Danıştay Kararı 4. Daire 2019/7925 E. 2022/8312 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/7925 E.  ,  2022/8312 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7925
Karar No : 2022/8312

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Grubu Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ihtirazi kayıtla verilen 2016 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ihtirazi kayda konu olan 611.522,17 TL’nin istisna kazanç olarak kabulüyle, gelecek yıllara devreden mali zararın 203.816.800,76 TL olarak dikkate alınması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; örtülü sermaye kullanan firmanın hesapladığı faiz tutarlarını kanunen kabul edilmeyen gider kaydederek gider kaleminden çıkarması sonucu zarar beyan etmiş olmasının, davacı şirket tarafından 5520 sayılı Kanun’un 12. maddesi kapsamında düzeltme işlemi yapmasına engel teşkil etmeyeceğinden, 611.522,17 TL tutarındaki iştirak kazancının kurumlar vergisi matrahına ilave edilmesinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin 7. fıkrası hükmüne göre, örtülü sermaye üzerinden ödenen faizin, borç alan ve borç veren tarafından kâr payı hükmünde sayıldığı, böylece kanun koyucu tarafından 11. madde ile borç alan nezdinde vergiye tabi tutulan faizin, borç veren nezdinde ikinci kez vergiye tabi tutulmayacağı öngörülmüş olsa da, bu durumun ancak borç alan şirket adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şartına bağlandığı, aksi takdirde örtülü sermaye kullanan şirketler nezdinde herhangi bir vergi tarhiyatı yapılmadan ve bu tarhiyat kesinleşip ödenmeden borç veren şirketçe elde edilen kâr payının kurum kazancından indirilmesinin hazinenin vergi kaybetmesine neden olacağı, ilgili dönemde borç alan örtülü sermaye kullanan ilişkili şirketler tarafından herhangi bir kurum kazancı beyan edilmediğinden, davacı şirket hakkında karşı kurum düzeltmesi yapılması mümkün olmadığından, dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 2014 yılında şirketin iştiraklerine borç para verdiği, borç verilen şirketlerin öz kaynaklarının 3 katını aşan borçlanmalarda Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesi kapsamında örtülü sermaye şartlarının oluştuğu, borç alan iştirakler tarafından aynı Kanun’un 11 ve 12. maddeleri gereğince, örtülü sermayeye isabet eden faiz giderlerinin kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurum kazancına eklendiği, böylelikle kanunun aradığı şartın gerçekleştirildiği, ancak dönem zararı veya geçmiş yıllar zarar mahsubu nedeniyle bu kurumlar nezdinde kurumlar vergisi hesaplanamadığı, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12/7 hükmü gereğince borç paranın örtülü sermayeye dönüşen tutarının kâr payı olarak kabul edildiği, 5. maddenin (1-a-1) bendi uyarınca iştiraklere verilen kar payının kurumlar vergisinden müstesna olduğu, borcu kullanan iştirakin zararı nedeniyle kurumlar vergisi matrahı bulunmayan mükelleflerden elde edilen kâr paylarının iştirak kazançları istisnasından yararlanamayacağına ilişkin bir düzenlemenin olmadığı, dolayısıyla ihtirazi kaydının kabul edilmeyerek devreden mali yıl zararının 203.816.800,76 TL olarak kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacı kurumun söz konusu faiz gelirlerinin iştirak kazancı istisnasından yararlanmasının mümkün olmadığı, bu istisnadan yararlanabilmesi için kâr payı kazançlarının vergilendirilmiş olması gerektiği, iştirak kazançları istisnasının amacının çifte vergilendirilmenin önlenmesi olduğu, elde edilen kâr payının Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin 7. bendinde yer alan şartların gerçekleştirilmesi durumunda istisna olduğu, borç alan tarafından üstlenilen faizin kanunen kabul edilmeyen gider olarak yazılmasıyla istisna şartının sağlanmış olmadığı, istisnadan yararlanılmasının şartının, düzeltme işlemlerinin borç alan tarafından gerçekleştirilip doğacak verginin kesinleşmesi ve ödenmesi olduğu, mükerrerliğin ancak ödemenin gerçekleşmesi sonucu oluşacağı, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların yasa ve tebliğe uymadığı, davacının aldığı faiz gelirlerinin vergiden istisna olduğu yönünde bir kanuni düzenleme bulunmadığı, iddiaların yasal dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülmektedir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.