Danıştay Kararı 4. Daire 2019/6067 E. 2023/457 K. 02.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/6067 E.  ,  2023/457 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6067
Karar No : 2023/457

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF(DAVACI) : … Grup Denizcilik Lojistik ve Dış Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin 18/03/2019 tarih ve E:2018/3064, K:2019/1197 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2015/2, 3, 5. dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca 2015 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen ….tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nun düzenlendiği, bu rapor doğrultusunda, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tarhedildiği ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği, davacının tarhiyat öncesi uzlaşma talebine ilişkin, davacıya uzlaşma davetiyesi tebliğ edilip edilmediği sorularak buna ilişkin evrak ile tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin olarak tesis edilen işlemlere ait evrakın ve dava konusu tarhiyatların dayanağı olan vergi inceleme raporunun tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ evrakının ibrazı istenmesine rağmen davalı idarece söz konusu ara karar gereklerinin yerine getirilmediği, tarhiyatın dayanağına ilişkin bilgi ve belgelerin gösterildiği davacı hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporunun tebliğ edilmediği, bu durumda, davacının hangi suç ile isnad edildiğini öğrenme ve bu duruma göre savunma yapma hakkının elinden alındığı işlemlerin dayanağı mükellef adına düzenlenen vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesinin davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası olduğu, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası önerilmesine rağmen madde tatbikinde hata yapılarak 355/1 maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesinde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarece gönderilen savunma dilekçesi ekinde tarhiyatın dayanağı olarak gösterilen vergi inceleme raporunun sunulduğu, davacının ulaşmak istediği halde ulaşamadığını belirttiği bir belgenin veya bilginin olduğundan bahsedilemeyeceği, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatın kaldırılmasına hükmeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Mimarlık Müh. İnş. San. Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu incelendiğinde; bahse konu şirket tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğu hususunun yeterli araştırma, inceleme ve tespitlerle ortaya konulamamış olması karşısında, re’sen yapılan cezalı tarhiyatta ve dava konusu cezalı tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış, istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı adına fatura düzenleyen … Mimarlık Müh. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu incelendiğinde; mükellefin motorlu kara taşıtlarının karoser ve kaporta onarımı konusunda faaliyet göstermek için 2003 yılında mükellefiyet tesis ettirdiği, … tarihinde ünvanını, işyeri adresini ve faaliyet konusunu değiştirdiği, mükellefiyetinin re’sen terkin edildiği … tarihine kadar mimarlık ve inşaat faaliyetleriyle iştigal ettiği, mükellef kurum temsilcisi olan …’nın mernis kaydının olmaması nedeniyle defter belge isteme yazılarının tebliğ edilemediği, … tarihli yoklamada, faal olduğu, mimarlık ve inşaat işiyle iştigal edildiği, işyerinde büro malzemeleri v.b. olduğunun tespit edildiği, … tarihli, … tarihli ve … tarihli yoklamalarda şirkete ulaşılamadığı, adreste başka bir tüzel kişiye ait tabela olduğu, mükellefin 2012 ila 2015 hesap dönemlerinde sırasıyla 489.147,70 TL, 4.950.571 TL, 5.413.521 TL 2.484.545 TL KDV matrahı beyan ettiği, ödenecek verginin çok düşük çıktığı, vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken vergi borcunun 112.233,47 TL olduğu, firmanın 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarında Bs formunda sırasıyla 418.890 TL, 4.624.196 TL, 5.168.343 TL, 2.4729.546 TL olarak bildirildiği, mükelleften bu dönemlerde yine sırasıyla 395.861 TL, 6.509.683 TL, 3.619.744 TL ve 2.479.548 TL tutarında mal veya hizmet alımında bulunulduğunu Ba formu ile beyan eden mükelleflerin bulunduğu, mükellefin 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin hiçbir alış beyanı olmadığı halde toplamda 12.272.085 TL mal ve hizmet sattığını beyan ettiği, 2012 ila 2015 dönemlerinde mükellef kuruma mal veya hizmet satışı yapanların Bs bildirimlerine göre sadece 2012 döneminde 6.589 TL tutarında satış yapıldığı, şirkette müdürlük yapmış …’in ifadesinde şirkete ait kamyonla mal sevkiyatı yaptığını söylemesine karşın şirkete ait araç bulunmadığı, faaliyet konusu ile ilgisi olmayan solvaj işinde aracılık hizmeti faturası, prodüksiyon hizmeti faturası düzenlediği, mükellef kurum devir tarihi olan 09/01/2013 tarihinden sonra 2013 yılı Mart ayında beş adet 2012 Aralık KDV dönemine ait düzeltme beyannameleri verildiği, kanuni süresinde verilen beyannamedeki 652,50 TL matrahın 489.147 TL’ ye çıkarıldığı, geçmişe dönük beyan edilen yeni KDV matrahının hiç bir şekilde 2012 kurumlar vergisi beyannamesine yansıtılmadığı, 2012 dönemine ait bu beş fatura ile 09/01/2013 devir tarihinden sonra düzenlenmiş olduğu tüm faturaların sahte belge oldukları tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, mükellefe 2013, 2014, 2015 hesap dönemlerinde mal ve hizmet sattığını bildiren mükellef olmamasına karşın mükellefin 12.272.085 TL mal ve hizmet sattığını beyan etmiş olması, tahakkuk eden vergileri ödememiş olması, düzenlediği faturalar arasında faaliyet konusu ile uyumsuz faturalar olması, davacıya mal satışı yaptığı 2015 dönemindeki yoklamalarda adreste olmaması, mükellef şirketin kısa sürede çok yüksek satışlara ulaşacak kapasitesinin bulunmadığı, davacıya düzenlediği faturaların gerçek mal teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğu anlaşılmış, Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 02/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.