Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1316 E. 2023/842 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1316 E.  ,  2023/842 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1316
Karar No : 2023/842

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, istisnai kıymet kapsamındaki serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile ilgili sonradan gelen fiyat farkı faturaları için sunulan tamamlayıcı beyanlardan kaynaklanan ve indirim konusu yapılması gerektiğinden bahisle 24/01/2018 tarihinde ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden katma değer vergisinin 516.514,84 TL’lik kısmının kaldırılması ve söz konusu tutarın tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…., K:… sayılı kararda; olayda, ithalatta gümrük idaresine ödenen katma değer vergisinin öngörülen şartlar yerine getirildiğinde indirilecek katma değer vergisi olarak beyan edilebileceği, istisnai kıymetle beyan kapsamında davacı tarafından ithalatı gerçekleştirilen ürünler için sonradan verilen tamamlayıcı beyan ile kanunun aradığı anlamdaki ithalatın gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı şirketin ihtirazi kaydının kabul edilmeyerek 2017/Aralık dönemi için tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin 516.514,84 TL’lik kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı; fazladan ödenen bu tutarın 3095 sayılı Kanunda öngörülen oranda hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi, fazlaya ilişkin faiz isteminin ise reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı tarafından ileri sürülen iddiaların istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının davanın kabulüne ilişkin kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafından ödenen verginin tahsil tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun uyarınca tecil faizi oranında hesaplanacak faizi ile birlikte iadesi gerektiğinden, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, Mahkeme kararının faize ilişkin kısım yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin (a) bendinde, malın teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılması ile meydana geldiği düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 29/1-a maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; aynı maddenin olay tarihinde yürürlükte bulunan 3. fıkrasında ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin istisnai kıymetle beyan kapsamında … Gümrük Müdürlüğünce tescil edilen 2016 yılının muhtelif dönemlerine ait beyannamelerle ithalatını gerçekleştirdiği ürünlere ilişkin sonradan gelen fiyat farkı faturaları için 03/10/2017 ve 16/10/2017 tarihlerinde tamamlayıcı beyanda bulunduğu, tamamlayıcı beyanların geç yapıldığı gerekçesiyle ilgili gümrük idaresince KDV ek tahakkuk kararlarının düzenlendiği, ek tahakkuklara konu katma değer vergisinin 2017/12 döneminde şirket tarafından ödendiği, söz konusu katma değer vergisi ödemelerinin 1 No’lu katma değer vergisi beyannamesinde gösterilerek indirim konusu yapılabileceğinden bahisle 2017/12 dönemi katma değer vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verildiği, bunun üzerine tahakkuk eden katma değer vergisinin 516.514,84 TL’lik kısmının kaldırılması ve ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirket tarafından, 2016 yılının muhtelif dönemlerine ait beyannamelerle ithalatını gerçekleştirdiği ürünlere ilişkin olarak adına sonradan fiyat farkı faturaları düzenlendiği, bu faturalar için tamamlayıcı beyanlarda bulunularak katma değer vergisi ödemelerinin yapıldığı ve ilgili vesikaların kayıtlara alındığı 2017/12 döneminde indirim hakkından yararlanılması gerektiği iddia edilmiş ise de, yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, davacının, indirim hakkını vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği, yani fatura konusu malın teslim edildiği 2016 yılı içerisinde kullanabileceği, ilgili takvim yılı aşıldıktan sonra katma değer vergisi indiriminin mümkün olmadığı dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, aksi yöndeki temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.