Danıştay Kararı 4. Daire 2019/8777 E. 2023/23 K. 09.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/8777 E.  ,  2023/23 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/8777
Karar No : 2023/23

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Binaların yeniden düzenlenmesi veya yenilenmesi faaliyetiyle iştigal eden davacı adına, gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen giderleriyle incelemeye ibraz edilen giderlere ilişkin faturaların bariz şekilde farklılık gösterdiğinden bahisle belgesiz giderlerinin reddi suretiyle davacı adına 2016 yılı için re’sen tarh edilen gelir vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; işletme defterine kayıt yapılmadığı, istenilmesi üzerine 2016 yılı gelir vergisi beyannamesinde 636.436 TL gösterilen giderin sadece 124.997 TL olan kısmının belgelendirildiği, davacı tarafından gider faturalarının tamamının incelemeye ibraz edildiği başkaca faturası bulunmadığı hususunun vergi inceleme tutanağının 6. maddesinde beyan edildiğinden belgesiz giderlerin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; gelirin gerçekliği ilkesinin bir gereği olarak resen vergilemede yükümlülerin beyan dışı bıraktıkları kazancın gerçeğe en yakın biçimde saptanması gerektiği, davacıya ait işletme defteri boş bırakılmışsa da, davacının yaptığı işe ilişkin karlılık oranının ve işçi giderlerinin sektörel olarak belirlenmede belgesiz tüm giderlerin ve işle ilgili olabilecek giderlerin reddedilmesinin kar marjının çok yüksek oranda hesaplanmasına neden olduğu, eksik incelemeye dayalı olarak tarh edilen cezalı vergide hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, davacının başkaca belgesi olmadığı hususunun tutanak altına alındığı halde sonradan ibraz edilen belgelerin dikkate alınamayacağı, belgesiz giderlerin reddedilmesi suretiyle yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu , kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi açık ve tabii bulunmayan ifadelerin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı; 30. maddesinde, re’sen vergi tarhının, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlandığı; aynı maddenin ikinci fıkrasının 4. ve 6. bentlerinde de, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmaması ve tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hallerinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği düzenlenmiş; 134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükümleri yer almıştır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin 1. fıkrasında ise ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nda, ikamet amaçlı olan veya olmayan binaların yeniden düzenlenmesi veya yenilenmesi faaliyetinde bulunmak üzere 26/02/2016 tarihinde mükellefiyet tesis ettirildiği, gelir vergisi beyannamesinde dönem içinde 318.988, 80 TL hasılat elde edildiği, dönem içinde 170.101,70 TL satın alınan emtia olduğu, giderin 466.334,78, zararın 311.447,68 TL olarak beyan edildiği, incelemeye ibraz edilen işletme defterinin tüm sayfalarının boş olduğu, incelemeye ibraz edilen gider/maliyet faturalarının toplam tutarının 124.997,26 TL olmasına karşın gelir vergisi beyannamesinde dikkate alınan tutarın 636.436,48 TL olduğu, ibraz edilen gider/maliyet faturalarının toplam tutarının gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen giderinden bariz şekilde farklılık göstermesi nedeniyle belgesiz giderlerin reddedilmesi gerektiği, davacı tarafından ilgili yılda muhasebeci işi bırakacağından belgeleri aldığını, kayıt yapılmadığını bilmediğini, beyanların ise bilgisayarda bulunan kayıtlar doğrultusunda verildiğini yeni öğrendiğini, 2016 yılında gider gösterilen faturaların tamamının incelemeye ibraz edildiği, ibraz edilenler haricinde başkaca fatura olmadığı tutanağın 6. ve 7. maddelerinde tutanak altına alındığı, incelemeye ibraz edilen gider/maliyet faturalarının toplam 124.997,26 TL olduğu, sigara, tedavi bedeli, seyahat,içki, altın, mama gibi giderlere ilişkin 5.954,89 TL faturanın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesine yönelik olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen faturalarla uyumlu olduğu, 2016 yılında gider olarak dikkate alınan 636.436,48 TL giderin sadece 124.997,26 TL sinin belgelendirildiği, belgesiz giderin ve ticari kazancın elde edilmesine yönelik olmayan giderlerin reddedilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Vergilendirme dönemiyle ilgili bu tespitlerin değerlendirilmesinden belgesiz giderlerin reddi suretiyle yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşıldığından, davacının faaliyet gösterdiği sektördeki karlılık oranı da gözetilerek matrahın hukuka uygunluğu incelenip değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, vergi ziyaı cezalarına uygulanan tekerrür hükümleri yönünden de tekrar değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.