Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9619 E. 2020/3037 K. 17.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9619 E.  ,  2020/3037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9619
Karar No : 2020/3037

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Beton Madencilik İnş.San.Tic.Ltd.Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen 2010/1,2,3,4,5 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararda; davacı şirketin 2010/1,2,3,4,5. dönemlerine ilişkin katma değer vergisi matrahlarının belirlenmesi amacıyla 03/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 10/11/2016 tarihli takdir komisyonu kararları ile davacının mal/hizmet alımında bulunduğu … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu dayanak alınarak, dönem matrahının takdir komisyonunca takdir olunduğu, ancak mükellefin takdir komisyonuna sevk edildiği 03/12/2015 tarihi itibarıyla ortada re’sen tarh sebebinin bulunmadığı, re’sen tarh sebebi bulunmadan, matrah takdiri amacı dışında sadece vergi incelemesinde zamanaşımı süresini durdurma sonucunu doğuracak şekilde takdir komisyonuna başvurulmasının vergi tekniği raporuna göre gerçekleştirilen tarhiyat işlemine herhangi bir etkisi bulunmadığı, 2010 yılında doğan uyuşmazlık konusu vergi alacağının zamanaşımı süresinin 31/12/2015 tarihinde dolmuş olması, tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin ise 19/11/2016 tarihinde tebliğ edilmesi karşısında; beş yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra tebliğ edilen davaya konu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı idare tarafından, takdir komisyonu kararlarına istinaden tanzim edilen vergi ceza ihbarnamelerinin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup bu durum mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder. 114. maddesinde ise, “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re’sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2010/1,2,3,4,5 dönemlerine ilişkin katma değer vergisinin re’sen takdiri için 03/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 10/11/2016 tarihli takdir komisyonu kararıyla matrah takdirinin yapıldığı, takdir komisyonu kararı esas alınarak düzenlenen ihbarnamenin ise davacıya 19/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, 2010 yılına ilişkin olarak 31/12/2015 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 03/12/2015 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından sahte fatura kullanılıp kullanılmadığı, takdir komisyonunca takdir edilen matrahın hukuka uygunluğu vb. yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı ve dava konusu vergi ve cezanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.