Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1216 E. 2023/1368 K. 13.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1216 E.  ,  2023/1368 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1216
Karar No : 2023/1368

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Kayseri İli Kocasinan İlçesi … … Cilt … Sahife … ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazısına istinaden … TL borç karşılığı ve … tarih ve … sayılı yazısına istinaden … TL borç karşılığı konulan hacizlerin kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararda; davacının temsilcisi olduğu şirketin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin bizzat davacıya tebliğ edildiği hususunun anlaşıldığı, söz konusu ödeme emirlerine karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve söz konusu ödeme emirlerine karşı yargı yolunada başvurulmayarak amme alacaklarının kesinleştiği ve cebren tahsil aşamasına geldiğinin görüldüğü, kanuni temsilcisi olduğu şirketin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla adına düzenlenen, usulüne uygun olarak tebliğ edilen ve kesinleşen ödeme emirleri içeriği amme alacağının tahsil edilmesi amacıyla tatbik edilen haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Bölge İdare Mahkemesince; … tarih ve …. sayılı ödeme emri içeriği borçların kalan 1, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 20, 21, 22 ve 25. satırları yönünden, ödeme emrinin ilgili satırlarında yer alan borçların beyan zamanlarının 2017 yılı olduğu, davacının ise 21/10/2015 ila 28/12/2016 tarihleri arasında şirketin kanuni temsilcisi olduğunun anlaşılması karşısında davacı tarafından beyan edilmediği görülen borçlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle 1 no.lu ödeme emri içeriği borçlar ile 2 no.lu ödeme emri içeriği borçlardan 2, 5, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 23, 24 ve 26. satırlara rastlayan haciz kısmı için istinaf isteminin reddine, 2 no.lu ödeme emri içeriği borçlardan 1, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 20, 21, 22 ve 25. satırlara rastlayan haciz kısmı için istinaf isteminin kabulüne, bu kısma yönelik mahkeme kararının kaldırılarak haczin bu kısmının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emrine ilişkin hukuka aykırılıkların haciz işlemine karşı açılan davada ileri sürülemeyeceği, ödeme emri aşamasında ileri sürülebilecek iddiaların davacı tarafından ileri sürüldüğü, usule uygun tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın aleyhe hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun olay tarihinde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği kurala bağlanmış, Kanunun 62. maddesinde borçlunun, mal bildirimde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairelerince haczolunacağı hüküm altına alınmıştır.
Kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, borcunu yedi gün içinde ödemediği gibi bu süre içinde ödeme emrinin iptali istemiyle idari dava açmayan veya açmış olduğu davası reddedilen kamu borçlusu hakkında alacaklı tahsil dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak haciz uygulanabileceği ve hacze karşı açılan davada, ödeme emri aşamasında açılacak idari davada ileri sürülmesi gereken hukuka aykırılıkların işlemin sebep unsurundaki hukuka aykırılık hali olarak incelenmesine olanak bulunmadığı açıktır.
Bu durumda hazce karşı açılan davada, bir önceki cebren tahsil aşamasına ait ödeme emrinin tebliğine ilişkin hususlarda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığı incelenebilecek olup, ödeme emrinin içeriğine ilişkin inceleme yapılması mümkün olamayacağından temyize konu kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.