Danıştay Kararı 4. Daire 2019/6745 E. 2023/404 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/6745 E.  ,  2023/404 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6745
Karar No : 2023/404

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, banka hesabına uygulanan e-haciz işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı adına düzenlenen … ve … sayılı ödeme emirleri içeriği borçlar ile … sayılı ödeme emrinde yer alan …, …, … plaka numaralı borçların usulüne uygun bir şekilde kesinleştirildiği anlaşıldığından, dava konusu e-haciz işleminin belirtilen borçlardan kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık görülmediği; ,,, sayılı ödeme emrinde yer alan …, … plaka numaralı borçların davalı idarece kaldırıldığı, aynı ödeme emrinde yer alan ,,, plaka numaralı borç ile 2015/4 sayılı ödeme emri içeriği borçlara ilişkin ihbarnamelerin ise davalı idarece tarh zamanaşımı süresi içerisinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin ortaya konulamadığı, dolayısıyla söz konusu borçların tarh zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, dava konusu e-haciz işleminin bu borçlardan kaynaklanan kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının banka hesabına uygulanan e-haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un olay tarihinde yürürlükte bulunan, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı ve 58. maddesinde; ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla 7 gün içinde dava açılabileceği öngörülmüş, 62. maddesinde de; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta; kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine karşın, borcu ödemediği gibi, bu süre içinde ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava da açmayan veya açmış olduğu davası reddedilen kamu borçlusu hakkında alacaklı tahsil dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak haciz uygulanabileceği, dolayısıyla hacze karşı açılan davalarda, ancak haciz işlemindeki münferit hukuka aykırılıklar ile haciz işleminin sebep unsurunun ödeme emirleri olması nedeniyle ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin hukuka aykırılıkların incelenebileceği, bu haliyle bakılmakta olan davanın konusunun haciz işlemi olduğu dikkate alındığında, temyize konu kararda yapılan değerlendirmenin ancak tarhiyat aşamasında dava açılması halinde irdelenebilecek bir husus olduğu açıktır.
Bu durumda, dava konusu e-haciz işleminin … sayılı ödeme emrinde yer alan … plaka numaralı borca ve … sayılı ödeme emri içeriği borçlara isabet eden kısmı yönünden, ihbarnamelerin, davalı idarece tarh zamanaşımı süresi içerisinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin ortaya konulamadığı, dolayısıyla söz konusu borçların tarh zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca işbu gerekçede yasal isabet bulunmadığından, temyiz isteminin kısmen kabulü ve kararın belirtilen kısmının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının bu kısmına katılmıyorum.