Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9574 E. 2020/3197 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9574 E.  ,  2020/3197 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9574
Karar No : 2020/3197

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Yapı Denetim Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından tanzim edilen 29/01/2010 tarih ve 93255/AİR/02 sayılı Asgari İşçilik İnceleme Raporu uyarınca takdir komisyonu kararına istinaden 2008/1 ila 12 dönemleri için re’sen tarhedilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) ve damga vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının 2008 yılı stopaj vergileri ve tevkifattan alınan damga yönünden matrah takdiri işlemlerinde Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından tanzim edilen 29/01/2010 tarih ve 93255/AİR/02 sayılı asgari işçilik inceleme raporu esas alınmak üzere matrah takdiri için komisyona sevk edildiği, takdir komisyonu tarafından söz konusu rapor dayanak alınarak başkaca hiç bir inceleme ve araştırma yapılmadan matrah belirlendiği, mükellefin sevk edildiği takdir komisyonunca yasayla tanınan inceleme ve araştırma yetkisi kullanılmaksızın, soyut ve genel ifadelere yer verilerek, matrahın dayanağı ve izahı somut olarak belirtilmeden, Vergi Usul Kanunu’nun 31/8. maddesine aykırı şekilde belirlenen matrah üzerinden uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin olarak re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi ve tevkifattan alınan damga vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri tarafından asgari işçilik inceleme raporu tanzim edildiği, raporun mali mevzuat uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için gönderilmesi üzerine takdir komisyonunca bu rapor göz önüne alınarak ilgili dönem matrah takdiri yapıldığı, vergi dairesince yapılan işlemlerin usule ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
Davalı idare tarafından, bir kısım ücret ödemelerinden gelir ve damga vergisi kesintisi yapılmadığından bahisle davacı adına takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarhedilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) ve damga vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmış, vergi beyannamesinin kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, takdir komisyonları yetkili makamlar tarafından istenilen matrah takdirini yapmak konusunda görevli olup, anılan Kanunun 73. maddesine göre bu komisyonunun iki üyesi, tüccarlar için ticaret odasınca, diğer sanat ve meslek erbabı için bunların mensup oldukları mesleki teşekküllerce kendi üyeleri arasından veya hariçten seçilmektedir. Başka bir deyişle, takdir komisyonları üyeleri arasında, takdir edilecek matrah açısından ticaret, sanat veya mesleki bakımdan uzman kişilerin de bulunduğu, işin türü, işyeri mevkii, emsali mükelleflerin beyan durumu gibi faktörleri dikkate alarak matrah takdirinde bulunan uzmanlaşmış ve varlık nedeni bu olan kurumlardır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketle ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu, müfettişleri tarafından düzenlenen 29.01.2010 tarih ve 93255/AİR/02 sayılı Asgari İşçilik Raporunda davacı şirkette çalıştığı halde işe giriş bildirgeleri verilmeyen işçiler olduğu, şirketteki defter ve kayıtların gerçek durumu yansıtmadığı, işçilere ödenen fiili maaş ile kayıtlardaki maaşın farklı olduğu, … Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabında; davacı şirkette çalıştığı belirtilen kişilerin davalı kuruma bildirilmediğinin tespit edildiği, işe giriş bildirgeleri ile prime esas kazanç tutarları ve prim belgeleri yönünden yapılan değerlendirmede ; şirketin yürüttüğü iş ve çalışmaları dikkate alınarak … Odası, … Odası, … Odası, … Odası’ndan gelen cevaplara göre kuruma bildirilmeyen işçilerin alabilecekleri asgari maaşa göre işlem yapıldığı, bu durumun da davacı şirketin işe giriş bildirgelerini vermemesi yanında tutulan defter ve kayıtların da usule uygun olmadığını gösterdiği, işveren vekili …’nun alınan ifadesinde kuruma bildirilmeyen işçilerin, … Bakanlığı’na verilen taahhüt belgelerinde yer alan tarihte fiilen şirkette işe başladıklarını beyan ettiği, şirkette çalışan ve kuruma beyan edilen kişilerin kayıtlarının da eksik tutulduğu ve tüm bu hususları içeren rapor ve kayıt inceleme tutanağının davacı şirket yetkilisince imzalandığı, ayrıca işyeri dosyası inceleme belgesinde işyerindeki sigortalı sayısının (1 kişi) olarak gösterildiği ve bu belgenin de davacı tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı işyerinde yapılan denetim sonucunda oluşturulan kayıt inceleme tutanağı ve Asgari İşçilik Raporlarında; davacı şirketin kuruma sunduğu beyanlar ile kurum kayıtlarının çeliştiği, kuruma bildirilmeyen işçiler olduğu, davacı şirket defter ve kayıtlarından eksiklikler olduğu ve dolayısıyla bir kısım ücret ödemelerinin beyan dışı bırakıldığının somut olarak ortaya konulduğu dolayısıyla re’sen takdir nedeninin bu hususlar dikkate alınarak takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta aykırılık bulunmadığı, bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.