Danıştay Kararı 4. Daire 2019/7525 E. 2023/1420 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/7525 E.  ,  2023/1420 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7525
Karar No : 2023/1420

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, takdir komisyonu kararına istinaden 2013 ve 2014 yılları için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ve geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacı hakkında hazırlanan vergi tekniği raporunda yer alan hususların değerlendirilmesinden davacı şirketin sahte belge düzenlediğine dair yeterli ve somut bir tespitin dosyada yer almaması karşısında, şirketin komisyon geliri elde etmek amacıyla kurulan paravan bir şirket olduğu ve düzenlediği tüm faturaların da gerçek bir mal veya hizmet alım satımına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varılamayacağından, somut bir tespit yapılmadan takdir olunan matrah üzerinden tarh edilen dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporun’un incelenmesinden davacının 22/03/2012 tarihinde dış giyim eşyalarının toptan ticaret işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/11/2016 tarihinde faaliyetini terk ettiği, defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 28/03/2012 tarihli açılış yoklamasında işyerinde demirbaş büro malzemeleri dışında muhtelif miktarlarda bay ve bayan kot pantalonların olduğu, ayrıca davacının Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara satışlarının olduğu, 27/01/2015 tarihinde yapılan yoklamada şahsın işyerinde tekstil imalatı yaptığı, 10/08/2016 ve daha sonraki tarihlerde yapılan yoklamalarda davacının işyeri adresinde başka mükellefin faaliyette olduğu, adına kayıtlı aracın bulunmadığı, 2013 ve 2014 yıllarında işçi çalıştırdığı beyanının bulunduğu, vadesi geçmiş ödenmesi gereken 490.407,47 TL vergi borcunun bulunduğu, KDV matrah toplamının 2013 yılında 1.750.000 TL, 2014 yılında 4,4 milyon TL olduğu, 2013 yılında form Ba ile 780.747 TL alış, form Bs ile 295.954 Tl satış bildirdiği, 2014 yılında form Ba ile 916.268 TL alış, form Bs ile 3.783.601 TL satış bildirdiği, fatura aldığı mükelleflerin dördü hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı tanzim edilmiş vergi tekniği raporlarının bulunduğu, vergi müfettişince raporun devamında davacının faaliyeti esnasında yurt dışında ikamet eden şahıslara özel faturalar karşılığında yaptığı satışların gerçek olduğu, ancak 2013 ve 2014 yıllarında iç piyasaya düzenlediği faturaların tamamının sahte olduğu sonucuna varılarak sahte fatura karşılığı elde ettiği komisyon geliri nedeni ile dönem matrahının takdiri için takdire sevk edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu mükellefin defter ve belgelerine ibraz etmediği, sahip olduğu ticari kapasite ve organizasyon ile beyan ettiği cirolara ulaşmasının ticari ve teknik icaplarla örtüşmediği, verilen beyannamelerde yüksek matrahlar beyan edilmesine rağmen ödenmesi gereken cuzi vergiler çıktığı, vergi borçlarını ödemediği, mal ve hizmet aldığını beyan ettiği mükelleflerin büyük kısmı hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, dolayısıyla mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna varılmıştır. Aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.