Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1396 E. 2023/238 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1396 E.  ,  2023/238 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1396
Karar No : 2023/238

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2017 hesap dönemi için götürü gider indirimine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen kurumlar vergisi beyannamesine istinaden ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek yapılan tahakkukun iptali ile indirim konusu yapamadığı 87.041.693-TL götürü gider nedeniyle fazladan kullandığı 17.408.339,00-TL yatırım katkı tutarının iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; yurtdışında herhangi bir gider yapılmadan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1. maddesinde belirtilen hasılat tutarının binde beşinin hiçbir kayıt ve şart olmadan indirilmesinin mümkün olmadığı, anılan düzenlemenin yurtdışı hasılatı elde eden mükelleflere tanınan bir vergi istisnası olmadığı, düzenleme ile maddede yazılı işleri yapan mükelleflerin belgesiz giderlerin belli bir tutarının gider hesaplarına belge şartı olmadan aktarılarak gider kabul edildiği, bu şekilde tek düzen hesap planı muhasebe kurallarına uyulacağı, şirketin mal varlığında bir azalma oldu ise bunun tespit edileceği, bir başka anlatımla anılan maddedeki hakkın ancak belgelendirilemeyen gider bulunması durumunda mutlak bir hak olduğu sonucuna varıldığından; davacı şirket tarafından yapılan belgesiz giderlerin de şirket yasal defter kayıtlarında yer alması gerektiği ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/1. maddesi kapsamında binde beşlik götürü istisna kapsamında ancak anılan şekillerde yararlanılacağı görüşüyle, yapılan tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde mükelleflerin yurt dışındaki işlerle ilgili belgesiz giderlerinin muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi, bu giderlerden hasılatın binde beşine tekabül eden kısmının kanunen kabul edilen gider olarak gösterilmesi gerektiği belirtilerek götürü gider uygulamasına yönelik bir açıklama getirilmiş ise de; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ‘nun 40/1. maddesinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan ve Vergi Usul Kanunu uyarınca belgelendirilmesi gereken genel giderlere ilaveten yurt dışındaki işlerle ilgili giderlere karşılık olmak üzere, hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla götürü giderin kazançtan indirilebileceği herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kabul edildiğinden, götürü gider indirimi için belgesi temin edilemeyen bir harcamanın olduğunun ve bu harcamanın muhasebe kayıtlarına intikal ettirildiğinin ispatına gerek bulunmadığı, dolayısıyla ihtirazi kayıtla verilen 2017 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine davacı şirket adına götürü gider indiriminin kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkuk işleminde ve 17.408.339,00-TL yatırım katkı tutarının iadesi isteminin kabul edilmemesinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacı istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.