Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/3174 E. , 2022/8429 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3174
Karar No : 2022/8429
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2014 yılında gerçekleşen indirimli orana tabi teslimlerden kaynaklanan ve indirim yoluyla telafi edilemeyip yüklenilen toplam 5.236.121,57 TL katma değer vergisi iade alacağına ilişkin 2015/11 döneminde yapılan iade talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu işlemin içeriğinin katma değer vergisi iadesi talebinin olduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2. maddesinde, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği hususunun belirtildiği, kanunla tanınan bir hakkın, kanun hükmünde öngörülmediği halde, genel tebliğ gibi ikincil bir mevzuatla kapsamının daraltılamayacağı, bu durumun hukuk devleti ilkesinin normlar hiyerarşisi prensibine aykırılık teşkil edeceği açık olduğundan, işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “3.3 Yılı içinde İade Edilemeyen Vergilerin İadesi” başlıklı bendi gereği, indirimli orana tabi katma değer vergisi iade alacağının en erken izleyen yılın Ocak ayı dönemine ilişkin Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım ayı dönemine ait Aralık ayı içinde verilecek beyannameler ile talep edilebileceği, süresinde iade talebinde bulunmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme beyannamesi vererek iade talebinde bulunamayacağı, dava konusu işlemin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2. maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; fıkranın devamında da 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği hükmüne yer verilmiştir. 28/02/2009 tarih ve 5838 sayılı Kanunla değişik 29/2. maddesi ile iade taleplerine süre sınırlaması getirilerek yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği, Maliye Bakanlığının bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu yetkiye istinaden Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği III/B-3.4.4.Süresinden Sonra İade Talebinde Bulunulması bölümünde “İade alacağının ait olduğu aylık dönemde mahsuben iadesinin talep edilmesi ihtiyaridir. Bu sebeple indirimli orana tabi işlemleri bulunan mükellefler hak kazandıkları iade miktarını cari yılın sonraki dönemlerinde mahsuba konu edebilecekleri gibi, bir sonraki yılda da Tebliğin (III/B-3.2.) bölümündeki açıklamalara göre talep etmeleri şartıyla nakden veya mahsuben geri alabilirler. Ancak süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmaları mümkün değildir. İzleyen yılın Ocak-Kasım dönemlerinde usulüne uygun olarak iade talebinde bulunan mükelleflerin de talep edilen iade tutarını artırmak amacıyla, sonraki yıllarda bu dönemlere ilişkin düzeltme beyannamesi vermek suretiyle iade talebinde bulunmaları söz konusu değildir. Ancak izleyen yıl içerisinde talep edilen iade tutarının, aynı yıl içerisinde düzeltme beyannamesi ile artırılması mümkün olup bu şekilde artırılan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, 2014 yılı hesap dönemi içinde indirimli orana tabi teslimleri nedeniyle indirim yoluyla gideremediği 2014/01-12 dönemine ilişkin katma değer vergisinin, 2015/11 dönemine ilişkin 01/08/2017 tarihli düzeltme beyannamesi ve … tarih ve … sayılı iade talebine ilişkin dilekçesi ile kendisine nakden iade edilmesini talep ettiği, davalı idare tarafından, nakden iade talebinin süresi içinde yapılmadığı, standart iade dilekçesi kullanılmadığı ve elektronik ortamda listelerin girişlerinin yapılmadığından bahisle katma değer vergisi iade talebinin 3065 sayılı Kanun’da belirtilen süre içinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile aktarılan tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağı için kanunla belli koşulların sağlanması gerektiği belirtilmiş, buna göre yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmın, ancak izleyen yıl içinde mükelleflerin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği öngörülmüştür. İzleyen yılın Ocak-Kasım arasındaki dönemlerde verilecek beyannamelerde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra geçmişe yönelik olarak düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmaları, yılı içinde mahsuben iade edilmeyen verginin 2015/11 dönemine ilişkin olarak 2017 yılında verilen düzeltme beyannamesiyle talep edilmesi “vergilerin kanuniliği ilkesi” çerçevesinde izleyen yıl içerisinde talep edilmesi koşulunu getiren, bu hakkın kullanılması hususunda hak düşürücü bir süre öngören KDV Kanununun 29/2. maddesi hükmü ile bağdaşmamaktadır. Dolayısıyla davacının iade hakkının doğduğu esnada mevcut ve yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre, iade hakkını izleyen yıl içinde talep etmeyerek sonrasında düzeltme beyannamesi ile kullanmak istemesi, kanunla ve kanunun çizdiği çerçevede ihdas edilen ilgili tebliğle öngörülen iade koşullarının bertaraf edilmesi sonucunu doğuracaktır. İndirimli orana tabi işlemlerle ilgili katma değer vergisi alacakları için süresinde iade talebinde bulunmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme beyannamesi vererek iade talebinde bulunamayacakları yönünde anılan KDVK Uygulama Genel Tebliğinde yer alan ibare ise, yukarıda yer verilen kanun maddesinde iade hususunda öngörülen hak düşürücü süreye paralel açıklamalar içermektedir. Bu bakımdan söz konusu KDV Kanununun ilgili maddelerine herhangi bir aykırılık bulunmayan Genel Tebliğe göre, davacının izleyen yıl içerisinde iade talebinde bulunmadığı açık olup, yasada öngörülen sürede iade-mahsup hakkını kullanmayan mükellefin, ilgili döneme ilişkin düzeltme beyannamesi vererek iade talebinde bulunmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, aksi gerekçe ile verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.