Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/6315 E. , 2023/2101 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6315
Karar No : 2023/2101
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
(… Başkanlığı)
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Mühendislik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2012/1,2,3,11, 2013/2, 2015/12 ve 2016/1 dönemlerine ilişkin muhtasar beyannamelerinde sehven kira ödemesi olarak bildirilen tutarların gerçekte üst hakkı bedeli olması sebebiyle tahakkuk ederek ödenen vergilerin iade edilmesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımmen reddine dair işlemin iptali ve ödenen vergilerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Anayasada öngörülen verginin yasallığı ilkesi uyarınca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde açıkça sayılmayan dava konusu üst hakkı üzerinde vergi tevkifatı yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı, dava konusunun vergi hatası kapsamına girdiği de anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacıdan fazladan tahsil edilen verginin tahsil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu olayın hukuki ihtilaf konusu olduğu, vergi hatası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde, vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, 117. maddesinde “Hesap hataları”, 118. maddesinde ise “Vergilendirme hataları” sayılmak suretiyle belirtilmiş, 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124. maddesinde de, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yoluyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’na müracaat edebilecekleri hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun hükümlerine göre, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak kanunda belirtilen durumlarla sınırlı olarak, hukuki ihtilaf içermeyen basit ve açık hataların düzeltme ve şikayet yolu ile dava konusu edilmesi mümkündür. Aksi takdirde, her türlü uyuşmazlığın düzeltme zamanaşımı süresi içinde dava konusu edilebilmesi söz konusu olur ki, bu da dava açma sürelerine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin konuluş amacına uygun düşmeyecektir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 2012/1,2,3,11, 2013/2, 2015/12 ve 2016/1 dönemlerine ilişkin muhtasar beyannamelerinde sehven kira ödemesi olarak bildirilen tutarların gerçekte üst hakkı bedeli olduğundan bahisle tahsil edilen vergilerin yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet başvurusu yapılmış ise de, açılan davada Vergi Dava Dairesince, verginin yasallığı ilkesi uyarınca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde açıkça sayılmayan dava konusu üst hakkı üzerinde vergi tevkifatı yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü, üst hakkı sözleşmesinin hukuk alemindeki yerinin ve ne şekilde nitelendirilmesi gerektiğinin tespitine bağlı olup, söz konusu üst hakkının nitelendirilmesi hukuki yorum gerektirdiğinden, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, ancak tahakkuk işlemine karşı süresi içerisinde açılan davada incelenmesi mümkündür. Dolayısıyla, hukuki ihtilaf niteliğindeki söz konusu uyuşmazlığın vergi hatası kapsamında incelenmesi mümkün olmadığından, düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 11/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.