Danıştay Kararı 4. Daire 2019/2860 E. 2022/8879 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/2860 E.  ,  2022/8879 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2860
Karar No : 2022/8879

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; davacı şirketin hissedarı olduğu İstanbul İli, Pendik İlçesi, … Köyü, … Mevkii, … ve … pafta … parsel sayılı taşınmazın İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından kamulaştırılması sebebiyle kamulaştırma bedeli üzerinden tahakkuk eden ve davacı şirketten tahsil edilen 773.118,79 TL KDV ‘nin iadesi ve devreden KDV’den mahsup edilen 4.777.251,60 TL’nin devreden KDV’ye eklenmesi istemiyle davacı tarafça yapılan başvurunun, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’na istinaden reddine yönelik tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; kamulaştırma işlemi sonucu gerçekleşen devir ve teslim işlemlerinin taşınmaz malikinin rızası doğrultusunda gerçekleşen devir ve teslimler olduğundan bahsedilemeyeceği, bu işlemin 3065 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 1. bendi kapsamında katma değer vergisine tabi tutulmasına hukuken olanak bulunmadığı, bu nedenle davacıdan tahsil edilen 773.118,79 TL KDV’nin davacıya iade edilmesi ve devreden KDV’sine 4.777.251,60 TL eklenmesi gerektiği sonucuna varılması karşısında davalı idarece tesis edilen … tarih ve E… sayılı işlemde yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde; vergi mahkemelerinde dava açma süresinin 30 gün olduğu, bu sürenin tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğ tarihini izleyen günden başlayacağı, 14. maddesinde; dava dilekçelerinin idari merci tecavüzü yönünden de inceleneceği, 15. maddesinde ise; idari merci tecavüzü halinde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Kanun’un “Vergi hatası” başlıklı 116. maddesinde, “Vergi hatası, vergiye mütaallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.” kuralına yer verilmiştir. Aynı Kanunu’nun 122. maddesinde; mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124. maddesinde; vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri ret olanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edecekleri, hüküm altına alınmıştır.
Mükelleflerin vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve tahsili üzerine süresi içinde vergi mahkemesinde dava açma hakları bulunduğu gibi tarhiyatta vergi hatası bulunduğunun iddia edilmesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun 116. ve müteakip maddelerine göre vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde düzeltme ve şikayet yoluna başvurmak suretiyle vergi hatasının giderilmesini yetkili idari mercilerden istemek ve isteğin reddi halinde bu işleme karşı dava açma hakları da bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirketin hissedarı olduğu İstanbul İli Pendik İlçesi … Köyü … Mevkii, … ve … pafta … parsel sayılı taşınmazın İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından kamulaştırılmasına karar verilmesi akabinde 30.835.391,08 TL matrah üzerinden hesaplanan 5.550.370,39 TL katma değer vergisinin, davacı tarafça 2012/12 döneminde beyan edildiği, fakat kamulaştırma işlemi nedeniyle yapılan teslimlerin katma değer vergisi kapsamına girmediği gerekçesiyle söz konusu dönemde beyan edilen katma değer vergisi için 05/04/2017 tarihinde düzeltme beyannamesi verildiği ve düzeltme sonucu 2012/12 dönemi beyannamesinde 765.908,09 TL ile 2014/8 dönemi beyannamesinde 7.210,70 TL olmak üzere toplam 773.118,79 TL katma değer vergisinin yersiz yere ödenmiş olduğu, bu nedenle 05/04/2017 tarihinde verilen düzeltme beyannamesinin kabulü ile 773.118,79 TL’nin iade edilmesini ve sonraki döneme devreden KDV’nin 4.777.251,60 TL arttırılarak 2017/2 dönemine ait verilen düzeltme beyannamesi ile 2017/2 dönemi devreden KDV’nin 15.468.522,10 TL olarak düzeltilmesi için 05/04/2017 tarihinde bağlu bulunulan vergi dairesi müdürlüğüne başvurulduğu, bu talebi üzerine yapılan inceleme sonucunda … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu doğrultusunda talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere dava açmayı imkansız kılacak ölçüde kısa olmadıkça dava açma için belli sürelerin öngörülmesi, hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir. Yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca da davacı tarafça 2012/12 döneminde beyan edilmesine rağmen 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre dava edilmeyen söz konusu ihtilaf için 05/05/2017 tarihinde 213 sayılı Kanunun 122. maddesi uyarınca “düzeltme” başvurusunda bulunulduğu anlaşılmış olup, talebin reddi üzerine 213 sayılı Kanun’un 124. maddesi uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’na şikayet başvurusunda bulunulması gerekirken, doğrudan dava açma yoluna gidilmesiyle idari merci tecavüzünde bulunulduğu sonucuna varılmış, dava dilekçesi ve eklerinin merciine tevdiine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının esası incelenmesi gerekirken, 2547 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca usulden verilen Dairemiz bozma kararına katılmıyorum.