Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1271 E. 2023/1432 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1271 E.  ,  2023/1432 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1271
Karar No : 2023/1432

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Tekstil İnşaat Sanayi ve ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına ihracat istisnasından kaynaklanan 2018/9 dönemine ait 515.626,78 TL katma değer vergisinin mahsuben/nakden iadesi isteminin reddine dair … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı işlemlerin iptali ile … TL katma değer vergisinin nakden/mahsuben iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının nakden ve mahsuben iade talepleri hakkında, yüklenim listesinde yer alan faturaları düzenleyen bir kısım mükelleflere ilişkin … Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Kdv-Ötv Grup Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında; özel esaslarda bulundukları, … Kumaş Pazarlama Sanayi ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin incelemeye sevk ediliği, kendi aralarında mal/hizmet hareketleri olduğu, gelir (stopaj) vergisi beyannamelerinde faaliyet hacimleriyle orantısız olarak düşük sayılarda çalışan beyan ettikleri genel ifadelerle belirtilmişse de, davacı veya yüklenim listelerinde yer alan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında sahte belge düzenlediklerine dair herhangi bir olumsuz rapor veya başkaca somut bir tespit bulunmadığı gibi davacının haksız iade isteminde bulunduğunu, iade istemlerinin özel esaslar uyarınca inceleme sonucu yerine getirilmesini haklı kılacak ve hukuken itibar edilebilecek ve davacının genel esaslar uyarınca yaptığı iade istemlerinin özel esaslara tabi tutulmasını haklı kılacak nitelikte başkaca bir bilgi, belge ve tespitin mevcut olmadığı, bu nedenle davacının iade istemlerinin reddine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı, iadesi istenen 515.626,78 TL tutarındaki katma değer vergisinin, iade istemleri doğrultusunda, nakden iade istenen kısmının nakden, mahsuben iadesi istenen kısımlarının mahsuben davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 30. maddesinde; re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış olup maddede, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halleri re’sen vergi tarhını gerektiren sebepler arasında sayılmış, aynı Kanun’un 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun, “İhracat İstisnası” başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimlerinin vergiden istisna olduğu düzenlenmiş; “Vergi İndirimi” başlıklı 29. maddesinin ikinci fıkrasında indirilecek verginin ne şekilde iade edilebileceği genel olarak düzenlenerek, Maliye Bakanlığına, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek konusunda, maddenin dördüncü fıkrasında ise, Maliye ve Gümrük Bakanlığına, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermek ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemek konusunda yetki verilmiş, aynı Kanun’un 32. maddesinde, Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmış; bu düzenlemelere paralel şekilde, 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un 120. maddesinde, nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda alıntısına yer verilen 32. maddesi uyarınca, Maliye Bakanlığının, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin bu işlemleri yapanlara iadesine ilişkin esasları belirleme yetkisi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun yukarıda alıntısına yer verilen 120. maddesi uyarınca, mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esasları belirleme yetkisi bulunmaktadır.
İadelere ilişkin usul ve esaslar, verilen bu yetkiler çerçevesinde yıllardır genel tebliğler vasıtasıyla belirlenmiş, iade işlemleri bu genel tebliğ hükümleri uyarınca yerine getirilerek, bu süreçte doğan ihtilaflarda, genel tebliğ hükümleri göz önünde tutulmuş, son olarak, Maliye Bakanlığınca, 213 ve 3065 sayılı Kanunlar’ın yukarıda alıntısına yer verilen maddelerinde öngörülen yetkiye dayanılarak, 26/04/2014 tarihli, 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle 01/05/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden itibaren 1 ila 123 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri’ni de yürürlükten kaldıran Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği hükümleriyle de, katma değer vergisinin uygulamasına ilişkin düzenlemeler tek uygulama genel tebliğinde toplanarak, katma değer vergisi uygulamalarıyla ilgili geniş kapsamlı düzenleme ve açıklamalara yer verilen kapsamlı temel bir düzenleyici işlem yürürlüğe konulmuştur.
Bu nedenle, anılan uygulama genel tebliğinin yürürlük tarihinden sonraki dönemlere ilişkin katma değer vergisi uygulamalarıyla ilgili ihtilaflarda, esasen, söz konusu tebliğ hükümlerinin göz önünde tutulması gerekmektedir.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “II. İSTİSNALAR” başlıklı bölümünün “A. İHRACAT İSTİSNASI” başlıklı alt bölümünün “1.1.4. İade” başlıklı kısmında; mal ihracatından kaynaklanan iade taleplerinde standart iade talep dilekçesi, satış faturaları listesi, gümrük beyannamesi veya listesi (serbest bölgeye yapılan ihracatta serbest bölge işlem formu, posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilen ihracatta elektronik ticaret gümrük beyannamesi), ihracatın beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi, yüklenilen KDV listesi, iadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu belgelerinin aranacağı, “1.2.4.1. Mahsuben İade” başlıklı kısmında ise; mükelleflerin Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlardan kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirileceği, “1.1.4.2. Nakden İade” başlıklı kısmında ise; mükelleflerin mal ihracından kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade taleplerinin vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirileceği, iade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde, aşan kısmın iadesinin vergi inceleme raporuna veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirileceği, teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebinin yerine getirileceği ve teminatın, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözüleceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Tebliğin “IV. KDV İADESİNDE ORTAK HUSUSLAR” başlıklı bölümünün “A. İADE TUTARININ HESABI VE İADEYE DAYANAK İŞLEM VE BELGELER” başlıklı alt bölümünde; “Bu Tebliğ kapsamına giren işlemler nedeniyle KDV iadesi talep edilebilecek tutar, iadeye ilişkin işlem ve belgeler, mahsuben ve nakden iade, bu bölümde yer alan açıklamalar dikkate alınarak iade hakkı doğuran her bir işlem bakımından Tebliğin ilgili bölümlerindeki düzenlemelere göre hesaplanarak yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından, ihracat istisnasından kaynaklanan 2018/9 dönemine ilişkin bir kısım katma değer vergisinin nakden iadesi için başvurularda bulunulduğu, davacının iade taleplerinin, dava konusu … tarih ve …. sayılı ve … tarih ve … sayılı işlemler ile reddedildiği, işbu işlemlerin iptali ve 515.626,78 TL tutarındaki katma değer vergisinin nakden/mahsuben iadesi için işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Danıştay Dördüncü Dairesinin E:… Esas sayılı dosyasında mevcut davacı hakkında düzenlenen … tarih … sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; davacı hakkında yapılan inceleme sonucunda herhangi bir olumsuz tespite rastlanılamadığından ve davacı tarafından yürütülen faaliyetin yasal mevzuatta öngörülen koşullara uygun yapıldığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerin iptali ile … TL katma değer vergisinin nakden/mahsuben iadesini kabul eden temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.