Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9217 E. 2023/1458 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9217 E.  ,  2023/1458 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9217
Karar No : 2023/1458

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

2- … Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğine dair hakkında vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden fatura temin etmek suretiyle belgelendirdiğinden bahisle 2017/7,8,9 ve 11. dönemler için resen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının ilgili dönemde fatura aldığı Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Malzemeleri ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitler düzenlediği faturaların sahte olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığından tarhiyatın söz konusu mükellef tarafından düzenlenen faturalara isabet eden kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, davacının ilgili dönemde fatura aldığı Fatih Vergi Dairesi mükellefi … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ve Uluçınar Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Orman Ürünleri Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitler, düzenledikleri faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiğinden söz konusu mükelleflerce düzenlenen faturalara isabet eden tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, incelemenin işyerinde yapılması gerektiği, vergi tekniği raporlarının tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı, alışlarının tamamen gerçek olduğu, sahte olduğu iddia edilen faturalara karşılık çekle ödendiği, 7143 sayılı yasadan faydalandığı, sahte fatura düzenlendiğine dair somut tespit bulunmadığı halde tarhiyat yapıldığı, kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bir mal teslimi veya hizmet ifasını içermeyen sahte faturalarda gösterilen katma değer vergisinin kanuni defterlere kaydedilmiş olsa bile indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı, katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu

kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın redde ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, kararın … İnşaat Malzemeleri ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınan faturalardan kaynaklanan tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı … İnşaat Malzemeleri ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; demir ve çelikten sıcak veya soğuk çekilmiş yassı madde ürünleri imalatı ( demir veya çelik alaşımlı levha, şerit, sac, teneke sac, vb. dahil ) üzerine mükellefiyetinin bulunduğu, 21/03/2016 tarihinde işe başladığı, tek ortaklı ve kanuni temsilcisinin Ali Karabulut olduğu, kuruluş sermayesinin 100.000,00 TL olduğu ve 25.000,00 TL ödenmiş sermayesinin bulunduğu, 2016 ve 2017 defter belgelerinin istenildiği 2016 yılı yasal defter ve belgelerin ibraz edildiği ancak 2017 yılına ilişkin olanların ibraz edilmediği, iş yeri adresine çıkarılan imzaya davet yazısının 20/12/2017 tarihinde kanuni temsilciye tebliğ edilmesine rağmen tutanağı imzadan imtina ettiği,01/04/2016 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada; işyerinin kira olduğu, çalışanın bulunmadığı, ÖKC ve pos chazı bulunmadığı, muhtelif demirbaş eşyalarının bulunduğu, 15/05/2017 tarihinde iş yerinde yapılan yoklamada; kira olan iş yerinde iki çalışanının bulunduğu, yaklaşık 10.000,00 TL civarında stoklarının olduğunun beyan edildiği, muhtelif demirbaş eşyalarının bulunduğunun şirket çalışanı … nezdinde tespit edildiği,
2016 yılında 24.826.278,70 TL aktif/pasif toplamı bildirdiği, kurum geçici beyannamelerinin verildiği, 2016 yılında toplam 32.701.503,86 TL; 2017 yılında 278.298.611,88 TL KDV matrahı bildirdiği, 2016 ve 2017 muhtasar beyannamelerinde ortalama çalışan sayısını bir olarak ve kesinti tutarı bildirdiği, 2016 yılında tahakkuk eden 85.300,30 TL verginin 36.561,76 TL tutarını ödediği, 2017 yılında 78.282,54 TL vergi tahakkuk ettiği, tahsilat olmadığı, 2017 hesap döneminde Bs formuyla beyan edilen mal veya hizmet satış tutarı 1181 belgede 115.533.746.00 TL iken Ba formuyla beyan edilen mal veya hizmet alış tutarı 1454 belgede 115.526.101,00 TL olduğu; 2016 hesap döneminde Bs formuyla beyan edilen mal veya hizmet satış tutarı 462 belgede 32.435.757,00 TL iken Ba formuyla beyan edilen mal ve hizmet alış tutarının 561 belgede 32.700.257,00 TL olduğu 2016 ve 2017 yılı defter tasdiklerinin yapıldığı, adına basılan fatura ve sevk irsaleyelerinin bulunduğu, 2017 yılı kurumlar beyannamesinin verilmediği, 2016 yılında 24.826.278,70 TL aktif/pasif toplamı bildirdiği, kurum geçici beyannamelerinin verildiği, 2016 ve 2017 yılı defter tasdiklerinin yapıldığı, adına basılan fatura ve sevk irsaleyelerinin bulunduğu, 2017 yılı kurumlar beyannamesinin verilmediği, 2016 yılında tahakkuk eden 85.300,30 TL verginin 36.561,76 TL tutarını ödediği, 2017 yılında 78.282,54 TL vergi tahakkuk ettiği, tahsilat olmadığı, 2017 hesap döneminde KDV hariç 7.083.357,00 TL; 2016 yılında KDV hariç 9.125.480,00 TL tutarındaki mal veya hizmeti, haklarında sahte belge düzenlediğine dair vergi tekniği raporu bulunun mükelleflerden aldığı, mükellef kurumun haklarında sahte belge düzenleme yönünden olumsuz tespitler ve vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden mal ve hizmet alışı tutarının 2016 hesap döneminde 30.054.384,00 TL; 2017 yılında 106.049.362,00 TL olduğu, 01.04.2016-28.02.2017 tarihleri arasında mali müşavi olan …’ın ifadesinde özetle; ücret konusunda anlaşamadıklarından kayıtları tutmadıkları, muhasebe ödemelerinin düzenli yapıldığı, ilk zamanlar yoğun olmadığı ancak sonra işlerin büyüdüğü, ortalama işçi sayısının 5-6 olduğu, işi bırakırken 2 işçisinin bulunduğu, faaliyet konusunun demir çelik alım ve satımı olduğu, iş yerinin 300-400 m² olduğu, iş yerinin yanında deposunun bulunduğu, faaliyet alanında demir çelik olduğu ancak fazla olmadığı şeklinde; 27.03.2017 tarihinden beri mali müşavir olan …’ın ifadesinde özetle; sağlık problemleri nedeniyle işlerin çalışanlar vasıtasıyla yürütüldüğü, işyerine iki üç kez gittiği, gördüğü kadarıyla makine ve aracın bulunmadığı, sadece beyannamelerin verildiği, iki çalışanın bulunduğu şeklinde beyanlara yer verildiği, mükellef kuruma … tarafından düzenlenen fatura içeriklerinin boya, alçı, çimento vb olduğu, 2016 hesap döneminde iki firmadan hizmet satın aldığı ve bu firmaların özel esaslara tabi olduğu, mükellef kurum yetkilisince emtiaların kurum araçları tarafından karşılandığı belirtilmiş ise de üzerine kayıtlı aracın bulunmadığı, nakliye faturası düzenlenen firma üzerine de kayıtlı aracın bulunmadığı, örnekleme yöntemiyle seçilen plaka sorgulamalarında 5 tanesi kişi veya kurum üzerine kayıtlı, 2 tanesinin binek, kalanın ise inceleme döneminde terk, çekilmiş, nakil araçlar olduğunun tespit edildiği, kişi veya kurum üzerine kayıtlı olduğu tespit edilen 5 adet aracın sahipleri tarafından gönderilen beyanlarda ilgili dönemler için ne incelemeye konu firma ne mal ve hizmet satılan veya alınan firmalar için hizmet sunulduğunun tespit edilemediği, kurumun dönem bilançosunun aktif ve pasif tarafının dönen ve kısa vadeli yabancı kaynaklardan oluştuğu, aktifinde makine, araç, tachizat bulunmadığı, sicil kaydında yer alan faaliyet konusu dışında belgeler düzenlendiği şeklinde tespitlere yer verildikten sonra kurumun kuruluştan itibaren düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet ifasına dayanmayan komisyon karşılığı düzenlenen sahte faturalar olduğu, 213 sayılı VUK 160. madde ve 2016/2 sayılı uygulama iç genelgesi uyarınca rapor tarihi itibariyle resen terkin edilmesi gerektiğinin bildirildiği, işe başlama tarihinden itibaren düzenlediği faturaların herhangi bir mal teslimi ve/veya hizmet ifasına dayanmayan komisyon karşılığı düzenlenen sahte belge niteliğinde olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Davacıya fatura düzenleyen söz konusu mükellef hakkında ki tüm bu tespitler bir arada değerlendirildiğinde; vergisel yükümlülüklerini yerine getirmediği, alımlarının büyük kısmını hakkında vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden yapıldığı, beyan edilen matrah ve satış tutarları ile diğer mükelleflerin bildirdiği alış tutarlarının uyumlu sayılamayacağı dikkate alındığında, mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimine veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, alınan faturalardan kaynaklanan üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, Vergi Dava Dairesi kararının aksi yöndeki hüküm fıkrasında ise hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, redde ilişkin kısmının oybirliğiyle ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının, … İnşaat Malzemeleri ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi alınan faturalardan kaynaklanan tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu kararın … İnşaat Malzemeleri ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturalara isabet eden kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının belirtilen kısmına katılmıyorum.