Danıştay Kararı 4. Daire 2019/8942 E. 2023/489 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/8942 E.  ,  2023/489 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/8942
Karar No : 2023/489

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … İşletmecilik ve Ticaret Anonim Şirketi
(Eski Ünvan: … İşletmecilik ve Ticaret Limited Şirketi)
VEKİLİ : Av…
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gerçekleştirdiği motorin teslimlerinden bir kısmının taşımacılık istisnası kapsamında olmadığından bahisle haksız iade aldığı katma değer vergisi iadesi için vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2007/4 dönemi katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun ihracat rejimi kapsamında mal taşıyan araçlara yapılan teslim nedeniyle alınan iade tutarı belirlenmesi amacıyla Danıştay kararıda dikkate alınmak kaydıyla ek bilirkişi raporu hazırlanması için dava dosyası ekleriyle birlikte tekrardan bilirkişiye teslim edildiği, ibraz olunan …arih ve … sayılı Ek Bilirkişi Raporu’nun sonuç kısmının a ve b olarak iki ihtimalli olarak düzenlendiği ve a bendinde: Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında yurt dışı edilen eşyanın kesin ihracatını, ihracat rejimi dahilinde kesin ihracat kabul ederek motorin teslimlerinin tamamını istisna dışı kabul edilmesi suretiyle yapılan hesaplamada 2007/4 dönemi ile ilgili olarak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14/3. maddesi gereğince davacı kurumun (5.678,81 TL + 161,24 TL) 5.840,05 TL’lik “KDV vergi İadesi” talebinin yerine getirilmemesi, beyannamede gösterilen bu bedel düşüldükten sonra kalan iade tutarının, başkaca yasal bir engel olmaması durumunda davacı kuruma iadesinin gerektiği; b bendinde ise; Dahilde İşleme İzin Belgesi Kapsamında yurt dışı edilen eşyanın kesin ihracatını ihracat rejimi dahilinde kesin ihracat kabul ederek motorin teslimlerinin istisna içinde olduğu diğer taraftan hariçte işleme rejimi kapsamında yurt dışı edilen eşyanın geçici ihracını taşıyan araçlara yapılan motorin teslimlerinin tamamının istisna dışı kabul edilmesi suretiyle yapılan hesaplamada 2007/4 dönemi ile ilgili olarak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14/3. maddesi gereğince davacı kurumun (5.678,81 TL + 161,24 TL) 5.840,05 TL “KDV vergi İadesi” talebinin yerine getirilmemesi, beyannamede gösterilen bu bedel düşüldükten sonra kalan iade tutarının, başkaca yasal bir engel olmaması durumunda davacı kuruma iadesinin gerektiğinin belirtildiği, bu durumda, KDV Kanunu’nun 14/3. maddesine ve ÖTV Kanunu’nun 7/A maddesine göre vergi istisnasından faydalanılabilinmesi için yurt dışına çıkarılacak eşyayı taşıyan römorkların ihracat rejimi kapsamındaki malları taşıması gerektiği, ihracatı kolaylaştıran bir takım düzenlemelerin ise anılan Kanun maddeleri uyarınca ihracat rejimi olarak değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı, ihracat istisnasının tamamen bağımsız ve farklı bir uygulama olması dikkate alındığında bilirkişi raporunun sonuç bölümünün a bendi uyarınca davacı kurumun (5.678,81 TL + 161,24 TL) 5.840,05 TL’lik “KDV vergi İadesi” talebinin yerine getirilmemesi gerektiği, yönündeki tespitleri Mahkemece uygun bulunduğu, ancak söz konusu bir kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatın 5.678,81 TL’lik kısmı kesinleşmiş olduğundan bu aşamada 5.578,81 TL’yi aşan bakiye 161,24 TL ile bu miktar üzerinden bir kat kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık, fazlaya ilişkin kısımda ise hukuka uyarlık bulunmamadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Dahilde işleme rejimi kapsamında yurda getirilen bir eşya, işlendikten sonra, ihracat aşamasına gelindiğinde artık ihracat rejimi mevzuatı kapsamına gireceği ve bu aşamadan sonra yapılan işlem ihracat işlemi olarak değerlendirilmesi zorunlu olduğu, bu bağlamda bilirkişi tarafından ikinci hesaplama olan hariçte işleme rejimi kapsamındaki malların istisna kapsamı dışında olduğu, ancak dahilde işleme rejimi kapsamında yurtdışı edilen malların ise kesin ihracat kapsamında değerlendirerek yapmış olduğu hesaplamanın hakkaniyete uygun olduğu, Mahkeme kararının bilirkişinin düzenlemiş olduğu Rapor’un Sonuç bölümünün (b) şıkkı esas alınmak üzere bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14/3. maddesinde, Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek sınır kapılarında 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun ihracat rejimi kapsamında yurt dışına çıkarılacak eşyayı taşıyan kamyon, çekici ve soğutucu ünitesine sahip yarı römorkların depolarına araçların ve soğutucu ünitelerin standart yakıt deposu miktarını aşmamak kaydıyla yalnızca yurt dışına çıkışlarında yapılacak motorin teslimlerinin vergiden istisna olduğunun hükme bağlandığı, Gümrük Kanunu sistematiğinde ihracat rejiminin başlı başına bir gümrük rejimi olduğu, Dahilde İşleme ve Hariçte İşleme rejimleri ile öngörülen muafiyetlerin, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14/3. ve ÖTV Kanunu 7/A maddelerinde düzenlenen vergi istisnasından bağımsız ve farklı olduğu, standart yakıt deposunun 11 Seri Nolu ÖTV Genel Tebliği’nde tanımlandığı, buna göre istisna miktarının TIR çekicilerinde 550 litreyi, istiap haddi 15 tona kadar olan kamyon ve tankerlerde 300 litreyi, istiap haddi 15 tonun üzerinde olan kamyon ve tankerlerde 400 litreyi aşmayacağı, Maliye Bakanlığı tarafından usul ve esasları belirleme yönünden söz konusu Tebliğe atıfta bulunulabileceği, Bakanlığı’ın yetkisinin kanundan kaynaklandığı, Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporunda ihraç malı taşıyan araçlar kapsamı dışında kalan ve yurt dışına transit beyanname veya ata karnesi gibi belgelerle çıkış yapan araçlara yapılan teslimlere ilişkin katma değer vergisinin aranılmasının gerektiğinin belirtildiği, yapılan inceleme ile de davacı şirketin belirtilen istisna kapsamını aşan miktarda teslimi bulunduğunun tespiti yapıldığı, inceleme raporu uyarınca yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.