Danıştay Kararı 4. Daire 2019/6530 E. 2023/873 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/6530 E.  ,  2023/873 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6530
Karar No : 2023/873

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Yapı Peyzaj ve İnşaat Anonim Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:.. sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, sahte fatura kullanıldığından bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları uyarınca indirimleri reddedilmek suretiyle re’sen tarh edilen 2014/3, 4, 7, 8, 10, 11, 12 ve 2015/4, 5, 6 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri, 2015/6 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının yeniden düzenlenmesi sonucu ödenecek vergi doğan 2015/7 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca 2014, 2015 yılları için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Büyükçekmece Vergi Dairesi mükellefi … Gayrimenkul İnş. Peyzaj Reklam Hizm. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlediği faturalar yönünden ortada re’sen tarh sebebinin açıkça ortaya konmadığı, bu durumda, bu faturalara isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi …’ın düzenlediği faturalar yönünden ortada re’sen tarh sebebinin açıkça ortaya konmadığı, bu durumda, bu faturalara isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 2015/6 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının yeniden düzenlenmesinin dayanağı olan ilgili dönemlere ilişkin yapılan tarhiyatların hukuka aykırı olduğu, 2015/7 dönemine ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında ve 213 sayılı Kanunun 353/1.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; uyuşmazlıkta; davacının Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi …”dan aldığı faturalar yönünden söz konusu mükellef hakkındaki tespitler ve dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden; yoklamalarda işyerinde mevcut emtia olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı, mükellefin Ba-Bs formları ile kendilerinden mal ve hizmet alımı ya da satışı yapan mükelleflerin bildirdiği Ba-Bs formları arasında uyumsuzluğun fazla olduğu, tahakkuk eden vergilerin ödenmediği tespit edildiği, anılan mükellef tarafından düzenlenip davacının ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesinde indirim konusu yapmış olduğu faturaların gerçek ticari muameleye dayanmayıp sahte oldukları, bu mükelleften alınan faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı, mahkeme kararı kısmen kaldırılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın aleyhe kısımlarınının hukuka aykırı olduğu, mağduriyetlerinin önlenmesi gerektiği, kararın bozularak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı tarafından, yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler, temyize konu kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, kararın özel usulsüzlük cezasına yönelik hüküm fıkrasına ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir. Davalı idarenin diğer temyiz istemlerine gelince;
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34.maddesinin 1.bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, “vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu”, aynı Kanunun 134.maddesinde de “vergi incelemesinden maksat ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak ve sağlamak olduğu” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenlemeler uyarınca Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen 29.maddesi hükmünden yararlanabilmesinin ön koşulu, indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin, vergi mevzuatının öngördüğü şekilde bastırılmış alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde gösterilmiş olması, diğer taraftan da 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde ifade edildiği üzere, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı kuralı gereği, vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, yani mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisinin gerçekten ödenmiş olması gerekir.
Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla katma değer vergisi ödenmesi ve bunun sonucu olarak da vergi indirimi söz konusu olamayacağından, vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının ortaya konulması gerekir.
Davacıya ilgili dönemde fatura düzenleyen Büyükçekmece Vergi Dairesi mükellefi … Gayrimenkul İnş. Peyzaj Reklam Hizm. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; ”gayrimenkul acentelerinin faaliyetleriyle (gayrimenkulün ücret veya sözleşme temeline dayalı olarak satın alınması, satılması, kiralanmasında aracılık vb.)” iştigal etmek üzere 18/02/2014 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 29/06/2015 tarihinde Beylikdüzü Vergi Dairesi’ne nakil edildiği, 31/03/2016 tarihinde mükellefiyetinin re’sen terkin edildiği, defter belge isteme yazısı mükellefin son kanuni temsilcisinin ikametgah adresinde 16/11/2016 tarihinde tebliğe çıkarıldığı, ancak ödevlinin adresten 3 ay önce taşındığı, mernis adres kaydı sorgulamasında da adres kaydının tespit edilemediği, 2014 yılına ilişkin katma değer vergisi matrahının 4.233.498,31-TL olduğu ve ödenecek katma değer vergisi miktarınn 54,37-TL olduğu, 2015 yılına ilişkin katma değer vergisi matrahının 6.218.108,50-TL olduğu ve ödenecek katma değer vergisi miktarınn 91,80-TL olduğu, ”… Blv. Büyükçekmece/İstanbul” adresinde yapılan 21/02/2014 tarihli açılış yoklamasında; ”18/02/2014 tarihinde işe başladığı, gayrimenkul acentelarının faaliyetleri, peyzaj faaliyetinde bulunduğu, işyerinin yaklaşık 70-80 m2 olduğu, işyerinde ofis malzemeleri olduğunun” tespit edildiği, ”… Blv. … Büyükçekmece/İstanbul” adresinde yapılan 26.05.2014 tarihli yoklamada; ”adreste kimsenin bulunmadığı, civarda firmanın tanınmadığının” tespit edildiği, bu yoklamalar sonucu mükellefiyet kaydının 30/04/2014 tarihinden itibaren resen terk edildiği, mükellef kurum 25/06/2014 tarih ve 44017 sayılı dilekçesi ile idareden faaliyetinin devam ettiğini, adres değişikliğinde bulunmadığını, firmanın aktif hale getirilmesini talep etmiş ve işyeri adresi olarak ”… mh. … sk. … Sitesi … Blk. … Büyükçekmece/İstanbul” adresini beyan ettiği, mükellefin işyeri adresinde yapılan 26.06.2014 tarihli yoklamada; ”adresin faaliyetine devam ettiği, 3 büro takımı ve 3 bilgisayarın bulunduğunun” tespit edildiği, mükellefin işyeri adresinde yapılan 21/07/2014 tarihli yoklamada; ”firmanın 18/02/2014 tarihinden bu yana faaliyetine devam ettiği, faaliyet alanının gayrimenkul danışmanlığı olduğu, 1 sigortalı çalışanının olduğu, şube ve deposunun bulunmadığının” tespit edildiği, mükellefin işyeri adresinde yapılan 07/08/2014 tarihli yoklamada; ” firmanın 5 büro takımı, 4 bilgisayarlı bir emlak ofisi olduğu, ancak yoklama esnasında kimsenin olmadığının” tespit edildiği, mükellefin işyeri adresinde yapılan 14/08/2014 tarihli yoklamada; ”işyerinin kapalı olduğu ve görüşme mektubuna icabet edilmediğinin” tespit edildiği, mükellefin işyeri adresinde yapılan 15/09/2014 tarihli yoklamada; ”adresin emlakçılık faaliyetinde bulunduğu, içerde faaliyetiyle ilgili emtiaların bulunduğu, görüşme davetine icabet edilmediği, işyerinin gün içinde kapalı olduğunun” tespit edildiği, ”…Mh. … sk. No:… d:… Esenyurt/İstanbul” adresinde adres değişikliği sebebiyle yapılan 02/07/2015 tarihli yoklamada, ”faaliyetinin inşaat-peyzaj-reklam hizmetleri olduğu, işyerinin 65 m2 olduğu, muhtelif ofis malzemelerinin bulunduğunun” tespit edildiği, mükellefin işyeri adresinde yapılan 12/08/2015 tarihli yoklamada; ” işyerinin 50 m2 olduğu, işyeri türünün residans olduğu, ikamet amaçlı binaların inşaatı, reklam ajansı, organizasyon işleri faaliyetiyle iştigal ettiği, muhtelif ofis malzemelerinin bulunduğu” hususunun tespit edildiği, toplam 3.216,44-TL vergi borcunun olduğu ve ödemede bulunmadığı, mükellefin 2014 dönemi BA-BS analizine göre; 4.228.598,00-TL mal/hizmet satışında bulunduğunu bildirdiği, mükelleften ise 3.830.700,00TL mal alışı bildirimi yapıldığı, mükellefin 2.247.668,00TL’lık alış yaptığını bildirmesine karşılık karşı tarafın mükellefe 4.596.008,00TL satış bildirdiği, mükellefin 2015 dönemi BA-BS analizine göre; 5.834.056,00-TL mal/hizmet satışında bulunduğunu bildirdiği, mükelleften ise 5.671.056,00TL mal alışı bildirimi yapıldığı, mükellefin 3.890.870,00TL’lık alış yaptığını bildirmesine karşılık karşı tarafın mükellefe 750.000,00TL satış bildirdiği, … Yapı Peyzaj ve İnş. A.Ş. nezdinde yapılan karşıt incelemede kurum temsilcisinin alınan ifadesinde, ”fatura bedellerini çek ile ödediği, şirketin merkezine gittiğini ancak daha çok onların kendi işyerine geldiğini, malların nakliyesini onların yaptığını, satış sözleşmelerinin daha çok kendi işyerinde yapıldığını, ödemelerde sıkıntı çıkınca ticari ilişkilerini sonlandırdığını, çeklerin tarihi gelmeden para istediklerini, malların nakliyesinde sıkıntı çıkardıkları ve bazen geciktirdiklerini” beyan ettiği, … Yapı Peyzaj ve İnşaat A.Ş.’nin mükellef kurumdan almış olduğu faturaların sıra numaralı düzenlenmediği, … sıra numaralı fatura, en son düzenlenmesi gereken fatura olduğu halde bu faturanın 27/10/2014 tarihinde düzenlendiğinin tespit edildiği, mükellef kurumun ilgili firmaya 2015 yılında 03/04/2015 tarihinde fatura düzenlemeye başladığı, düzenlenen faturalar … seri numaralı faturadan başladığı, karşıt tespit tutanağı ile alınmış olan faturalarda yazan adres ve yine şirket kaşesindeki adresin mükellefin ilk işe başlamada bildirdiği adres olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Söz konusu tespitlerin değerlendirilmesinden, alıcı şirkette, sözleşmelerin yapılmış olması ve yapılan yoklamalarda, mükellef kuruma ulaşılamaması ve sürekli adres değişikliği yapılması, Ba-Bs analizleri arasındaki uyumsuzluklar ile davacı şirkete düzenlenen faturalardaki usule aykırılıklar dikkate alındığında, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifası içermediği sonucuna varılmıştır.
Yeniden verilecek kararda 2015/6 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının yeniden düzenlenmesi sonucu ödenecek vergi doğan 2015/7 dönemine ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi bakımından da bir değerlendirme yapılacağı tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ile vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının … ‘dan olan alışlara alışlara ilişkin davanın reddine dair kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının … Gayrimenkul İnş. Peyzaj Reklam Hiz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ‘den olan alışlara ilişkin kısmı ile 2015/6 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının yeniden düzenlenmesi sonucu ödenecek vergi doğan 2015/7 dönemine ilişkin olarak tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.