Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9837 E. 2023/627 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9837 E.  ,  2023/627 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9837
Karar No : 2023/627

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2013/11 ve 12. dönem vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi Tasf. Hal. … Bil. Ve Bilgisayar Dan. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin faturaların sahte olduğunu ortaya koymada yeterli olmadığı anlaşıldığından tarhiyatın buna ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 104,51 TL dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Tas. Hal. … Bil. Ve Bilgisayar Dan. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda özetle; bilgisayar danışmanlık faaliyeti yürütmek üzere 27/06/2012 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 31/07/2014 tarihinde mükellefiyet kaydının resen terkin edildiği, 04/07/2012 tarihli yoklamada; işyerinin kira olduğu ve büro malzemelerinin bulunduğu, 14/11/2012 tarihli yoklamada; işyerinin 100 m2 büyüklüğünde olduğu, işyerinde büro malzemelerinin bulunduğu, tespit esnasında bir çalışanın olduğu, 28/12/2012 tarihli yoklamada; depo ve şubesinin bulunmadığı, faaliyetine devam ettiği, iki çalışanın olduğu, büro malzemelerinin bulunduğu, 01/09/2014 tarihli yoklamada; adreste bulunmadığı, terk tarihinin bilinmediği, tabelasının olmadığı, 04/09/2014 tarihli yoklamada adresin boş ve kapalı olduğu, 2012 ve 2013 yılı kurumlar vergisi, 2012, 2013 ve 2014 yılı kurum geçici vergisi, katma değer vergisi ve gelir stopaj vergisi beyannamelerinin verildiği, tahakkuk eden 45.408,34 TL vergi borcu olduğu, 816,41 TL ödemede bulunulduğu, gelir stopaj beyanlarında 04/2013 ila 3/2014 dönemleri arasında 2 veya 3 işçi bildirdiği, 2012 katma değer vergisi matrahının yaklaşık 824.000,00 TL, 2013 katma değer vergisi matrahının 20.900.000,00 TL bildirildiği, 2012 yılı form Bs ile 681.681,00 TL bildirimde bulunulduğu, karşılık form Ba ile 640.993,00 TL tutarlı alış bildirildiği, 2012 form Ba 593.000,00 TL alış bildirimde bulunulduğu, karşılık Bs ile satış bildiriminde bulunan mükellef olmadığı, alışlarının tamamı hakkında sahte belge düzenlemekten vergi tekniği raporu veya olumsuz tespit bulunduğu, 2013 yılı form Bs ile 20.481.319,00 TL bildirimde bulunulduğu, karşılık form Ba ile 20.903.514,00 TL tutarlı alış bildirildiği, 2012 form Ba 19.273.000,00 TL alış bildirimde bulunulduğu, karşılık Bs ile satış bildiriminde bulunan mükellef olmadığı; alım yapıldığı bildirilen 270.000,00 TL’ye isabet eden tutar hariç mükellefler hakkında sahte belge düzenlemeden, mükellefin faturalarının taklit edildiğinden vergi tekniği raporu, sahte belge düzenleme ve kullanmadan özel esaslara tabi olduğu, 2012 ve 2013 bilanço kayıtlarında demirbaş, makine, stok kaydı bulunmadığı, taşıt kütüğünde araç kaydı olmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin beyan edilen yüksek ciroları elde edecek sermaye ve emtia iş organizasyonuna sahip olmadığı, yüksek miktarda ciro beyan edilmesine rağmen ödenecek vergisinin çok düşük olduğu ve cüzi miktarda ödeme yapıldığı, form Ba-Bs bildiriminin uyumsuz olduğu, mükellefe karşılık form Bs ile satış bildiren mükellefin olmadığı, form Ba ile mal aldığını bildirdiği mükellefler hakkında olumsuz tepitler bulunduğu hususlarının birlikte değerlendirilmesinden şirket tarafından davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.