Danıştay Kararı 4. Daire 2019/5604 E. 2022/8357 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5604 E.  ,  2022/8357 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5604
Karar No : 2022/8357

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Yapı Endüstrisi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … İmar ve İnşaat Ticaret A.Ş.’nin ihale ettiği ve davacı şirketin yüklenicisi olduğu … Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamındaki inşaatların yapım işi nedeni ile düzenlenen 2 numaralı hakediş bedeli üzerinden alınan damga vergisi ve katma değer vergisi tevkifatı bedelinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; damga vergisi yönünden; davacı şirketin hakediş bedeli üzerinden kesilen dava konusu damga vergisi tevkifatının, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu karara istinaden, Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Birinci Etap Birinci Kısım İnşaat Yapım işinden kaynaklandığı, 6306 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşümü yapılmaya çalışılan yerlere ilişkin yapılan sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğunun açık olduğu görüldüğünden, davalı idare tarafından kanunla getirilen istisnaya aykırı olarak yapılan dava konusu damga vergisi tevkifatı işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı, katma değer vergisi yönünden; davacı şirketin hakediş bedeli üzerinden kesilen dava konusu katma değer vergisi tevkifatının, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu karara istinaden Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Birinci Etap Birinci Kısım İnşaat Yapım işinden kaynaklandığı, 6306 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşümü yapılmaya çalışılan yerlere ilişkin yapılan sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu belirtildiğinden ve kanunda istisna tutulan vergi türleri içerisinde katma değer vergisi yer almadığı açık olduğundan, dava konusu katma değer vergisi tevkifatı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … İmar ve İnş. Tic. A.Ş.’nin mevzuatta sınırlı olarak sayılan, KDV tevkifatı alıcılarından olmadığı, yapılan tevkifatın haksız ve hukuka aykırı olduğu aksi yöndeki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.