Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9810 E. 2023/460 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9810 E.  ,  2023/460 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9810
Karar No : 2023/460

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1-…
2-… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına resen tarh edilen 2016 dönemi vergi zıyaı cezalı gelir vergisi, 2016/1,2,3,4. dönem vergi ziyaı cezalı geçici vergileri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 2016 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde tanzim edilen vergi tekniği raporu ile 2016 yılında düzenlenen tüm faturaların komisyon geliri elde etmek amacıyla düzenlenen sahte faturalar olduğunun tespit edildiğinden bahisle dava konusu tarhiyatların yapıldığı, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’ndaki tespitlerin değerlendirilmesinden, mükellefin bir kısım vergi ödevlerini yerine getirmediği, vergi beyanları ile Ba- Bs bilgilerinin uyumsuz olması gibi olumsuzluklar bulunduğu görülmekte ise de; ilgili yılda iş yerinde yapılan yoklamalarda yerinde ve faaliyette olması, faaliyete ilişkin teçhizat ve emtia bulunması, karşıt incelemelerde yapılan tespitler ve mali müşavir ifadesi göz önünde bulundurulduğunda düzenlenen faturaların sahte olduğunu ortaya koyacak nitelikte yeterli ve somut tespit içermediği, yapılan vergi ziyaı cezalı gelir ve geçici vergi tarhiyatlarında ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı için yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici vergilere ilişkin olarak; davacı hakkında düzenlenmiş vergi tekniği raporunun değerlendirilmesinden; davacının 2016 yılında düzenlediği faturaların komisyon karşılığı düzenlenmiş faturalar olduğu sonucuna varıldığı, ilgili dönemde gerçek mal alımları ve satımlarının bulunduğu yolundaki ifadelerin, bu mal alım ve satımlarının belgelendiği faturaların ve bunların yanı sıra mal ve hizmet satımı olmaksızın düzenlenmiş olan faturaların sahte olduğu ve bu faturaların kayden mal satımında bulunulan firmalar adına komisyon karşılığında düzenlenmiş faturalar olduğu gerçeğini değiştirmediği, dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2016 yılı tüm geçici vergi dönemleri için kesilen ve verginin tek katı tutarındaki vergi ziyaı cezalarında yasalara aykırı bir yan bulunmadığı, geçici vergiler ve geçici vergiler üzerinden hesaplanan tek kat tutarı aşan vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davalı idare istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, sahte fatura düzenlediği iddiasının ispatlanamadığı, firma iş yerinin gerçek ticarete konu işin yapılmasına yetecek genişlikte olduğu, makine parkurunun işe uyumlu olduğu, çalışan sayılarının yoklama fişleriyle tespit edildiği, firmanın her türlü ticari donanıma sahip olduğu, eşinin ticari faaliyetinde yardım etmesinin doğal olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının sahte fatura düzenlendiğinin sabit olduğu ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.