Danıştay Kararı 4. Daire 2019/7495 E. 2023/273 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/7495 E.  ,  2023/273 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7495
Karar No : 2023/273

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Liman Hizmetleri ve Denizcilik Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; 3 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin dördüncü, beşinci, altıncı fıkrası kapsamında 474.589,62 TL tutarında teminat alınmasının kararlaştırılmasına dair …tarih ve …sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacı şirket ortağının, yukarıda anılan şirket vasıtası ile yalnızca sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirme veya Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yer alan sahte belge düzenleme fiiline iştirak etmiş olduğu hususu düzenlenen vergi tekniği raporu ile somut olarak ortaya konulmuş olup, söz konusu şirketin mükellefiyeti altında düzenlenen sahte belgelerin katma değer vergisi dahil toplamının %10′ nun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A –(Ek madde:28/03/2013-6455 S.K./1. md) maddesinin 1. fıkrası gereğince davacı şirketten teminat olarak istenilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; dava konusu işlemde sebep unsuru olarak davacı şirketin 213 sayılı Kanun’un 153/A maddesinin 4., 5. ve 6. fıkraları kapsamında olmasının gösterildiği, bu fıkralara göre, mükellefiyet kayıtları re’sen terkin edilmeyen, ticari, zirai ve mesleki faaliyeti bulunan, ancak bu faaliyetlerinin yanında sahte belge düzenleme fiilini de işledikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporla tespit edilenlerden ve bu durumları kesinleşenlerden teminat istenebileceği ancak; dosya kapsamında davacı şirketin gerçek faaliyetlerinin yanında sahte belge düzenleme fiilini de işlediği yolunda yapılmış bir inceleme ve bunun sonucunda hazırlanmış bir rapor bulunduğuna dair herhangi bir iddia, bilgi ve belge bulunmadığı, bu durumda; 213 sayılı Kanun’un 153/A maddesinin 4., 5. ve 6. fıkralarında yazılı şartların davacı şirket açısından gerçekleştiğinin davalı idarece ispat edilemediği, ayrıca davalı idarece savunma dilekçesinde dava konusu işlemin tesis edilmesinin sebebinin, 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin 1 ve 3. fıkralarında yazılı şartların davacı açısından gerçekleşmesi olarak açıklanmaya çalışılmış ise de işlemdeki sebep ile savunma dilekçesinde açıklanan sebebin farklı hukuki statüde olanlar için uygulama alanı bulması, tamamen farklı hukuki sonuçlar doğurması, işlemdeki sebep ile gerçekte olduğu iddia edilen sebep arasındaki bu önemli farklılığın dava konusu işlemi sakatlayacak nitelikte bulunması, dava açıldıktan sonra işlemin sebep unsurunun bu şekilde açıklanmasının da söz konusu sakatlığı gidermeye yeterli olmaması hususları dikkate alındığında, bu yönüyle de dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan iş ve işlemlerin yerinde olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz isteminin kabulü ile …Vergi Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı davanın reddine dair kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.