Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1314 E. 2023/1485 K. 16.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1314 E.  ,  2023/1485 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2020/1314
Karar No : 2023/1485

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2018/6,7,8,9 dönemlerine ilişkin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-a maddesine istinaden ihracat istisnası kapsamında yapılan teslimleri nedeniyle doğan katma değer vergisi iade alacaklarının mahsuben iadesi başvurusunu, alt firma olumsuzlukları nedeniyle incelemeye sevk edildiğini ve talebinin inceleme sonucuna göre yerine getirileceğini sebep göstererek reddeden … tarih ve E…. sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanun’u ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile getirilen düzenlemeler çerçevesinde mükelleflerin iade istemlerinin, alışlarından kaynaklı olumsuzluklar nedeniyle özel esaslara tabi tutulabilmesi için KDV indirim ve iadesinde kullandıkları belgeye yönelik bir tespit veya rapor olması gerektiği, bir diğer deyişle alt mükellefler hakkında yapılan ve sınırları belli olmayan (iade isteyen mükellefin alışlarına da teşmil edilebilecek nitelikte bulunmayan) olumsuz tespitlerin, bu alt mükelleflerden yapılan alışlar nedeniyle KDV yüklenen mükelleflerin iade istemlerinin doğrudan özel esaslara tabi tutulmasını gerektirmeyeceği gibi, gerek doğrudan mal veya hizmet temin ettikleri mükellefler hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunanlara, gerekse haklarında sahte belge kullanma tespiti bulunan mükelleflere, söz konusu olumsuzlukları 15 gün içerisinde gidermeleri için bildirimde bulunulması, verilen süre içerisinde belgenin gerçekliğinin ve doğruluğunun ispat edilmesi veya söz konusu alışlara isabet eden kısmın iade hesaplarından çıkarılması halinde, mükelleflerin iade istemlerinin genel esaslara göre yerine getirilmesinin, anılan tebliğin, yukarıda değinilen hükümleri gereği olduğu, buna karşılık davalı idarece dosyaya, alt mükellef hakkında yapılan ve davacının iade isteminde kullandığı alış faturalarına özgü veya bu alış faturalarına da teşmil edilebilecek nitelikte bulunan olumsuz tespitlerin mevcut olduğu hususunda somut bir belge ibraz edilmediği gibi, alış gerçekleştirilen alt mükellef hakkında tespit edilen olumsuzluklarla ilgili olarak, tebliğin yukarıda alıntısına yer verilen hükümleri uyarınca işlem de tesis edilmediği, anlaşılmakla, davacı iade isteminin, alt mükellef hakkında olumsuz tespitlerin mevcut olduğundan bahisle, hakkında yapılacak inceleme sonucuna göre gerçekleştirilmesine karar verilmesinin hukuka uygun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı ve mal alışında bulunduğu alt firmalarla ilgili olumsuz tespitler nedeniyle iade talebinin vergi incelemesi sonucu yerine getirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Mal ve hizmet ihracatı” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetler vergiden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un “Vergi İndirimi” başlıklı 29. maddesinin ikinci fıkrasında indirilecek verginin ne şekilde iade edilebileceği genel olarak düzenlenerek, Maliye Bakanlığına, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek konusunda, maddenin dördüncü fıkrasında ise, Maliye ve Gümrük Bakanlığına, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermek ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemek konusunda yetki verilmiş, yine “İstisna edilmiş işlemlere indirim” başlıklı 32. maddesinde ise; “Bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca, tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
3065 sayılı Kanunun ilgili maddeleri ve 6111 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120. maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiler çerçevesinde çıkarılan, 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayım tarihini izleyen aybaşından itibaren yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde, mal ihracatından kaynaklanan iade taleplerine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş, özel esaslara tabi mükelleflerin iade talepleri bakımından ise, Tebliğin IV/E-1-1.3 bölümünde yer alan açıklamalara göre, haklarında, düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin gerçek duruma aykırı olduğuna ilişkin delil ve karineleri içeren rapor veya tespit bulunan mükellefler iade taleplerinin yerine getirilmesinde özel esasların uygulanacağı, ve bu mükelleflerin iade taleplerinin, teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği, hüküm altına alınmıştır.
Katma değer vergisi sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına da bağlıdır. Diğer bir deyişle mükelleflere nakden veya mahsuben iade yönünden Kanunla tanınan hakkın biçimsel koşullarının varlığının yanı sıra iadeye konu katma değer vergisi işlemlerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz saptamanın da bulunmaması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; UYAP ortamında yapılan araştırmada, davacının mahsuben iade talebinin reddine gerekçe gösterilen ve hakkında olumsuz tespitler olduğu belirtilen alt mükelleflerden olan, .. Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından, 2018/7, 8 dönemlerinde 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-a maddesi kapsamında gerçekleşen teslimler nedeniyle doğan katma değer vergisi iade alacağının borçlarına mahsubu talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davanın temyiz incelemesi sırasında, Danıştay Dördüncü Dairesinin 04/10/2022 tarih E:2021/443, K: 2022/5349 sayılı kararında; davacı … Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında dava konusu dönem için herhangi bir rapor düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmişse raporun tüm tutanak ve ekleriyle birlikte onaylı örneğinin istenilmesine ilişkin ara kararına verilen … tarihli cevabi yazıyla, davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu, tutanak ve eklerinin dosyaya ibraz edildiği görülmektedir.” denmiştir
Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile açıklamalar kapsamında, davacının yüklenim listelerinde yer alan söz konusu mükellef hakkında 2018 ve 2019 yılları için düzenlenmiş … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda yer alan tespitler incelenmek suretiyle, iade isteminin özel esaslar kapsamında yerine getirilmesi gerektiğinden bahisle tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlem yönünden, anılan şirketten alınan faturaların dönemleri de dikkate alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.