ve ilgili şirkette … adlı şahısla irtibat kurulduğu” şeklinde ifade ve beyanda bulunulduğu, Gökalp Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün mükellefi … Elektrik Yapı Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde yapılan karşıt tespitte ise, “mükellef ile yürütülen ticari ilişkide … ile muhatap olunduğu, mükelleften 2016 yılında da mal alımında bulunulduğu, alışı yapılan malların inşaat malzemeleri olduğu, ödemelerin çek veya banka aracılığı ile yapıldığı, mal tesliminde nakliyenin mükellefçe yapılması suretiyle şirketin Diyarbakır’da bulunan deposundan yapıldığı” hususlarının tutanak altına alındığı, mükellefin önceki temsilcisi olan ve ticari ilişkide bulunulan şirketlerce alış-satışlarda muhatap olunduğu belirtilen ayrıca şirket tarafından düzenlenen bir kısım faturalarda imzası bulunan ve şirket adına yapılan tahsilatları gerçekleştirdiği görülen … nezdinde tutulan tutanakta ise şahsın “devir tarihinden sonra firma ile herhangi bir ilişkisinin kalmadığı, ancak bazı satışlarında cüzi bir komisyon karşılığında aracılık yaptığı, firma tarafından ilgili yıllarda düzenlenen faturalar hakkında herhangi bir bilgisinin bulunmadığı, faturalarda görülen imzaların benzemekle birlikte kendisine ait olmadığı” şeklinde beyanda bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Raporda belirtilen tespitlerin değerlendirilmesinden, davacı şirket temsilcisinin incelemeye konu yıllara ilişkin defter ve belgelerin istenilmesine dair yazıyı tebliğ almasına karşın söz konusu belgeleri süresi içerinde ibraz etmemesi, yoklamalarda iş yeri/depo adreslerinin boş ve kapalı görülmesi, çevre araştırmasından mükellefin tanınmaması, 21/07/2015 tarihinde yapılan hisse ve temsil yetkisinin devri ile anılan şirketten ayrıldığı görülen …’in şirketten ayrıldıktan sonra 2016 hesap döneminde de şirket adına faaliyette bulunması, şirketçe gerçekleştirilen ticari ilişkilerde muhatap alınması ve tahsilatların anılan şahısça yapılması, öte yandan şirket hakkında daha önce gerçekleştirilen inceleme sonucu belirtilen şahıs için kaçakçılık suçu kapsamında vergi suçu raporunun düzenlenmesi, mükellefin 2017 yılında Diyarbakır ilinde faaliyette bulunduğunu beyan etmesine karşın faaliyet adresine ilişkin herhangi bir bilginin tespit edilememesi, mükellefçe ticaret sicili gazetesiyle ilan edilen en son faaliyet adresinin aynı zamanda şirketin eski kanuni temsilcisi olan …’in ikametgah adresi olması, mükellefin inceleme yıllarında beyan ettiği yüksek tutarlı satış rakamları ile mevcut iş yapısı ve kapasitesi dikkate alındığında hiç işçi çalıştırmamasının ticari icaplara uygun olmaması, 2016 hesap döneminde mal alışında bulunduğu firmaların tamamının 2017 yılında ise büyük çoğunluğunun hakkında olumsuz tespitler bulunan firmalardan olması, her iki yılda da yüksek tutarlı KDV matrahı beyanlarına karşın ödenecek KDV’nin çıkmaması, tahakkuk eden vergi borçları için çok cüzi ödeme yapılması, yapılan yoklamalarda adreste bulunamaması ve iş yeri adreslerine dair gerçekleştirilen değişikliklerin idareye bildirilmemesi hususlarının birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup aksi yöndeki mahkeme kararına ilişkin istinaf istemini reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığından Daire kararına katılmıyoruz.