Danıştay Kararı 4. Daire 2019/4300 E. 2023/424 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/4300 E.  ,  2023/424 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4300
Karar No : 2023/424

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı)
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hava Tazeleyici Baskılı Promosyon Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muhtelif vergi borcunun tahsili amacıyla davacının banka hesabına uygulanan e-haczin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; ticari hayatını devam ettirme saikiyle hareket eden davacı şirketin vergi borçlarının, şirketin ortak ve temsilcilerine ait taşınmazlara ihtiyati haciz uygulanarak güvence altına alındığı, ayrıca davacıya ödeme emri düzenlenmiş olsa da, bu ödeme emrinin dava konusu haciz işleminden sonra tebliğ edildiği görüldüğünden, dava konusu haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “İhtiyati haciz” başlıklı 13. maddesinde, ihtiyati haciz sebepleri yedi bent halinde sayıldıktan sonra, bu sebeplerden herhangi birisinin mevcudiyeti halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre ihtiyati haczin derhal tatbik olunacağı hükme bağlanmış, “Haciz” başlıklı 62. maddesinin 1. fıkrasında da, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hükmüne yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanun’un, içerisinde ihtiyati haciz müessesesinin de bulunduğu “Amme alacaklarının korunması” başlıklı İkinci Bölümünde yer alan hükümler, amme alacağının cebri takip ve tahsiline dair aşamalardan önce korunması ile ilgili olması bakımından bu aşamalardan tamamen farklı ilkelere dayanmaktadır. Bunlar, amme alacağının tahsilinin, rızaen ödeme veya cebren takip ve tahsil safhalarından önce tehlikeye girmesini önlemek ve alacaklı amme idaresinin haklarını korumak amacını taşıyan önlemleri ifade etmektedir. İhtiyati haciz müessesesi de, kamu alacağının, tahsili için kesin haciz uygulanıp satışa kadar devam edecek süreçte yukarıda belirtilen şartların varlığı ve tespiti halinde güvence altına alınması amacıyla getirilen geçici bir müessesedir.
Kanun’un 62. maddesinde düzenlenen kat’i haciz ise, amme alacağının cebren takibi ve tahsili aşaması ile ilgili olup, kendisine usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ olunmasına karşın, borcunu yedi gün içinde ödemediği gibi, bu süre içinde ödeme emrinin iptali istemiyle dava açmayan veya açmış olduğu davada idari yargı yerince verilmiş bir yürütmenin durdurulması kararı da bulunmayan kamu borçlusunun, mal bildiriminde gösterilen veya başka suretle tespit olunan mal, hak ve alacaklarının kamu alacağını karşılamaya yeterli miktarı üzerine tahsil dairesince el konulmasını ifade eder.
Dosyanın incelenmesinden; her ne kadar Vergi Mahkemesince dava konusu işlem kat’i haciz olarak değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmiş ve söz konusu kararın kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusu temyize konu Vergi Dava Dairesi kararıyla reddedilmişse de; dosya içeriğinde dava konusu işleme ilişkin haciz varakalarının bulunmadığı, savunma dilekçesi ekinde sunulan haciz yazıları ile muhtelif kurumlara gönderilen haciz bildirilerinin ihtiyati hacze ilişkin olduğu, ayrıca, aynı amme alacaklarının güvence altına alınması amacıyla davacı şirketin kanuni temsilcisi …’in banka hesabına uygulanan ihtiyati haczin iptali istemiyle açılan davaya ilişkin Danıştay Dördüncü Dairesinin E:2020/1676 sayılı dosyasında yer alan savunma dilekçesinde, davacı şirket hakkındaki ihtiyati hacze ilişkin Olur yazısına istinaden 02/06/2017 tarihinde banka hesaplarındaki meblağın bloke edildiği, ardından düzenlenen ödeme emirlerinin tebliği ve haciz varakalarının düzenlenmesini müteakip 12/10/2017 tarihinde kat’i haciz uygulanarak, bankalarda haczedilen miktarın bu kat’i hacze istinaden tahsil edilerek şirketin diğer borçlarına mahsup edildiği, işbu davaya ilişkin Vergi Mahkemesi kararıyla ihtiyati haczin iptal edilmesi üzerine söz konusu ihtiyati haczin kaldırıldığının belirtildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan haciz bildirisi sorgulama çıktısında da, “HB Tipi”nin “İhtiyati Haciz” olarak belirtildiği ve “HB Onay Tarihi”nin “02/06/2017” olduğu görülmektedir.
Bu durumda; dava konusu e-haczin hangi hukuksal nedenlere dayandığı ortaya konularak, gerekirse bu hususa ilişkin olarak verilecek bir ara kararıyla ilgili belgeler de (haciz varakaları vs.) temin edilmek suretiyle, davacının banka hesaplarına konulan blokenin ihtiyati hacizden mi kat’i hacizden mi kaynaklandığı tespit edildikten sonra dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığı hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.