Danıştay Kararı 4. Daire 2019/5664 E. 2023/643 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5664 E.  ,  2023/643 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5664
Karar No : 2023/643

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından net kullanım alanı 150 m²’nin altında kalan konut teslimlerinde alt yapı işi nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesine yönelik yapılan 30/01/2017 tarihli dilekçeye konu başvurunun reddine ilişkin 31/03/2017 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının dilekçesi ve idarenin 2012 yılına ilişkin kabulü dikkate alınarak dava konusunun 2010 ve 2011 yılında satışı yapılan taşınmazlara ait alt yapı işi nedeniyle yüklenilen KDV’nin iadesi talebi olduğu, söz konusu taşınmazların kullanım alanlarının 150 metrekareden düşük olduğu, işin teslimi ve taşınmazların satış tarihleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davaya konu talep öncesinde, 2010 dönemi için 2011/Ocak döneminde, 2011 dönemi için 2012/Ağustos döneminde verilen beyannamelerle YMM raporları uyarınca iade talebinde bulunulduğu ve iadelerin gerçekleştiği, dava konusu dönemlere ilişkin olarak, 31/12/2012 tarihli faturalara konu alt yapı işi nedeniyle yüklenilen 1.113.604,03 TL KDV iadesine ilişkin olmak üzere, 2013/10 vergilendirme dönemine ilişkin verilen 22/11/2013 tarihli ilk KDV beyannamesinde iade talebinin 650.550,00 TL, 26/11/2013 tarihli düzeltme beyannamesinde 440.348,15 TL, 14/10/2014 tarihli ikinci düzeltme beyannamesinde ise iade talebinin 1.572.255,10 TL olarak beyan edildiği göz önüne alındığında, dava konusu 2010 ve 2011 dönemlerine ilişkin iade talebinin 2013/10 dönemi için 14/10/2014 tarihinde verilen düzeltme beyannamesine konu edildiği görüldüğünden, yukarda anılan, olay ve talep tarihi itibariyle yürürlükte olan şekline göre KDV Kanunu’nun 29. maddesi ve KDV Genel Uygulama Tebliği ile getirilen iade taleplerinde süre ve usul düzenlemeleri karşısında, sonradan temin edilen belgelerde iade hesabına verilecek düzeltme beyannamesiyle talepte bulunulabileceği, bu durumda dahi vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı kanuni defterlere kaydedilmeyen fatura ve benzeri belgelerde yer alan KDV tutarlarının indirimi ve iade hesabına dahil edilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak, olayda 2010 ve 2011 dönemi iade hesabına verilmiş düzeltme beyanı olmadığı, 2012 dönemi kanuni defterlere kaydedilen faturalar için 2013/10 dönemi için 2014/10 dönemi verilen düzeltme beyanı ile iade talebinde bulunulduğu, bu haliyle … tarih ve … sayılı … Tekniği Raporu dikkate alınarak davacının KDV iadesi talebinin reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.