Danıştay Kararı 4. Daire 2020/1186 E. 2023/1250 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/1186 E.  ,  2023/1250 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/1186
Karar No : 2023/1250

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle re’sen tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalı 2016/9, 12 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen Ziyapaşa Vergi Dairesi mükellefi … adına düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerden, söz konusu faturaların sahte belgeler olduğu somut tespitlerle ortaya konulamadığından yapılan işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına usule uygun işlem tesis edildiğinden yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; mükellefin … adresinde çeşitli malların bir ücret veya bir sözleşmeye dayalı olarak toptan satışını yapan aracılar faaliyetini iştigal etmek için 02/03/2015 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/06/2017 tarihinde mükellefiyetini terk ettiği, 10/11/2016 tarih ve 50 sayılı defter belge isteme yazısının bilinen iş yeri adresine gönderildiği, iş yeri adresi olarak belirttiği adreste bulunmadığı ve tanınmadığı tespit edildiğinden tebliğ işleminin gerçekleştirilemediği, ikametgah adresine … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı defter belge isteme yazısının gönderildiği, mükellefin taşındığı tespit edilerek tebliğin yapılamadığı, … tarih ve … sayılı defter ve belge isteme yazısının mernis adresine gönderildiği, mükellefin taşındığı tespit edilerek tebliğ işleminin gerçekleştirilemediği, yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilememesi sebebiyle incelemenin, vergi dairesi tarh dosyası ve Gelir İdaresi Başkanlığı Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan veriler dikkate alınarak yapıldığı, 08/10/2015 tarihinde … adresinde yapılan yoklamada, çeşitli malların bir ücret veya bir sözleşmeye dayalı olarak toptan satışını yapan aracılar faaliyeti ile iştigal etmekte olduğu, 03/10/2015 tarihinde giriş yapılan 2 sigortalı çalışanı olduğu, işine devam ettiği, iş yerinde bir diğer ücretli, 2 kişi de sigortalı çalışanı olduğu, deposunun bulunmadığı, kendi adına kayıtlı aracının bulunmadığı ancak hafriyat işleri olduğu zaman araç kiralaması yaptığı, iş yerinde satışa hazır emtia bulunmadığı, şubesinin bulunmadığı ve iş yerini ofis olarak kullandığı, 12/04/2016 tarihinde aynı adreste yapılan yoklamada, 3 asgari ücretli ve 1 diğer ücretli çalışanı olduğu, çalışanlarının şantiyede olduğu, ticari emtiasının olmadığı, müşteri takip usulü ile işini yaptığı, bir kurum ya da kuruluşla bir işle ilgili olarak sözleşmesinin bulunmadığı, muhasebecisinin … olduğu, muhtasar beyanlarını aylık olarak verdiği, 01/12/2016 tarihinde yapılan yoklamada, 1 asgari ücretli işçi çalıştığı bu kişinin … olduğu, bir kişinin de diğer ücretli olarak çalışmakta olduğu, bu şahsın da … olduğu, satılmak üzere emtiasının bulunmadığı, tedarikçi firma olarak komisyon usulü çalıştığı, şube, depo, ardiyesinin bulunmadığı, iş yerinin kira olduğu, muhtasar beyannameleri aylık olarak verildiği, 19/04/2017 tarihinde yapılan yoklamada; … adlı mülk sahibinden 20/04/2014 tarihindeki kira sözleşmesiyle kiraladığı, kirasını her ayın onunda senet karşılığı elden ödediği, iş yerinin açık olduğu, 1 işçisinin bulunduğu, ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olmadığı, satışların tamamının fatura karşılığı toptan satış olduğunu beyan ettiği, bahse konu işini müşteri takip etmek suretiyle sipariş usulü yaptığı, 10/05/2017 tarihinde yapılan yoklamada, 1 asgari ücretli çalışanı olduğu, satışların tamamının fatura karşılığı toptan satış olduğunu beyan ettiği, bahse konu işini müşteri takip etmek suretiyle sipariş usulü yaptığı, iş yerinde satışlara ait irsaliye faturaları düzenlediği, 04/08/2017 ve 11/08/2017 tarihlerinde yapılan yoklamalarda, ödevlinin belirtilen işyeri adresinin kapalı olduğu tespitlerine yer verildiği, mükellefin işletme esasına göre defter tuttuğu için Ba formu verme zorunluluğu bulunmadığı ancak mükellefe 2016 yılında satış yapan gerçek veya tüzel kişiler tarafından satılan mal ve hizmetlere ilişkin olarak verilen Bs formunda 3.410.470,00-TL tutarında bildirimde bulundukları tespit edildiği, mükellefin işletme esasına göre defter tuttuğu için Bs formu verme zorunluluğu bulunmadığı ancak mükelleften 2016 takvim yılında alış yapan gerçek veya tüzel kişiler tarafından alınan mal ve hizmetlere ilişkin olarak verilen Ba formunda 8.522.755,00-TL tutarında bildirimde bulunulduğu, alış ve satış yaptığı mükelleflerin büyük bir kısmının sahte belge düzenleme/kullanma gibi tespitlerle özel esaslara alındığı, haklarında vergi inceleme raporlarının bulunduğunun görüldüğü, mükellef adına 2016 takvim yılında Form Bs bildirimlerinde yer alan … Tekstil Makina Sanayi İp. Gıda ve Dış Ticaret Limited Şirketi nezdinde düzenlenen karşıt inceleme tutanağında; faaliyet konularının pamuk, elyaf, kumaş açma işlemleri, parti kumaş ve her nevi mal alım satım işleri olduğu, nakliyat için … firmasıyla bir defaya mahsus olarak çalışıldığı, …’i şahsen tanımadığı, taraflarına irsaliye faturasının gönderildiği ve ödemenin peşin olarak kamyonu kullanan şoföre yapıldığı beyanlarında bulunulduğu, 2016 yılında hiçbir bankada hesap kaydının ve pos cihazının bulunmadığı, … tarih ve … sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan bilgi isteme talebine gönderilen cevabi yazıda 31/05/2017 tarihinde muaccel hale gelmiş 13.082,52-TL borcunun, 6736 sayılı Yasa kapsamında da taksitlendirilmiş toplam 29.542,36-TL tutarında borcunun olduğu tespit edildiği, mükellefe ait motorlu taşıt sorgulamasında merkezi taşıt kütüğünde mükellefe ait araç kaydının bulunmadığı, mükellefin yanında çalışanlara ulaşmak amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezi’ne bilgi isteme yazılarının gönderildiği, bilgi isteme yazılarına cevaben verilen yazılarda, mükellefin 2016 yılında yanında çalıştırdığı şahıslara mükellef hakkında bilgi edinmek için bilgi isteme yazılarının tebliğ edildiği, …’a gönderilen bilgi isteme yazısına istinaden 09/01/2018 tarihinde anılan şahısla imzalanan tutanakta; Ekim/2015 ile Temmuz/2016 tarihleri arasında asgari ücretli olarak on ay kadar çalıştığı, tanıdıkları vasıtasıyla orada işe başladığı, getir-götür işlerini yaptığı, gelip gidenlerin kim olduğunu bilmediği şeklinde beyanlarda bulunduğu, …, … ve …’e gönderilen bilgi isteme yazılarına adreste bulunamama, kanser tedavisi görme vb sebeplerle karşılık bulunamadığı, …’e gönderilen bilgi isteme yazısına istinaden 15/02/2018 tarihinde anılan şahısla imzalanan tutanakta; …’i şahsen tanımadığı, dışardan sigorta primi yatırarak emekli olmaya çalıştığı, o iş yerinde hiç çalışmadığı beyanlarına yer verildiği tüm bu hususların söz konusu şirketin gerçek bir mal ticaretinin olmadığı, beyan ettiği alım ve satımı yapabilecek ticari organizasyona sahip olmadığı, sonuçta şirketin esas olarak, komisyon karşılığında sahte belge düzenleme faaliyetinde bulunmak üzere kurulduğu, düzenlenen faturaların da sahte olduğu tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin belirtilen hasılatı gerçekleştirebilecek, emtia, şube, işçi, deposu ve araç gerecinin yani ticari kapasitesinin bulunmadığı, Ba-Bs formlarının uyumsuz olduğu, mal alımı yapılan firmalar hakkında olumsuz tespitlere yer verildiği, katma değer vergisi beyannamelerinde çok yüksek tutarda hasılat bildirmesine rağmen vergi çıkmadığı veya cü’zi miktarda çıkan vergilerin de ödenmemiş olduğu, mükellefe ulaşılamaması nedeniyle defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği anlaşıldığından adı geçen mükellefin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği sonucuna ulaşılmış olup, temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir. Verilecek kararda vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılan kısmı hakkında değerlendirme yapılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.