Danıştay Kararı 4. Daire 2019/3393 E. 2022/9147 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/3393 E.  ,  2022/9147 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3393
Karar No : 2022/9147

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle 2013/1 ila 12 dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ihtilaf konusu dönemde davacıya fatura düzenleyen İkitelli Vergi Dairesi mükellefi … Basım ve Ajans Hiz. Org. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda yer verilen verilere göre, mükellefin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğunun kabulü için yeterli olmadığı, söz konusu faturalara ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uygunluk görülmediği, davacı hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına gelince; cezayı gerektiren yasal unsurların bir arada gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığından, varsayıma dayanılarak kesilen cezada yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin kararın temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın 213 sayılı Kanun’un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı bakımından bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin kararın … Basım ve Ajans Hiz. Org. San. Tic. Ltd. Şti.’den alınan faturalara isabet eden cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirketin ihtilaflı dönemde fatura aldığı İkitelli Vergi Dairesi mükellefi … Basım ve Ajans Hiz. Org. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; mükellefin, 28/03/2011 tarihi itibarı ile ansiklopedi, sözlük, kitap, kitapçık, müzik eserleri ve müzik el yazmaları, atlas, harita v.b. basım hizmetleri faaliyetinde bulunmak üzere tesis edilen mükellefiyetinin 30/04/2014 tarihinde resen terkin ettirildiği, şirket müdürünün mernis adresine gönderilen defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, mükellef adına kayıtlı herhangi bir motorlu taşıt bilgisinin bulunmadığı, 05/04/2011 tarihli işe başlama yoklamasında; iş yerinde demirbaş olarak 1 adet vol 2837 mod. 197 makine, 1 adet vol 8004 mod. 1979 makine, 1 adet bent kesme makinesi, 1 adet repromak şase, 1 adet gestetner 311 baskı makinesi, 3 adet kağıt toplama makinesi, 1 adet bilgisayar, 2 adet yazıcı, 1 adet faks, 1 adet buzdolabı ve muhtelif büro malzemeleri bulunduğu, 27/04/2012 tarihli yoklamada; iş yerinde tadilat olduğunun, 20/05/2012 gibi faaliyete devam edileceğinin beyan edildiği, mükellefin faal olarak çalışmadığı, iş yerinde emtianın ve aktif bir makine parkurunun bulunmadığı, iş yerinin yaklaşık 100m2 zemin+1 asma kat olduğu, şube veya deposunun bulunmadığı, 2 adet çalışanın olduğu, bunların da senelik izinde olduğu, 04/06/2014 tarihli yoklamada; sanayi sitesi yönetimiyle yapılan görüşmede böyle bir mükellefin bulunmadığı ve tanınmadığının tespit edildiği, 2012 yılı katma değer vergisi matrahı toplamının 3.513.410,26-TL olduğu, 2013 yılı katma değer vergisi matrahı toplamının 9.402.499,48-TL olduğu, Ba-Bs formlarının analizinden, 2012 yılında 276 adet belge karşılığı 3.276.702,00-TL tutarında mal veya hizmet satım bildirimi, 261 adet belge karşılığı 3.100.445,00-TL tutarında mal veya hizmet alım bildirimi, 2013 yılında 534 adet belge karşılığı 8.321.152,00-TL tutarında mal veya hizmet satım bildirimi, 493 adet belge karşılığı 8.241.536,00-TL tutarında mal veya hizmet alım bildirimi tespit edildiği, 2012 yılında gerçekleştirmiş olduğu alışlarının %93’ünün, 2013 yılında ise %55’inin hakkında vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden olduğumükellefin 2012 yılında 2, 2013 yılında ise 7 adet çalışanının olduğu, bilgi isteme yazısına cevaben Başakşehir Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından gönderilen yazıda 05/12/2016 tarihi itibarı ile mükellefin toplam prim borcunun 58.406,04-TL olduğunun bildirildiği, gibi tespit ve değerlendirmelere yer verilerek mükellefin düzenlemiş olduğu faturaların tamamının sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiğine kanaat getirildiği anlaşılmaktadır.
Anılan rapor ve ekli belgelerden; mükellefin iş yerinde yapılan işe başlama yoklamasında faaliyet konusu ile ilgili demirbaş mevcudunun tespit edilmiş olsa da sonraki yoklamalarda faaliyetinin olmadığı, faaliyetinin bulunmadığı dönemde de fatura düzenlemeye devam ettiği, Ba-Bs formlarının birbiri ile örtüşmediği, alımlarının çoğunluğunun hakkında sahte fatura düzenlediğine ilişkin tespit bulunan mükelleflerden yapıldığı anlaşıldığından adı geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, temyize konu kararın bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:.. sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının … ‘in karşı oyu ile oyçokluğu ile BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 26/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.