Danıştay Kararı 4. Daire 2019/8403 E. 2023/566 K. 07.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/8403 E.  ,  2023/566 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/8403
Karar No : 2023/566

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… Sabun Yağ Gliserin Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı … Başkanlığı

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak, yurt dışında stopaj yoluyla ödediği vergilerin beyannamede hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubu talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair Gelir İdaresi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile fazladan ödenen, 2014 yılı için 186.647,10-TL ve 2015 yılı için 1.813.212,28-TL kurumlar vergisinin iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından, yurt dışında elde edilen kazançlar için hem yurt dışında vergi ödendiği hem de Türkiye’de kurumlar vergisi ödendiği, yani aynı kazanç için mükerrer vergilendirme yapıldığı iddia edildiğinden, bu iddianın 213 sayılı Kanun’un 117. maddesinde belirtilen hesap hataları kapsamında olduğu ve davacı tarafından da anılan hatanın düzeltilmesi için 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde davalı idareye başvurulduğunun görüldüğü, bu durumda, davacının yurt dışında ödediği vergilerin Türkiye’de tarh olunan ve ödenen kurumlar vergisinden indirilmesi ve mahsuben düzeltilmesi talebi hakkında davalı idarece işin esasına girilerek, diğer bir ifadeyle gerçekten davacı tarafından yurt dışında ödenen ve kanunda belirtilen şartları taşıyan bir verginin bulunup bulunmadığı, şayet böyle bir vergi var ise, indirime/düzeltmeye konu tutarın ne kadar olduğu hususlarında inceleme ve araştırma yapılarak bir işlem tesis edilmesi gerekir iken, yukarıda belirtildiği şekilde sadece 1 yıllık süre içinde belgelerin sunulmadığı gerekçesiyle işin esasına girilmeksizin davacının talebinin reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, fazladan tarh edilip ödenen 2014 yılı için 186.647,10-TL ve 2015 yılı için 1.813.212,28-TL kurumlar vergisinin iadesi istemi yönünden; davalı idare tarafından, Mahkeme kararı doğrultusunda davacının iadeye hak kazanıp kazanmadığı tespit edilerek sonucuna göre iade yapılıp yapılmayacağı yönünde bir işlem tesis edilmesi gerekitiği, ancak idarece iade talebinin esası incelenerek tesis edilecek olumsuz işleme karşı açılacak davada, iade hususunda hüküm kurulabileceği, bu haliyle davacının iadesi yapılmayan tutarların iadesi isteminin işbu davada incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra , 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Yurt dışında ödenen vergilerin mahsubu” başlıklı 33. maddesinin 1. fıkrasında, yabancı ülkelerde elde edilerek Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlardan mahallinde ödenen kurumlar vergisi ve benzeri vergilerin, Türkiye’de bu kazançlar üzerinden tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebileceği; 6. fıkrasında, yabancı ülkelerde vergi ödendiği, yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa mahallinde Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik olunmadıkça, yabancı ülkede ödenen vergilerin Türkiye’de tarh olunan vergiden indirilemeyeceği; 7. fıkrasında da, kurumlar vergisinden indirim konusu yapılan vergilerin yabancı ülkelerde ödendiğini gösterir belgelerin, tarhiyat sırasında mükellef tarafından ibraz edilememesi halinde, yabancı ülkede ödenen veya ödenecek olan verginin, Kanunun 32. maddesindeki kurumlar vergisi oranını aşmamak şartıyla o ülkede geçerli olan oran üzerinden hesaplanacağı ve tarhiyatın bu suretle hesaplanan tutara isabet eden kısmının erteleneceği, ibraz edilmesi gereken belgeler, tarh tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde ilgili vergi dairesine ibraz edildiği takdirde, bu belgelerde yazılı kesin tutara göre tarhiyat düzeltileceği, 8’inci fıkrasında ise, mücbir sebepler olmaksızın belgelerin bu süre zarfında ibraz edilmemesi veya bu belgelerin ibrazından sonra ertelenen vergi tutarından daha düşük bir mahsup hakkı olduğunun anlaşılması halinde, ertelenen vergiler için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin 2014 ve 2015 hesap dönemlerine ait kurumlar vergisi beyannamelerinde yurt dışında (Malezya) elde ettiği kazançlarını kurumlar vergisi matrahına dahil ettiği ve bu kazançlar üzerinden de kurumlar vergisi tarh edildiği, ancak yurt dışında elde edilen bu kazançların elde edildiği ülkede vergilendirildiği, yurt dışında ödenen bu vergilere ilişkin belge asıllarının ise 15/08/2017 tarihinde temini sonucunda, davacı şirketçe kurumlar vergisi beyannamelerine dahil edilen söz konusu yurt dışı kazançlarıyla ilgili olarak verilen düzeltme beyannamelerinde 2014 yılında 186.647,10-TL, 2015 yılında ise 1.813.212,28-TL tutarındaki verginin “Yabancı Ülkelerde Ödenen Vergilerden Mahsup Edilecek Kısım” satırında beyan edildiği ve şirket adına yurt dışında ödenen bu vergilerin mahsuben düzeltilmesinin talep edildiği, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile, “yurt dışında ödenen vergiler ile ilgili evrakların Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 33. maddesinde öngörülen tarh tarihini izleyen bir yıl içerisinde ibraz edilmediğinden belirtilen tutarların tarh edilen kurumlar vergisi tutarlarından mahsup edilmesinin veya mahsup edilemeyen tutarların sonraki yıllara devrinin mümkün olmadığının” belirtilerek davacının mahsuben düzeltme talebinin reddedildiği, bahsi geçen işleme karşı davacı tarafından 24/11/2017 tarihli dilekçe ile Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde şikayet yoluna başvurulduğu, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının yurt dışında ödediği vergilerin Türkiye’de tarh olunan ve ödenen kurumlar vergisinden indirilmesi ve mahsuben düzeltilmesi talebi hakkında davalı idarece işin esasına girilerek, diğer bir ifadeyle gerçekten davacı tarafından yurt dışında ödenen ve kanunda belirtilen şartları taşıyan bir verginin bulunup bulunmadığı, şayet böyle bir vergi var ise, indirime/düzeltmeye konu tutarın ne kadar olduğu hususlarında inceleme ve araştırma yapılarak bir işlem tesis edilmesi gerekir iken, Kanunda belirtildiği şekilde sadece 1 yıllık süre içinde belgelerin sunulmadığı gerekçesiyle işin esasına girilmeksizin davacının talebinin reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptal edildiği, kararın buna ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyiz edilmediğinden kesinleştiği, davacının fazladan tarh edilip ödenen 2014 yılı için 186.647,10-TL ve 2015 yılı için 1.813.212,28-TL kurumlar vergisinin iadesi kısmını temyiz ettiği anlaşıldığından temyiz incelemesine tabi uyuşmazlık fazladan tarh edilip ödenen 2014 yılı için 186.647,10-TL ve 2015 yılı için 1.813.212,28-TL kurumlar vergisinin iadesi isteminin hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
Uyuşmazlıkta, Kurumlar Vergisi Kanunu 33. madde gereği, Mahkemece davacı tarafından 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak, yurt dışında stopaj yoluyla ödediği vergilerin beyannamede hesaplanan kurumlar vergisinden mahsubu talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair işleme yönelik verilen iptal kararı idare tarafından temyiz edilmediğinden kesinleştiğinden iade hakkının tartışmasız olduğu, 15/08/2017 tarihinde yurt dışında ödenen vergilere ilişkin belge asıllarının temini sonucunda, 16/08/2017 tarihinde ibraz edildiği ve davacıya iade hakkı doğduğundan belirtilen gerekçeyle verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.