Danıştay Kararı 4. Daire 2019/8791 E. 2022/8567 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/8791 E.  ,  2022/8567 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/8791
Karar No : 2022/8567

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte belge düzenlediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen 2014 yılı gelir vergisi, 2014/7-9, 10-12 dönemlerine ilişkin geçici vergi ve 2014/7,8,9,10,11,12 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; anılan mükellef ünvanıyla düzenlenen faturaların komisyon karşılığında düzenlediği anlaşılmakla ve Mahkemelerince de yerinde görülerek takdir komisyonu kararları ile tespit edilen matrahlar üzerinden %2 oranında komisyon geliri hesaplanarak tarh edilen dava konusu vergi ve cezalarda, davacı tarafından beyan edilen matrah ve katma değer vergisi üzerinden yapılan kısmında hukuka aykırılık, bu kısmı aşan tutar üzerinden tarh edilen vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu done alınarak takdire sevk işlemi yapıldığı, takdir komisyonu kararlarına dayanılarak davacı adına 2014/01-12 dönemi 3 kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi,2014/07-09, 10-12 dönemleri 3 kat vergi ziyaı cezalı gelir geçici vergisi, 2014/07, 08, 09, 10, 11, 12 dönemleri 3 kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tarh edilerek, vergi/ceza ihbarnameleri ile 12/04/018 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine, kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; komisyon geliri matrahının, davacının aylık olarak beyan ettiği katma değer vergisi matrahları ile bu matrahlar üzerinde, %18 oranında hesaplanan katma değer vergileri eklenmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine, takdir komisyonunca matrahın bu şekilde belirlendiği görülmektedir.
Her ne kadar Vergi Mahkemesince, davacının beyan ettiği katma değer vergisinin kabul edilmeyerek farklı hesaplanmasını gerektirecek bir tespit yapılmadığı belirtilerek, davacının beyanını aşan katma değer vergilerinin matraha dahil edilmesi yerinde görülmeyerek karar verilmiş ise de; katma değer vergisi matrahında katma değer vergisi bulunmadığı; komisyon gelirinin katma değer vergisini içinde barındıran fatura tutarı esas alınarak hesap edildiği göz önünde bulundurulduğunda, vergi tekniği raporu baz alınarak takdir komisyonunca hesaplanan matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı dolayısıyla; Vergi Mahkemesi kararına ilişkin istinaf istemlerinin reddine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.