Danıştay Kararı 4. Daire 2019/4348 E. 2023/1948 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/4348 E.  ,  2023/1948 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4348
Karar No : 2023/1948

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından, asıl borçlu … İth. İhr. ve Tic. A.Ş.’nin borçları nedeniyle, şirket ortağı sıfatıyla adına düzenlenen, … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … sayılı ödeme emri yönünden; Mahkemelerinin 15/02/2018 tarihli ara kararı ile ödeme emirlerinin tebliğ alındıları ile ödeme emirlerine ilişkin olarak düzenlenen haciz varakalarının istenildiği, söz konusu ödeme emirlerinin 14/05/2017 tarihinde şirkete e-tebligat sistemiyle tebliğ edildiği, ancak gönderilen haciz varakaları arasında anılan ödeme emrine ilişkin haciz varakalarının bulunmadığı görüldüğünden, kesinleşen amme alacağının tahsil imkansızlığının gerçekleşip gerçekleşmediği kanıtlanmadan şirket ortağı sıfatıyla davacı adına gönderilen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı, … sayılı ödeme emrinin 2010, 2011 ve 2012 yılları muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, kurumlar vergisi, gelir stopaj vergisi, gecikme faizi, özel usulsüzlük cezası ve vergi ziyaı cezası yönünden; şirkete düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğinin usulüne uygun yapıldığı, ödenmeyerek kesinleşen amme alacakları için haciz varakalarının düzenlendiği, mal varlığı araştırmasında davacı şirketin herhangi bir mal varlığına rastlanılmadığından, kesinleşen amme alacağının tahsil imkansızlığının gerçekleştiği kanıtlanmış olduğundan şirket ortağı sıfatıyla davacı adına gönderilen anılan borçlar yönünden ödeme emrinde hukuka hukuka aykırılık bulunmadığı, … sayılı ödeme emrinin kurum geçici vergileri yönünden; şirket hakkında düzenlenen söz konusu dönemlere ilişkin ihbarnamelerde, geçici vergi asıllarının aranmaması gerektiğinin açıkça belirtildiği; dolayısıyla davacı şirketin söz konusu ödeme emri içeriği böyle bir borcunun bulunmadığı anlaşıldığından bu kısım yönünden ve … sayılı ödeme emrinin yargı harçlarına ilişikin kısmı yönünden; ödeme emri içeriğinde yargı harçlarına dair vergi kaleminin bulunmadığı görüldüğünden şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısımlarında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı temyiz başvurusu yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği hükmü yer almıştır.
Aynı Kanun’un 48/4. maddesinin 6. fıkrasında temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren mercinin, temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2. fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği, maddenin 7. fıkrasında ise, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6. fıkralarda sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, temyize konu vergi dava dairesinin kararının 18/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiş olup, temyiz süresinin son günü 17/04/2019 tarihine rastladığı halde otuz günlük süre geçirildikten sonra 05/07/2019 günü kayda giren dilekçe ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmış olup, idarenin 20/03/2019 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği, davacıya 20/04/2019 da tebliğ edildiği dolayısıyla katılma yoluyla temyizin de mümkün olmadığı dikkate alındığında, davacı temyiz isteminin süreaşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelice;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin süreaşımı nedeniyle reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.