Danıştay Kararı 4. Daire 2019/4870 E. 2022/9265 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/4870 E.  ,  2022/9265 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4870
Karar No : 2022/9265

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına komisyon karşılığı sahte belge düzenlediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden üç kat vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2012 yılına ilişkin gelir vergisi ile 2012/1-3, 4-6, 10-12 dönemlerine ilişkin geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından düzenlenen faturaların sahte faturalar olduğu varıldığı; ancak takdir komisyonu kararlarına dayanak alınan … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu ile düzenlenen faturaların sahte faturalar olduğunu ortaya koyan tespitlere yer verilmiş ise de, raporda takdir komisyonunun veri alacağı matraha ilişkin belirlemelere yer verilmediği, dava konusu cezalı tarhiyatlara dayanak takdir komisyonu kararlarında matrahın hangi somut verilere göre hesaplandığının anlaşılamadığı görülmüş olup, bu haliyle dayanağı olmayan takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 30. maddede resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması’ şeklinde tanımlanarak, re’sen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, 6. bentte tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması re’sen takdir sebebi olarak belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 31. maddesinde ise takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı ve takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın takdir kararlarında bulunması gereken malumat arasında olduğu belirtilmiş, 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonlarının, 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz oldukları, komisyonun yetkilerini belirleyen 75. maddenin 1. fıkrasında düzenlenmiştir. 134. maddede de vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri ile Danıştay’ın bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeleri, kendiliklerinden yapmaları, gerek gördükleri belgelerin gönderilmesini ve bilgilerin verilmesini tarafların yanısıra ilgili gördükleri diğer yerlerden isteyebilecekleri öngörülmek suretiyle idari yargı yerlerine, re’sen araştırma yetki ve görevi verilmiştir. Bu nedenle vergilendirmeye karşı açılan davalarda; ilgililer adına yapılan vergilendirmeye ilişkin her türlü işlemin hukuka uygunluğu konusunda bir yargıya ulaşabilmek için idari yargı yerlerince, kendilerine tanınan re’sen araştırma yetki ve görevinin bulunduğu, bu yetki ve görevin, davanın karara bağlanabilmesi için dava dosyasında bulunmayan ancak, tarafların iddia ve savunmalarının dayandığı durumların varlığı ve doğruluğunun tespitine yönelik olanlar da dahil olmak üzere, gerekli görülen bilgi ve belgelerin edinilmesini sağlayan bilgi ve belgelerin başka deyişle delillerin toplanması yetki ve görevi olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu ile davacının 2011,2012,2013,2014,2015 takvim yılları hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenleme yönünden tam olarak incelenmesi neticesinde 01/11/2011 tarihinden itibaren düzenlediği belgelerin komisyon karşılığı düzenlenen sahte belgeler olarak değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti üzerine komisyon gelirinin hesaplanması için takdir komisyonuna sevk edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda ilgili rapor ve takdir komisyonu kararlarının değerlendirilmesinden; davacının 2012 yılına ilişkin beyan ettiği toplam KDV matrahına, kendisinden mal aldığını beyan eden mükelleflerin bildirdiği toplam tutarın eklenmesi, ulaşılan toplam tutara %18 KDV eklendikten sonra Danıştay İçtihatlarına uygun olarak %2 komisyon geliri hesaplanması ile gelir vergisi matrahının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacı tarafından beyan edilen toplam KDV matrahı ya da kendisinden mal aldığını beyan eden mükelleflerin bildirdiği toplam tutardan biri üzerinden hesaplama yapılması gerekirken bu iki tutarın toplamından hareket edildiği, takdir komisyonunca davacı tarafından beyan edilen tutarın tenzil edilmediği ve ihbarnamede bulunan matrah üzerinden %20 yerine %32 oranı uygulanarak tarh edilen vergi tutarının belirlendiği görüldüğünden, Vergi Dava Dairesince bu hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.