Danıştay Kararı 4. Daire 2019/5750 E. 2023/251 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5750 E.  ,  2023/251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5750
Karar No : 2023/251

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının asıl borçlu … Turizm İnşaat Anonim Şirketi’ne … tarih ve … sayılı şirket kararı ile kanuni temsilci olarak atandığı, bu kararın 12/02/2010 tarih ve 7500 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, yine 06/07/2012 tarihi itibari ile temsilcilikten istifa ederek ayrıldığı ve şirkete yeni kanuni temsilciler atandığı, istifa ve temsile ilişkin işbu kararın da 23/07/2012 tarih ve 397 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, dolayısıyla ödeme emirlerinin davacının temsilcilik görevinin bittiği 06/07/2012 tarihinden sonraki vadelere ilişkin kamu alacağı kısımlarında hukuka uyarlık, diğer kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği amme alacaklarının, asıl borçlu şirket tarafından 29/03/2011 tarihli dilekçesi ile 6111 sayılı Kanun kapsamından yararlanmak suretiyle yapılandırılıp taksitlendirildiği, kısmı ödeme nedeniyle yapılandırmanın 21/08/2013 tarihinde iptal edildiği, şirketin vergi borçlarının nitelik değiştirip yeni bir borç haline geldiği görüldüğünden, 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılan yapılandırma üzerine ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun tebliğ edildikten sonra davacının sorumluluğuna gidilmesi gerekirken, doğrudan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu … tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2011 vadeli borçlara ilişkin kısmı yönünden ise, şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usule uygun tebliğ edildiği, yapılan malvarlığı araştırmasında ise şirketin bir adet kamyonunun ve banka hesaplarında yüksek tutarda paralarının bulunması karşısında, borcun tutarı da dikkate alınarak davalı idarece söz konusu borcun şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceğinin somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından bu ödeme emrine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf isteminin reddine, davacının istinaf isteminin kabulü ile karar bu kısım yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Amme alacaklarının ait olduğu dönemlerde davacının şirketin kanuni temsilcisi olduğundan borçlardan sorumlu olduğu, şirketin ödenmeyen borçlarının kanuni temsilcisi olduğu döneme denk gelmesinden dolayı şirketten tahsil edilemeyen borçlardan sorumluluğu bulunduğu için düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilciler, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu kişilerin bu ödevlerini yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı düzenlenmiştir.
Buna göre, tüzel kişiliğe sahip şirketlerin vergi borçlarından dolayı öncelikle şirket adına tarh ve tahakkuk işlemi yapılacağı, borç ödenmediği takdirde şirket adına ödeme emri düzenleneceği ve ödeme emriyle istenen borcun süresinde ödenmemesi üzerine de şirket hakkında mal varlığı araştırması yapılarak, tespit edilen mal varlığına haciz konulup, borcun tahsil edilmeye çalışılacağı, buna rağmen kamu alacağı borçlu şirketten tahsil edilemezse, şirket kanuni temsilcisi adına ödeme emri düzenleneceği açıktır.
Dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmı yönünden ise, şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usule uygun tebliğ edildiği, yapılan malvarlığı araştırmasında ise şirketin bir adet kamyonunun ve banka hesaplarında yüksek tutarda paralarının bulunduğu, borcun tutarı da dikkate alınarak davalı idarece söz konusu borcun şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceğinin somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının iptaline dair hüküm fıkrasında, sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin kısmı yönünden yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.