Danıştay Kararı 4. Daire 2019/5683 E. 2023/725 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5683 E.  ,  2023/725 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5683
Karar No : 2023/725

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına bir kısım satışlarını belge düzenlemeden kayıtdışı gerçekleştirdiği ileri sürülerek re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2012 yılı gelir vergisi ile 2012/10-12 dönemi geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 2012 yılında bir kısım emtia alışı ve satışını belgesiz olarak gerçekleştirdiği sabit olduğundan ve vergi incelemesinde yapılan tespit, hesaplama ve değerlendirmelerin yerinde olduğu, davacının elde ettiği ve beyan dışı bıraktığı gelirinin ticari kazanç hükümlerine göre vergiye tabi olduğu, bu kapsamda davacının 2012 yılında 191.750,05-TL kayıt dışı kazanç elde ettiği ve 60.222,52-TL vergi ziyaına sebep olduğu anlaşılmış olup inceleme raporunda yer alan tespitlere göre davacı adına tarhedilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinde ve geçici vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık; mahsup süresi geçen geçici vergi aslında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarenin istinaf isteminin reddine, davacının istinaf isteminin kabulü ile dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağı olan … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda, davacının araç satın aldığı ve sattığı kişiler nezdinde ayrıca ifade alınmak yoluna gidilmeksizin, sadece … Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu tarafından düzenlenen … tarih ve…sayılı yazı ve eklerinde belirtilen aynı tarih ve sayılı hazırlık soruşturması sonucunda hazırlanan iddianamedeki tespitler üzerine düzenlenen … tarih ve … sayılı Görüş ve Öneri (İhbar ve İnceleme Değerlendirme) Raporundaki açıklamalar yeterli görülerek matrah hesaplandığı, vergi incelemesine konu eşyanın ikinci el otomobil olması, ikinci el otomobillerin de tescile tabi olup alım-satımlarının ancak noter aracılığıyla yapılabilmesi karşısında, alım satım bedellerinin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı da dikkate alındığında, alım satım bedelleri arasındaki fark yerine, vergi tekniği raporunda, keyfi olarak alım ya da satım bedelinden yüksek olan meblağın matraha dahil edilmesi, ayrıca davacı tarafından bazı araçlar için kapora verilip bazı araçlar için verilmemesine karşın tüm kapora bedellerinin toplamının alınan araç sayısına bölünmesi suretiyle bulunan birim kapora miktarının her araç alımında dikkate alınması, yine araç alım satımlarında taraflarca yapılan diğer masrafların olup olmadığı, alıcı ya da satıcıdan hangisi tarafından yapıldığı araştırılmadan matrah hesaplanması, Vergi Usul Kanununda kurala bağlanan vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu yolundaki hükme aykırılık oluşturduğundan eksik incelemeye dayalı olarak belirlenen matrah esas alınarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta ve bunun kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen reddeden mahkeme kararında isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Araç alım satım işiyle iştigal etmediğini iddia eden davacının 2012 yılında yaptığı araç alım satım miktarlarının hayatın olağan akışı dışında araç alım satım faaliyeti yürüttüğünün çok açık şekilde ortada olduğu, yapılan işlemler yerinde olup hukuka aykırılık taşımadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; 134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır..
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 9.maddesinde, vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunmasının mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmayacağı, 19.maddesinde; vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrasında; re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi inceleme yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra aynı maddenin 2. fıkrasının 3. bendinde bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması hali re’sen vergi tarhı sebebi olarak sayılmıştır.
Düzenlenen … tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu’ndaki tespitlerden; davacının … Vergi Dairesi mükellefi olarak 08/07/2005 tarihinden itibaren “Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve benzeri etkinliklerin organizasyonu” alanında faaliyet gösterdiği, 01/05/2006 tarihinde mükellefiyet kaydının terkin ettirildiği, davacının 2012 yılında 9 adet araç aldığı, 2013 yılında ise 15 adet araç aldığı, yine davacının 2012 yılında 10 adet araç sattığı, 2013 yılında ise 14 adet araç sattığı, davacının bu araçları satıcı olan şahısları dolandırmak suretiyle satın aldığı, satıcı olan şahıslara satın alma bedeli olarak ya hiç ödeme yapmadığı ya da kapora adı altında çok düşük meblağlarla ödeme yaptığı, satın almış olduğu araçları belgesiz olarak daha düşük veya yüksek bir meblağa üçüncü şahıslara satmış olduğunun tespit edildiği, bunları yaparken davacının yalnız olmadığı, bu faaliyetleri örgüt çatısı altında gerçekleştirdiği, dava dışı …’ın örgüt lideri olduğu, davacının ise raporda adı geçen diğer şahıslarla birlikte örgütün üyesi olduğu, örgüt lideri… ile … isimli kişinin geçmiş ticari faaliyetlerinden ötürü vergi borçları ve çeşitli alacaklara ilişkin haciz kayıtları olduğu, adlarına herhangi bir bankadan para havalesi yapıldığında sistem tarafından paralara el konulma ve haciz ihtimalinin olduğu, bu itibarla örgüt yöneticilerinin herhangi bir araç kaydını üzerlerine alamadıkları, bunu bertaraf etmek için örgüt üyesi davacı …ve dava dışı … adına vekaletname çıkartıp bunların üzerinden araç alım satımlarını gerçekleştirdiklerinin tespit edildiği, bu doğrultuda davacının açıkça dolandırıcılık şirketinin bir üyesi olduğu ve aldığı araçların bedelini ödemeden veya kapora adı altında cüz’i bir miktar para ödeyerek ilgili araçları satın aldığı, davacının ne kadar belgesiz satış işlemi gerçekleştirdiğinin ve karşılığında ne kadar gelir elde ettiğinin tespiti için, kaporasız alış tutarları ve davacı mükellefin satış tutarlarının araç bazında karşılaştırılması yapılarak en yüksek olan tutarın gelir vergisi matrahı olarak dikkate alındığı ve bazı araçlar için kapora verilip bazı araçlar için verilmemiş olması nedeniyle alınan araçlara verilen tüm kaporalar toplamının alınan araç sayısına bölünmesi suretiyle bulunan birim kapora miktarının her araç alımında dikkate alındığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının 2012 yılında bir kısım emtia alışı ve satışını belgesiz olarak gerçekleştirmiş olduğu hususunun sabit olduğu ve bulunan matrah farkında isabetsizlik görülmediği dolayısıyla davacının elde ettiği ve beyan dışı bıraktığı gelirinin ticari kazanç hükümlerine göre vergiye tabi olduğundan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan yeniden verilecek kararda geçici vergi aslı yönünden de değerlendirme yapılacağı tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.