Danıştay Kararı 4. Daire 2019/4663 E. 2023/1055 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/4663 E.  ,  2023/1055 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4663
Karar No : 2023/1055

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: : Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla takdir komisyonu kararına istinaden …. dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu işlemin dayanağı … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu esas alınarak takdir komisyonu kararlarına istinaden, 2011 yılı için davacı adına resen tarh edilen vergi zıyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle … Vergi Mahkemesi’nde açılan davanın … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile, 2012 yılı için davacı adına resen tarh edilen vergi zıyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle …. Vergi Mahkemesi’nde açılan davanın ise … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile kısmen reddedildikleri görülmekle, işbu dava konusu vergi zıyaı cezalı katma değer vergilerinde de kısmen hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kendilerine ait defter ve belgelerin bilirkişi tarafından objektif şekilde incelenmesi gerektiği, mal ve hizmet alışlarına ilişkin firmalarla ilgili karşıt tespit yapılmadan re’sen varsayıma dayalı bireysel kanaatlerde bulunulduğu, davaya konu hizmetlerin alındığı, karşılığı olan ödemelerin banka yoluyla gerçekleştirildiği, buna ilişkin yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, satıcı firmaların sahteci kabul edilmesi somut verilere ve objektif kriterlere dayanmadan yapılan vergi inceleme raporları ile ortaya konulduğu, usul ve hukuka aykırı tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.