Danıştay Kararı 4. Daire 2019/5104 E. 2022/9327 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/5104 E.  ,  2022/9327 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5104
Karar No : 2022/9327

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, almış olduğu kaçak akaryakıtı kayıt ve beyanlarına uygun hale getirmek amacıyla sahte belge kullandığından bahisle 2011/1 ila 12 dönemlerine ilişkin re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 2011 yılında sahte fatura düzenleme ve kullanımından dolayı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmış ise de, davacı şirketin söz konusu dönemde düzenlendiği faturaların sahte olduğuna yönelik somut ve ispata yeterli tespitler bulunmadığından, sahte fatura düzenleme nedeniyle adına yapılan cezalı tarhiyatta, davacıya uyuşmazlık konusu sahte faturaları düzenleyen mükelleflerden … Vergi Dairesi mükellefi … San.Tic.Ltd.Şti tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığı açıkça ortaya konulamadığından dava konusu tarhiyatın bu faturalara isabet eden kısmında ve tüm tarhiyata isabet eden vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında hukuka uyarlık; diğer mükellefler tarafından düzenlenen faturaların ise gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanamayan sahte faturalar olduğu anlaşıldığından söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmeyerek davacı şirket adına tarh edilen dava konusu vergi ve cezada hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle ve mahkemelerince yeniden hazırlanan katma değer vergisi tablosu uyarınca; vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ile 2012/1 ve 12 dönemlerine ilişkin belirtilen tabloda yer alan tutarları aşan kısımlarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, tarhiyatın geri kalan kısmına ilişkin olarak davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava edilen işlemin yerinde ve hukuka uygun olduğu aksi yönde karar verilen hüküm fıkralarının hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar; temyiz konusu kararın, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılmasına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Temyiz konusu kararın, dava konusu tarhiyatın mahkemece hesaplanan tutarları aşan dönemlere ilişkin kısmına gelince;
Mahkemece karar dayanak alınmak üzere hazırlanan katma değer vergisi tablosunda, davacı şirketin söz konusu dönemde düzenlendiği faturaların sahte olduğuna yönelik somut ve ispata yeterli tespitler bulunmadığı gerekçesiyle, sahte fatura düzenleme nedeniyle beyanlarından çıkarılması gereken katma değer vergisi matrahı ile hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının beyanlarına ilave edilmesinde; davacı şirket adına 2011 yılında sahte belge düzenleme ve kaçak akaryakıt ticareti yapıldığından bahisle re’sen tarh edilen kurumlar vergisinin kaldırılmasına ilişkin açılan davada Vergi Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar Dairemizce bozularak; şirketin sahte belge düzenlediği ve kaçak akaryakıt ticareti yaptığının somut olarak ortaya konduğu kanaatine varıldığından yasal isabet bulunmamaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Mahkemece dava konusu tarhiyatın, davacı şirkete düzenlediği faturalara isabet eden katma değer vergisinin kaldırılmasına karar verilen … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat San.Tic.Ltd.Şti hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunun incelenmesinden; Belirli Bir Mala Tahsis Edilmiş Mağazalarda Motorlu Kara Taşıtı ve Motosiklet Yakıtının (Benzin, Mazot, Dizel, Biodizel, Lpg, Cng vb.) perakende ticareti işi ile iştigal etmek üzere, 01/01/2008 tarihinden 30/01/2013 tarihine kadar … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün mükellefi olan şirketin merkezinin Hakkari ilinde olduğu, ayrıca … Yolu üzeri …Km …/… adresinde de benzin istasyonu faaliyetinde bulunmak üzere şubesinin bulunduğu, 17/06/2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde, şirket ortağı ve 5 yıl süreyle şirket müdürünün … iken 26/10/2011 tarihli yayımlanan Ticaret Sicil Gazetesinde şirket sermayesinin % 80’inin …’ye, şirket sermayesinin % 20’sinin ise …’e ait olduğu belirtilmiş, şirket ortağı ve yetkilileri olan … ve …’ye 2008-2013 hesap dönemi defter ve belgeleri isteme yazılarının tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, …’ün davalı idarece alınan ifadesinde, şirketle herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, başka bir petrol firmasının …/… şubesinde işçi olduğunu, sigortalı yapacaklarını söyleyerek adı geçen şirketin ortağı ve yetkilisi olarak gösterildiğinin belirtildiği, … ise, yazıda adı geçen şirket ile herhangi bir alaka ve ilgisinin olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, şirketin Muhtasar Beyannamesinde, çalışan işçi sayısının 2011 yılında ortalama 15-16 iken 2012 yılı Haziran ayından sonra 8 kişiye Ekim ayından itibaren de 1 kişiye düştüğü,mükellef şirkette yapılan denetimler esnasında birçok kez kaçak akaryakıt bulunduğu ve el konulduğu, yapılan yoklama ve denetimlerde satışı yapılan motorine ilişkin alış faturalarının ibraz edilemediği, ÖKC cihazlarının faal olmadığı, 04/04/2012 tarihinde şirketin …/… şubesinde yapılan yoklamada, 6 adet faal akaryakıt pompasının olduğu, lokanta olarak kullanılan yerin kapalı olduğu, 26/07/2012 tarihli şirketin …/… şubesinde yapılan yoklamada, adı geçen şirketin şubesinin 22/06/2012 tarihinde terk ettiği ve ilgili adreste bir başka petrol firmasının olduğu,11/01/2013 tarihinde Hakkari ilinde şirketin merkezinde yapılan yoklamada, şirketin adresten ayrıldığı, Hakkari ilinde bir işyeri ve bürolarının bulunmadığı, şirket temsilcilerinin Hakkari’de ikamet etmediği, yeni yerleşim yerlerinin bilinmediği, muhtarın beyanına göre şirketin 2011 yılından bu yana kapalı olduğu, 17/01/2013 tarihinde şirketin Gölbaşı/Ankara şubesinde yapılan yoklamada, şirketin şubesinin bulunmadığı, nerede olduğunun bilinmediği, şu anda adreste Temmuz/2012 tarihinden itibaren bir başka petrol firmasının faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, şirket adına kayıtlı 1997 model bir kamyonetin olduğu, 08/08/2015 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve ödenmesi gereken borç tutarının 7.655.018,49 TL olduğu, 2011 ve müteakip hesap dönemlerine ilişkin Kurumlar Vergisi, Kurum Geçici Vergisi, KDV ve Stopaj vergilerinin bir kısmının ödendiği, davacı şirketin 2011 hesap döneminde, … Oto Ltd Şti’ye 71.803.664,59-T’lik, … Oto Ltd Şti’ye 6.207.183,90 TL’lik ve … Oto Ltd Şti’ye 3.348.619 TL’lik mal ve hizmet faturası düzenlendiği ve söz konusu firmalara düzenlenen faturaların ilgili dönemdeki toplam düzenlenen faturalara oranının 2011 hesap döneminde %96,50 olduğu, mükellef şirketin emtia alım ve satımı yaptığı mükelleflere yönelik karşıt incelemeler yapıldığı, mükellef şirketin ve ortaklarının bankadaki hesapları hakkında yapılan incelemede belirtilen tutarlarla ilgili firmaların faturalarına ilişkin tahsilat ve ödemelerinin olmadığı, faturadaki miktarların oldukça yüksek olmasına rağmen herhangi bir sevk/taşıma irsaliyesinin bulunmadığı saptamaları yapılarak şirketin 2011 ve 2012 yılı hesap dönemlerinde düzenlediği faturaların sahte olduğu tespitlerine yer verildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden; şirketin temsilcisi ve ortağı olarak gösterilen … ve …’nin şirketle alakaları olmadığına ilişkin beyanları, mükellef şirkette yapılan denetimler esnasında birçok kez kaçak akaryakıt bulunduğu ve el konulduğu, satışı yapılan motorine ilişkin faturaların ibraz edilemediği, ÖKC cihazlarının faal olmadığı, mükellef şirketin bankadaki hesapları hakkında yapılan incelemede belirtilen tutarlarla ilgili firmaların faturalarına ilişkin tahsilat ve ödemelerinin olmadığı, vergi tekniği raporunda alınan ifadeler, yapılan denetimler, savcılık soruşturmaları ile mükellef şirketin kaçak akaryakıt faaliyeti ile ilişkili organizasyon içerisinde yer aldığı, bu organizasyona sahte fatura düzenlediği ve diğer tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacıya düzenlenen faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı belge olduğu sonucuna varıldığından; Vergi Mahkemesince bu mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayandığı kabul edilerek düzenlenen katma değer vergisi tablosuna ilişkin, davacı şirket adına yapılan katma değer vergisi tarhiyatından fazlasına isabet eden kısımlar bakımından verilen kararın buna ilişkin kısmında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılmasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.