Danıştay Kararı 4. Daire 2019/4508 E. 2020/3115 K. 21.09.2020 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/4508 E.  ,  2020/3115 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4508
Karar No : 2020/3115

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Ltd. Şti’nin sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344/2 maddesi uyarınca 2007/1-2-..12, 2007/1-12, ve 2007/10-12 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezası ile davacının …Ltd. Şti’nin sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344/2 maddesi uyarınca 2007/1-2-…9, 2007/1-3, 4-6, 7-9 dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; … Ltd. Şti. ve davacı hakkında düzenlenen raporlardaki tespitler değerlendirildiğinde, adı geçen firmanın sahte belge düzenlediği kabul edilse dahi, firmanın muhasebecesi olan davacının bahsi geçen şirketin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğini gösterir, somut ve varsayımdan uzak bir tespit bulunmadığı, davacının sadece muhasebecisi olması nedeniyle sahte belge düzenlediği iddia olunan adı geçen firmaların bu fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1 Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341’inci maddesinin birinci fıkrasında; vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yekine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilememesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi şeklinde tanımlanmış, aynı kanunun 344’üncü maddesinin ikinci fıkrasında ise; vergi ziyaına 359’ncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporları ile adı geçen şirketlerin sahte fatura düzenlediğinin tespit edildiği, davacının ise … ile beraber serbest muhasebecilik faaliyetinde bulundukları ve söz konusu şirketlerin sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiklerinden bahisle davacı ve … adına adi ortaklık mükellefiyeti tesis edildiği, davacının ve sahte belge düzenleyici olan firmaların mükellefi olduğu davalı idare tarafından adı geçen şirketin sahte fatura düzenleme faaliyetine iştirak ettiğinden bahisle davacı adına dava konusu vergi ziyaı cezalarının kesildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, … Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 28/06/2012 tarih ve 2012-A-474/12 sayılı vergi inceleme raporunda özetle; ilm prodüksiyon, ışık, kamera arkası, film alım satımı, kiralama, tv dizi çekimi, reklam hizmetleri faaliyetleri ile iştigal etmek üzere 05/06/2006 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, ortaklık yapısının 31/10/2006, 07/03/2007, 25/12/2009 tarihlerinde hisse devirleri ile değiştiği, 08/06/2006 tarihli yoklamada 60 m2 lik bir dairede başka bir mükelllefle birlikte faaliyette bulunduğu, işyerinde demirbaş olarak büro malzemelerinin bulunduğu, şube ve deposunun bulunmadığı, 11/07/2007 tarihli yoklamada adreste olmadığı, 2006 aralık ayı içerisinde adresten ayrıldığının beyan edildiği, 19.09.2007 tarihli yoklamada adreste olmadığının tespit edildiği, 17/10/2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile adres değişikliği ilan edildiği, o adreste 19/10/2007 tarihinde yapılan yoklamada işyerinin 80 m2 olduğu, işçi çalıştırmadığı,muhtelif büro malzemeleri olduğunun tespit edildiği, 2007 yılında 17 firmadan mal ve hizmet alım faturası temin ettiği, bu firmalar hakkında yapılan araştırmalarda 11 adedi hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, 2 adedi hakkında sahte fatura kullanmaktan dolayı Vergi İnceleme Raporu, 3 adedi hakkında vergi incelemesi talep edildiği, 1 adedi hakkında da vergi incelemesi sürdürüldüğü, şirketin yasal defterlerine yaptığı tahsilat kayıtlarından çek ile yapılan tahsilat kayıtlarının yüksek tutarlı kayıtlar olup fatura temin edilen kişi ve kurumlara ciro edildiği, banka yoluyla gelen havalaler toplamının … TL olduğu, gelen havalelerin ya da yatırılan paraların aynı gün veya 1-2 gün içinde … isimli şahıs tarafından çekildiği, fatura temin edilen kişi ve kurumlara ciro kaydı yapılan çeklerin kimler tarafından tahsil edildiğinin ilgili bankalara sorulduğu, gelen cevaplardan bu çeklerin tamamına yakın kısmının yine … isimli şahıs tarafından tahsil edildiğinin anlaşıldığı, … isimli şahıs şirket ortaklarından birisi olmadığı gibi müdürü de olmadığı, daha açık bir ifadeyle bu şahıs hem şirketin banka hesaplarına gelen paraların, şirket adına düzenlenen çek tutarlarının hem de şirketçe başka kişi ve kurumlara ciro kaydı yapılan çeklerin tahsilini yaptığı dolayısıyla şirketin bütün para hareketleri bu kişinin üzerinden gerçekleştirildiği kanaatine varıldığı, şirketin 22/06/2012 tarihi itibariyle … TL vergi, ceza ve gecikme zammı borcu bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yine davacı ve ortağı … hakkında tesis edilen 24/12/2012 tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; davacı ve ortağının muhasebesini tuttukları … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, hiç bir ticari faaliyeti olmadan yıllarca büyük miktarlarda fatura düzenleyen şirketlerin kuruluş işlemlerini yapan, yasal defterlerini tutan, beyannamelerini veren muhasebecilerin bu kişilerin yaptıkları faaliyetlerden, düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığından haberdar ya da konuya vakıf olmamalarının düşünülemeyeceği, dolayısıyla yapılan tespitler ile alınan ifadelerin, davacı ve ortağının bu organizasyonun bir parçası olduğunu, bu fiillere bizzat iştirak ettiğini gösterdiği hususlarına yer verilmiştir.
Olayda, … Ltd. Şti. ve davacı hakkında düzenlenen raporlardaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde, adı geçen firmanın sahte belge düzenlediği hususunun ortaya konulan veriler ışığında ve ticari icaplar yönünden firmanın muhasebecisi tarafından anlaşılabilir olması karşısında, adı geçen firmanın bu fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davacının anılan firmanın sahte fatura düzenleme fiiliden dolayı sorumlu olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.