Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9869 E. 2023/1063 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9869 E.  ,  2023/1063 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9869
Karar No : 2023/1063

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına işçi olarak çalıştığı şirketin kanuni temsilcisi ile birlikte komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek için adi ortaklık kurularak gelir elde edildiği ileri sürülerek 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergileri ile 2014/7-9, 10-12, 2015/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 ve 2016/1-3 dönemleri geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının bahsi geçen şirketle ortaklık-yöneticilik bağı bulunmadığı gibi, davacı hakkındaki tespitlerin, yoklamalarda şirket ortağı ve/veya müdürü yerine davacının hazır bulunması, şirket adına parasal işlemler yapması hususlarından ibaret olduğu, bu tespitlerin, davacı şahsın kurum adına sahte fatura düzenleme fiilini işlediğini ve bu fiil karşılığı komisyon geliri elde ettiğini ortaya koymak için yeterli olmadığı, olayda maddi menfaat temin ettiğine dair somut bir tespite yer verilmediğinden dava konusu tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; 134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 30. maddesinde ise, re’sen vergi tarhının, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olduğu belirtilmiş; maddenin 4. fıkrasında ise, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmaması hali, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı haller arasında sayılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için, davacının dava konusu dönemde düzenlediği faturaların sahte olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Davacı …’ın muhteviyatı itibariyle yanıltıcı ve sahte belge düzenlediğine yönelik tespitlerin bulunduğu, dava konusu tarhiyatın da dayanağı olan … İnşaat Malzemeleri Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; şirketin 18/08/2014 tarihinde kara yolu ile şehir içi yük taşımacılığı faaliyeti ile iştigal etmek üzere kurulduğu, 30/11/2015 tarihi itibariyle resen terkin ettirildiği, şirketin tek ortağının ve aynı zamanda kanuni temsilcisinin … olduğu, defter belge isteme yazısının bizzat kanuni temsilciye tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 27/08/2014 tarihli yoklamada, iş yerinin 20m2 olduğu, demirbaş olarak ofis malzemelerinin bulunduğu ve tutanağın kanuni temsilci tarafından imzalandığı, 16/03/2015 tarihli yoklamada, iş yerinde fatura, irsaliye, kira kontratı, sigortalı hizmet listesinin bulunmadığı, başka bir şube ve deposunun bulunmadığı sigortalı çalışan aynı zamanda davacı olan … tarafından beyan edildiği, 2014, 2015 ve 2016yıllarına ilişkin Ba-Bs formlarında uyumsuluk bulunduğu, alım yapılan mükelleflerin büyük çoğunluğu hakkında sahte belge düzenleme tespiti bulunduğu, verilen muhtasar beyannamelerde çalışan işçi belirtilmediği, 18.134,84 TL vergi borcu bulunduğu, 1.461,16 TL ödeme yapıldığı, şirketin işe başlama tarihinden yalnızca bir gün sonra kanuni temsilci tarafından davacıya geniş yetkiler içeren vekaletname verildiği, …’ın ortak ve yöneticiliğinin bulunduğu üç şirket hakkında da sahte belge düzenleme tespitleri bulunduğu, …’ın konu ile ilgili beyanının ” ..Yaklaşık 3 sene evvel belirtilen iş yerinde çalıştım. İş yeri yaklaşık 15-20 m2 civarındaydı. İş yerinde iki adet masa, sandalye ve telefon bulunmaktaydı. İş yerinin yetkilisi olarak kimseyi tanımıyorum. … adında bir kişiyi birkaç defa gördüm, ancak ne iş yaptığını bilmiyorum. Ben iş yerini yalnızca açmak için görevlendirilmiştim, orada başka iş yapmadım. Bir de iş yeri yetkililerince bankadan para çekmek ve bankaya para yatırmak üzere vekaletname ile görevlendirilmiştim. Bazen belirtilen bankalara giderek para çekiyor ve yetkililere teslim ediyordum. Tüm bu çalışmalarım karşılığında yaklaşık 2.000,00 TL ücret alıyordum. Ancak ücretimi veren şahısları da tanımıyorum. İş yerinin başka bir yerde inşaat malzemesi sattığını biliyorum, ancak bu yere daha önce gitmediğimden adresini bilmiyorum.” şeklinde olduğu, şirketin … Bankası A.Ş.’nde bulunan hesapları incelendiğinde …’ın şirketin parasal işlemlerini yürüttüğü, şirketin yasal temsilcisi … ve şirketin vekili …’ın sahte belge ticareti adına birlikte hareket ettiği bir adi ortaklığın mevcut olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile vergi tekniği raporundaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde, kara yolu ile şehir içi yük taşımacılığı faaliyetiyle uğraşılan iş yerinde raporda belirtilen tutardaki işlemleri yapabilecek iş yeri büyüklüğüne ve organizasyona sahip olunmadığı, ilgili yıllarda alımların büyük çoğunluğunun hakkında sahte belge düzenleme tespiti bulunan mükelleflerden yapıldığı, yapılan yoklamalarda emtiaya, işçiye rastlanmadığından gerçek bir ticari faaliyetin bulunmadığı ortada olup, davacının söz konusu şirketin 16/03/2015 tarihli yoklamasında tutanağa çalışan olarak imza atmış olması, şirketin işe başlama tarihinden yalnızca bir gün sonra kanuni temsilci tarafından davacıya geniş yetkiler içeren vekaletname verilmesi, inceleme elemanına verdiği beyanda şirketin parasal işlemlerini yerine getirdiğini belirtmesi, davacının ortak ve yöneticiliğinin bulunduğu üç şirket hakkında da sahte belge düzenleme tespitleri bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının adi ortaklık çatısı altında komisyon karşılığı sahte belge düzenlediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara konu matrahın hukuka uygunluğu hususunda, matrahın bulunuş biçimi bakımından bir değerlendirme yapılarak hangi tutarların ve oranların esas alındığının araştırılması suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, geçici vergi asılları yönünden de yeniden değerlendirme yapılacağı tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :
Dava, davacı hakkında, işçi olarak çalıştığı şirketin kanuni temsilcisi ile birlikte komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği kanaatine varılarak kurulan adi ortaklık ile 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin olarak adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergileri ile 2014/7-9, 10-12, 2015/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 ve 2016/1-3 dönemleri gelir geçici vergilerinin kaldırılması istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında yapılan tarhiyatların dayanağının … Hafriyat İnşaat Malzemeleri Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Rapor olduğu, davacının söz konusu şirkette ortaklığı ve yöneticiliğinin bulunmadığı, sadece işçi olarak çalıştığı görülmüş olup, komisyon karşılığı sahte belge düzenleme fiili sebebiyle davalı idarece tarhiyatların öncelikle şirket hakkında yapılıp tahsil edilmeye çalışılması gerekirken doğrudan davacı adına yapılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiş olup, kararın belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.