Danıştay Kararı 4. Daire 2019/4628 E. 2022/8706 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/4628 E.  ,  2022/8706 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4628
Karar No : 2022/8706

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2016/2, 6, 8, 9, 10, 11. dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin bir kısım alışlarını, sahte belge düzenlemekten dolayı hakkında vergi tekniği raporu bulunan … Vergi Dairesi mükellefi … Bilgisayar İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden aldığı sahte faturalar ile belgelendirdiğinden bahisle re’sen dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin tarh edildiği, anılan şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden; davacının anılan şirketten fatura aldığı dönemler itibarıyla gerçekte faal olmadığı yönünde yapılmış yeterli ve somut bir tespitin dosyada yer almadığı, söz konusu şirketin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğunun kabulünün mümkün bulunmadığı, dava konusu katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı adına fatura düzenleyen … Bilgisayar İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; söz konusu şirketin kırtasiye ürünlerinin perakende ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği, 03/05/2007 de faaliyetine başladığı, 2011 ve 2014 yıllarında hisse devirleri sebebiyle ortaklık yapısının değiştiği, mükellefiyetinin 30/04/2017 tarihinde resen terkin edildiği, şirket hakkında düzenlenen 14/03/2014 tarihli yoklamada şirketin bilinen adresinde başka bir mükellefin faaliyet gösterdiği, 24/03/2014 tarihli yoklamada bulunduğu adresten taşındığı, 18/07/2016 tarihli yoklamada şirketin yaklaşık bir yıl önce adresten ayrıldığı ve gayri faal olduğu, 21/12/2016 tarihinde yapılan yoklamada adı geçen mükellefin mesai saatlerinde sürekli kapalı olduğu, dışarıdan içerisinin görünmediği, işyerinin mülk sahibiyle yapılan görüşme sonucu iş yerinin yaklaşık 50-55 metrekare olduğu, deposunun bulunmadığı, dükkanın ön kısmında kırtasiye malzemesi, defter, kalem, kağıt v.b. malzemelerin satıldığı ve bu malzemelerle büyük çaplı alışveriş yapılmasının mümkün olmadığının beyan edildiği, 2014 KDV matrahının 2.889.238,33 TL, 2015 KDV matrahının 6.283.170,98 TL, 2016 KDV 6.098.740,68 TL, 2017 KDV matrahının 3 ayda 2.980.665,00 TL olduğu, muhtasar beyannamelerine göre dönem dönem 1 ila 3 işçi çalıştırdığı, 27/02/2014 tarihinde şirketin %100 hissesini devralan 30/11/2016 tarihinde devreden …’nın altı şirketin daha ortağı olduğu, bu şirketler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, bu şirketlerin beşinin resen terk olduğu, genel esaslara tabi olup faal olan diğer şirkete ise yapılan tebligata rağmen ulaşılamadığı, şirketi 2016 yılında devralan …’ın ise başka bir şirketin daha ortağı olduğu ve bu şirketin de özel esaslara alınmış olduğu, alış ve satışların yoğunlukla …’ya ait diğer şirketlerden yapıldığı, ödenmemiş vergi borcunun 18.213,71-TL olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin değerlendirilmesinden, mükellefin yapılan yoklamalarda yerinde olmadığı, mükellefiyeti süresince bildirmiş olduğu yüksek tutarlı KDV matrahının tespit edilen ticari kapasitesi ile açıkça orantısız olması, bu kadar yüksek tutarda hasılatı olan iş yerinin yapılan yoklamaların bir kısmında kapalı olduğunun tespit edilmiş olduğu, alımlarının ve satışlarının bağlantılı şirketlerden yapıldığı dikkate alındığında, mükellef kurumun gerçek anlamda bir ticari faaliyetinin olmadığı, komisyon karşılığında sahte belge düzenleyerek faaliyet gösterdiği sonucuna ulaşıldığından, davanın kabulüne ilişkin kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Üye …’in karşı oyu ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.