Danıştay Kararı 4. Daire 2019/9195 E. 2023/817 K. 20.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/9195 E.  ,  2023/817 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9195
Karar No : 2023/817

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ilişkili kişisi konumundaki … Petrol AŞ’nin 2012 ve 2013 yıllarında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu gerekçesiyle anılan şirket adına tarh edilen katma değer vergileri için kendisine yansıtma faturası düzenlendikten sonra, yansıtılan vergi tutarının indirim konusu yapılması gerektiğinden bahisle 24/01/2018 tarihinde ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden katma değer vergisinin 493.857,57 TL’lik kısmının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 3065 sayılı Kanunun 29. maddesine göre, indirim hakkının, vegiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği; davacı tarafından, 2012 ve 2013 takvim yıllarına ait işlemlere ilişkin tahakkuk eden katma değer vergisinin, düzenlenen yansıtma KDV faturasına istinaden, 2017 takvim yılında indirim konusu yapılmak istenildiği, bu haliyle, olayda, bahsi geçen Kanun maddesinde aranan şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, uyuşmazlık konusu tahakkuk işleminin davaya konu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, katma değer vergisi matrahı 2017/Aralık döneminde değiştiğinden, kendisine yansıtılan faturaların da bu dönemde indirim konusu yapılması gerektiği, aksi yöndeki uygulamanın hukuka aykırı olduğu, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin (a) bendinde, malın teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılması ile meydana geldiği düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 29/1-a maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; aynı maddenin olay tarihinde yürürlükte bulunan 3. fıkrasında ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği kurala bağlanmıştır.
Bununla birlikte, Kanunun 35. maddesinde ise; malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi, bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği döneme bağlı olmaksızın düzeltme işlemini gerekli kılan neden/nedenlerin meydana geldiği vergilendirme dönemini takip eden dönemlerde olmamak kaydıyla, değişikliğin meydana geldiği tarihin rastlandığı vergilendirme döneminde düzeltme yapılarak katma değer vergisinin indirime konu yapılmasında yasal aykırılık olmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ilişkili kişisi konumundaki … Petrol AŞ’nin sınırlı incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve …, … sayılı Vergi İnceleme Raporları dikkate alınarak, anılan şirketin davacıya 2012 ve 2013 yıllarında transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu gerekçesiyle 25/09/2017 tarihinde belirtilen şirket adına katma değer vergisi tarhiyatları yapıldığı, tanzim edilen ihbarnamelerin tebliği üzerine, içeriği vergi borçlarının 6736 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında yapılandırıldığı, tahakkuk eden 493.857,57 TL katma değer vergisinin anılan şirket tarafından 25/12/2017 tarihinde ödendiği, ödenen tutar için 29/12/2017 tarihinde davacıya yansıtma faturası düzenlendiği ve aynı tarihli yazı ile de bu durumun davacıya bildirildiği, davacı tarafından, yansıtılan fatura tutarının indirim konusu yapılması gerektiği ihtirazi kaydıyla 24/01/2018 tarihinde beyanda bulunulduğu, ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden katma değer vergisinin 493.857,57 TL’lik kısmının kaldırılması istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının ilişkili kişisi konumundaki … Petrol AŞ hakkındaki incelemenin ve anılan şirket tarafından davacıya transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğu yönündeki tespitin 2017 yılında yapıldığı, bu sebeple anılan şirket adına tarh edilen katma değer vergisinin ödendiği ve bu konuda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, söz konusu şirketin ödediği katma değer vergisi için davacıya yansıtma faturası düzenlediği, bu haliyle, yansıtma faturasının da 2017 yılında gerçekleştirilen incelemeden kaynaklandığı, dolayısıyla yukarıda belirtilen 3065 sayılı Kanunun 35. maddesi kapsamında değişikliğin gerçekleştigi ilgili dönem içinde katma değer vergisinin indirime konu yapıldığı dikkate alındığında, yansıtma faturasına konu olan tutarın, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği takvim yılı aşılarak 2017/12 döneminde indirim konusu yapılamayacağından bahisle tahakkuk ettirilen katma değer vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı ve kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ve aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.