Danıştay Kararı 4. Daire 2019/3194 E. 2022/8797 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/3194 E.  ,  2022/8797 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3194
Karar No : 2022/8797

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi Temsilci: …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinin tespit edildiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan 2016 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı ile 2016/1-3, 4-6, 7-9, 10-12.dönemler için yapılan vergi ziyaı cezalı kurum geçici vergisi tarhiyatlarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket hakkında 2016 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin, düzenlediği tüm belgelerin sahte olduğunu gösterdiği, bu rapora istinaden sevk edildiği takdir komisyonunca %2 komisyon geliri elde ettiği kabul edilerek belirlenen matrahlar esas alınarak yapılan tarhiyatların, vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile kurum geçici vergileri üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, mahsup dönemi geçen geçici vergi asıllarının talep edilmesinde ise hukuka uyarlık görülmediği, davacı şirketin tüzel kişiliğinin 12/02/2016 tarihinde sicilden terkin edildiği, münfesih şirket adına ceza kesilemeyeceği iddiasıyla ilgili, şirkete ait Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen belgelerin incelenmesinden, 12/02/2016 tarihinde yapılan ilanın şirketin Kızılcahamam Şubesinin faaliyetinin sonlandırılmasına ilişkin olduğu, şirketin tasfiye sürecinin tamamlanması suretiyle terkin edilmediği görüldüğünden, davacı şirketin bu iddiasına itibar edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ihbarnamede geçici vergi asıllarının gösterilmesinin gerek idare ve mükellefler gerekse yargı makamlarınca gerekli kontrollerin yapılabilmesi için zorunlu olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Üye … ve Üye …’in karşı oyları ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 120/4. maddesinde, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu ihbarnamelerde geçici vergi miktarı gösterilmiş ise de, geçici verginin aslının aranmayacağının belirtilmesi karşısında vergi miktarının kesilecek vergi ziyaı cezası tutarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, aslı aranmayacağı hem kanunun ilgili maddesi gereği olması ve hem de idarece tanzim olunan ihbarnamelerde geçici verginin aslının aranmayacağının açıkça belirtilmesi nedeniyle, kararın geçici vergilerin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının hukuki sonuç doğurmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, ihtilafın “geçici vergi asıllarına ilişkin kısım yönünden incelenmeksizin reddine” karar verilmesi gerektiğinden, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile aksi yöndeki Bölge İdare Mahkemesi kararının geçici vergi asıllarının kaldırılması yönündeki hüküm fıkrasının belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararının buna ilişkin kısmına katılmıyoruz.